Seçimin ilk turu geçti şimdi ikinci turu bekliyoruz. Herkes vatan millet Sakarya, din iman ahiret diye...

Seçimin ilk turu geçti şimdi ikinci turu bekliyoruz. Herkes vatan millet Sakarya, din iman ahiret diye nutuk atıyor ve lakin kimse vatandaşın canını en çok yakan sorunlara odaklanmak istemiyor.

Oysa asıl odaklanmamız ve çözmemiz gereken sorun bu vatandaşı canını en çok yakan konular ve hiç şüphesiz ki vatandaşın canını en çok yakan sorun barınma krizi, kira sorunu ve kiracı ev sahibi davaları.

Tamam, eski Türkiye’de ücretle çalışanların ev sahibi olması zordu çoğu ev sahibi olma hayalini emekli ikramiyesine bağlar, çalışır uğraşırım emekli olduğumda emekli ikramiyemle başımı sokacak bir ev sahibi olurum hayali kurardı. Ama artık bu sadece bir hayal, gerçekte böyle bir olanak kalmadı. Bu günkü ücretler ile ücret karşılığı çalışan insanların para biriktirip ya da kredi alıp ev sahibi olması hiçbir şekilde mümkün değildir.

Bakın barınma krizi başka bir şeye benzemez idare edilebilecek geçiştirilebilecek bir sorun değildir başını sokacak bir dam altı bulamazsan çoluk çocuk zemherinin ayazında, yaşta yağmurda parkta yatarak sorununu çözemezsin.

Bugün iktidar cenahı olmak üzere birçok kişi konut fiyatlarındaki artıştan dolayı müteahhitleri, kira fiyatlarındaki artıştan dolayı ise ev sahiplerini sorumlu tutmak istiyor fakat bu bir gerçek değil!

Bakın kiralar ve konut satış fiyatlarının yüksekliğinin başlıca sebepleri şunlardır:

1- Milyonlarca Suriyeli mültecinin yarattığı aşırı talep

2- Milyonlarca kaçak, kayıt dışı göçmenin yarattığı aşırı talep

3- Vatandaşlık karşılığı yabancıya konut satışı ile yaratılan aşırı talep

4- Yurt içi göç hareketleri

5- Doğal Nüfus artışı

6- Deprem sonucunda konut stokundan düşen bağımsız birimler

7- Deprem korkusunun yarattığı depremden etkilenmeyecek veyahut da daha az etkilenecek olduğu bilinen bölgelere yönelik aşırı talep

8- Yüksek enflasyon sonucu yaşanan maliyet artışı ve gelir çöküşü

Görüldüğü gibi barınma krizini yaratan üç temel etken ise şu şekildedir:

1- Aşırı talep artışı

2- Deprem sonucu stoktan düşen, sayısı azalan konutlar yani konut arz sorunu

3- Hayat pahalılığı ve gelir çöküşü

Bu üç temel nedeni incelediğimizde bu sorunun tamamen iktidarın siyasi tercihleri ve uyguladığı iskân politikalarının yanlışlığı yüzünden ortaya çıktığını görüyoruz.

Peki, sorunu tespit ettik ama çözüm ne derseniz?

1- Aşırı talebin engellenmesi

A. Yabancıya konut satışı yasaklanmalı

B. Kayıt dışı kaçak göçmenlerin sınır dışı edilmesi

C. Mültecilerin ülkelerine gönderilmesi, kalmak zorunda olanların mülteci kamplarında toplanması

2- Arz eksikliğinin giderilmesi

A. Yeni konut üretimi

B. Var olan boş konutların kamu tarafından satın alınarak tahsisi

C. Konut üretimini teşvik edecek politikalar uygulanması

Açıkça söylemek gerekirse konutta arz talep dengesini kurmanın hızlı ve masrafsız tek yolu mülteciler ile kayıt dışı kaçak göçmenlerin derhal ülkelerine gönderilmesidir.

Ancak bu sayede arz talep dengesi çok büyük bir hızla kurulabilir.

Yeni konut inşa etmek ve benzeri yollar ile arzı artırmak hem zaman alacak ve hem de ciddi harcama yapmayı gerektirecek bir tercih olur ki ayazda yağmurda yaşta sokakta kalmış insanın veyahut da deprem sonucunda evi yıkılıp çadırda barınmaya uğraşan kişilerin o kadar vakti yok.