Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Batılı ülkelerin Ukrayna’ya yönelik yeni bir strateji izlediğini öne sürerek, Ukrayna ordusunun toparlanmasına olanak tanımak amacıyla 30 günlük ateşkes çağrısında bulunduklarını ifade etti. Zaharova, söz konusu taleplerin gerçekte bir barış arayışından ziyade Ukrayna’nın savaş hazırlıklarına zaman kazandırma amacı taşıdığını savundu.
Zaharova, yaptığı yazılı açıklamada, Almanya ve Fransa'nın geçmişte de benzer bir yaklaşım sergilediğini hatırlatarak, Ukrayna'nın doğusunda yaşanan krizle ilgili önemli iddialarda bulundu. Açıklamasında, Minsk Anlaşmaları’nın Batılı aktörler tarafından sadece zaman kazanma amacıyla kullanıldığını ifade etti.
“Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel ve eski Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, hiç kimsenin Minsk anlaşmalarını yerine getirmeyi planlamadığını ve Ukrayna'nın Donbas sorununu güçle çözmeye hazırlanırken zaman kazanmak için anlaşmalara ihtiyaç duyulduğunu söyledi” diyen Zaharova, bugünkü durumun da geçmişle benzerlik taşıdığını belirtti.
"Aynı Taktikler Tekrar Devrede"
Zaharova, Ukrayna’ya yönelik desteklerin askeri boyutta devam ettiğini öne sürerek, Almanya ve Fransa başta olmak üzere bazı Batılı ülkelerin, Ukrayna ordusuna toparlanma ve yeniden silahlanma fırsatı sağlamak için geçici ateşkes çağrısında bulunduklarını iddia etti.
“Şimdi, aynı ülkeler, Ukrayna ordusuna nefes aldırmak ve askeri yeteneklerini geri kazanarak Rusya ile çatışmaya devam etmesi için 30 günlük ateşkes çağrısı yapıyor” ifadelerine yer veren Zaharova, bu yaklaşımın krizin çözümüne değil, çatışmaların daha da tırmanmasına yol açacağını dile getirdi.
Ateşkes Tartışmaları ve Savaşın Seyri
Rus yetkililerin açıklamaları, Batı’nın Ukrayna’ya yönelik desteği ve ateşkes önerileriyle ilgili tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Özellikle Almanya ve Fransa’nın Ukrayna’ya askeri ve stratejik destek sağladığına dair iddialar, Moskova tarafından uzun süredir dile getiriliyor.
Zaharova’nın açıklamaları, Batılı ülkelerin ateşkes çağrılarına karşı Moskova’nın temkinli yaklaşımını yansıtıyor. Rusya, Ukrayna krizine dair diplomatik çözüm yollarına açık olduğunu belirtmekle birlikte, karşı tarafın samimi ve eşit temelli bir çözüm arayışında olmadığını sıkça vurguluyor.
