Soyadı “Soylu” olmasına karşın soyadına uygun olmayan bir İçişleri Bakanı olmuştu. Erdoğan’da Süleyman Soylu’nun yaptığı işlerden memnun olmadığı da o zamanlar kimi AKP’ler tarafından söyleniyordu. Soylu’yu, Erdoğan neden görevden almadı derseniz; ateşli destekçisi Devlet Bahçeli olduğu için uzun süre suç örgütlerinin başlarıyla fotoğraflarına rağmen görevde kaldı. Ali Yerlikaya’nın İçişleri Bakanlığı’na getirilmesinden sonra organize, narkotik, asayiş, konularında önemli operasyonlar yapılıyor.
Önceki dönemlerde çete liderlerine operasyonlar yapılıyordu ama bunun yeterli olmadığı Yerlikaya’nın göreve getirilmesiyle ortaya çıktı.

Süleyman Soylu dönemini incelerseniz, çok kişi sahte belgelerle Türk vatandaşlığına alınmıştı.  Şimdi Yerlikaya döneminde geriye dönük araştırmalarla bunlar belirleniyor ve hemen vatandaşlıktan çıkarılıyor.  Düşünebiliyor musunuz, vatandaşlıktan çıkarılanların birçoğu “kırmızı bültenle” arananlardı.  Ulusal güvenliğimizi tehdit eden bu tür uygulamalar böyle olur mu? Bazı çetelerin önde gelen isimlerinin kullandığı lüks otomobillerin suçtan elde edilen paralarla alındığı ifade ediliyor. Aslında bunu kanıtlamak gerekiyor ama kanıtı olmasa değeri 24 milyon lira olan 23 otomobil, mahkeme kararıyla Emniyet Müdürlüğü’ne verildiği biliniyor.
Bu konuda yetkililer daha kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadığını dillendiriyorlar.


Pek tabii ki suçta kullanıldığı yargı kararıyla kesinleşmeden bu araçları yediemine teslim etmek yerine orijinalliğini bozup polise tahsis edilmesinin sıkıntıları ortaya çıkabilir. Yıllarca bu çetelerin İstanbul’da dolaşmasına, engel olamayan AKP iktidarı şimdi Ali Yerlikaya döneminde çetelerden ele geçirilen lüks otomobillere emniyet yetkilileri bindiriliyor. Diyelim ki İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş böyle bir lüks otomobile binince içi rahat edecek mi?

İşin başka bir yönü de var. Polis memuru görevde ekip aracıyla kaza yaptığında hemen alkol testi yapıyorlar kaza raporuna göre suçsuz olsa bile hakkında devlet malına zarar vermekten idari soruşturma açılıyor. Ekip aracı kullanan polislere araç zimmetlenir. Tüm sorumluluk ona yüklenir fakat bu sorumluluğa rağmen her hangi bir ek ödeme yapılmaz. Ekip şoförü kazaya karıştığında suçlu ise aracı kendi yaptırır. Emniyet araç yapıldıktan sonra yetkili servise gönderip orijinal parça kullanılıp kullanılmadığına dair uzman incelemesi raporu alır.


Yaptığım araştırmada İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yaptırdığı önemli bir operasyondan söz etmek istiyorum. Soylu ile Yerlikaya’nın arasındaki emniyete ilişkin farka bir bakar mısınız? 2023 yılı sonuna doğru Emniyet Genel Müdürlüğü, FETÖ Terör Örgütü soruşturmasında yeni gelişmeler ortaya koydu.  Emniyet gizli yapılanmasındaki “Garson” kod adlı gizli tanıktan elde edilen iki SD kartın içinde kodlu FETÖ üyelerinin isimleri yer alıyordu. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı’na bağlı Ulusal Güvenliğe Yönelik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü yaklaşık 9 ay süren çalışma sonucu bu şifreyi çözüyor.
2024 yılının ilk haftasında değişik illerde görev yapan aralarında üst düzey bazı emniyet mensuplarının da bulunduğu 445 kişi açığa alındı.


Bunun devamı da gelecek gibi gözüküyor. Daha önce de “Garson”un itirafları sonucu SD kartta soru alan polislere ettirilecek yemin metni de çıkmış, soruşturmayı yürüten yetkililer terör örgütünün yemin metni ile soru hırsızlığının tüm detaylarına ulaşırken FETÖ’cü polislerin yemine “Bugün aldığım bu hediyeyi’’ sözleri ile başlayarak yemin ettiği, sınav soruları hırsızlığına hediye kılıfı oluşturduğu ortaya çıkmıştı. İşin ilginç yanına gelmişken “aradaki farka” bir bakın! Ali Yerlikaya, FETÖ’nün siyasi ayağına el atacak mı? RTE, buna izin verecek mi? Ben sanmıyorum. Siz sanıyor musunuz?
Çünkü işin ucu AKP’nin üst düzeyine takılıyor da…