Alakasızların alakasını kurmak için okuyucuya gel gel yapmak farklı bir yöntem. “Alkarısı kültü’nü Türk korku söylencelerinin en eskilerinden biri. Lohusa kadınlara musallat olan, onların ve özellikle yeni doğan bebeklerin ciğerleriyle beslenen bu kızıl saçlı cin, uzun parmaklar ve rüzgâr hızına erişen atıyla son derece özgün bir korku figürü.” olarak tanımlayan Faruk Duman kitap arkasında ki sonsöz de belirttiğine göre; ALKARISI küçük öykü seçkisinde 13 öykücüsünden Edebiyatımızda pek az işlenmiş bu kült ile ilgili hikayeler kaleme almalarını istemiş. Duman’a göre her bir öykü efsaneye değişik bakış açılarıyla yaklaşmış ve ortaya son derece zengin bir öykü toplamı çıkmış.
Zengin bir öykü toplamı olması tamamda öykücüler bence Alkarısı söylencesine tamamen Fransız kalmışlar ve bildiklerini, gönüllerinden geçeni yazmışlar. İyi de yapmışlar aslında. Öykücülükte alışık olmadığımız tarzdaki kalemleri de görüyoruz içlerinde. Sofrada ki yazarlar yeni kuşak yazarlarımızdan olmaya aday, belirgin bir üslubu var her birinin. Kadıköy Maarif Koleji’nde ki Edebiyat
(ki biz ÖzTürkçe’ci olduğumuzdan ona Yazın derdik.)hocamız Nedime Ersan aynen bu metotla bir cümle mesela cogito ergo sum (düşünüyorum öyleyse varım) verir, bizde üzerine düşünlerimizi döktürürdük. Filigranda yazının cümleyi tematik olarak yansıttığını görürdünüz. Şimdi ben size bu yazı içerisinde resimde ki Foça arka bahçemin çirkin kralı Duman üzerine karakter analizi öyküsü yazsam ne kadar alakalı olursa Ayşe Parlak Akyüz’ün ‘Tel Kadayıf”ı, Feray Öner’in ‘Alı Al, Moru Mor’u, Tuğrul Karataş’ın ‘Babaşarka’sı, Yeşim Günay’ın ‘Hezeyan’ı ve diğerleri kendi içinde kurgusuyla, anlatım akıcılığıyla olgun öyküler ama Duman’ın Alkarısı kült’ünün yanından bile geçmemişler. Hatta benim Duman bile daha ürkütücü. Orhan Pamuk’un Nobel Ödülünü aldığı Beyaz Kale’si kadar adıyla teması alakasız seçki Faruk Duman ve havarilerini
Nobel kapısına yaklaştırmış..
ALKARISI öykü seçkisi
Hazırlayan: Faruk Duman
AyrıkotuKitap ISBN: 978-625-6459-25-0