EBRU APALAK
Ankara Kadın Platformu, Mahsa Amini’nin üçüncü ölüm yıldönümünde Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı’nın önünde açıklama yaptı. Kadınlar açıklamada “Kadın, Yaşam, Özgürlük” sloganını Türkçe, Kürtçe, Farsça ve Arapça olmak üzere dört dilde attılar. Açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi, Halkevci Kadınlar, Türkiye İşçi Partisi, Sosyalist Kadın Hareketi ve Özgür Üniversite Hareketi katıldı.
Açıklama Türkçe ve Kürtçe yapıldı; Platform adına DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Nebahat Çalpan Türkçe metni okudu. Çalpan, kadınların İran’da “dinci-faşist yönetime boyun eğmediğini”, Ortadoğu’da ise “siyasal İslam’ın kadın düşmanı politikalarına” karşı mücadele ettiğini belirtti.
“DİYANET’İN BÜTÇESİ KADINLAR LEHİNE KULLANILMALI”
Çalpan, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın (DİB) son yıllarda kadın haklarına yönelik yaptığı açıklama ve hutbelerini eleştirdi. DİB’i “kadın düşmanı” olarak niteleyerek kurumun kapatılmasını talep etti:
“Kadınların eşitlik mücadelesini yok sayan bu söylemler alenen kadın düşmanlığıdır. Diyanet kadın düşmanı bir kurumdur. İktidarın dinci-faşist uygulamalarının sözcüsü olan Diyanet derhal kapatılmalıdır. Pek çok bakanlıktan daha fazla bütçe ayrılan Diyanet’in bütçesi kadınlar lehine kullanılmalıdır.”
“KADINLAR VE ÇOCUKLARIN YAŞAMI KUTSAL”
Hükümetin 2025’i “Aile Yılı” ilan etmesine de tepki gösteren Çalpan, DİB aracılığıyla kadınlara yönelik “düşmanca politikalar” uygulandığını ifade etti. Bu ilanı “gerçeği gizleme çabası” olarak yorumladı. “Aile Yılı”nın kadın cinayetleri ve çocuk istismarını “görünmez kılmaya hizmet ettiğini” vurguladı. Çalpan, kadınların özgürlük için mücadele etmeye devam edeceklerinin altını çizdi:
“Sizin aileniz kutsal değil; kutsal olan kadınların ve çocukların yaşamıdır. Ve biz, hem kendi yaşamlarımızı hem de birbirimizin yaşamını savunmaya; kadınlar olarak yalnız ve çaresiz olmadığımızı birbirimize hatırlatmaya devam edeceğiz. İktidarınız, kadınların örgütlenmesine ve güçlenmesine ne kadar saldırırsa saldırsın; şeriata karşı direnen İranlı kadınlar gibi bizler de sizin dinci-faşist rejiminize karşı örgütlenmeye devam edeceğiz.
‘Aile’ diyerek kadının adını yok etmek isteyenlere karşı kadın demeye, yaşamı değil ölümü bizlere reva görenlere karşı yaşam demeye, haklarımıza saldıran ve bizlere biat etmemizi isteyenlere karşı özgürlük demeye devam edeceğiz.”
NE OLMUŞTU?
İran’da “Ahlak Polisi” 22 yaşındaki Mahsa Amini’yi Tahran’da 13 Eylül 2022’de başörtüsü (hicap) zorunluluğuna uymadığı gerekçesiyle gözaltına aldı. Gözaltında darp edildiği iddia edilen Amini, kısa süre sonra komaya girerek 16 Eylül 2022’de yaşama veda etti. Amini’nin ölümü İran’da ve tüm dünyada yankı buldu. İran’da özellikle kadınların öncülüğünde başlayan protestolar kısa sürede rejim karşıtı geniş çaplı eylemlere dönüştü. “Jin, Jiyan, Azadî” (Kadın, Yaşam, Özgürlük) bu protestoların sloganı, saçların sopaya takılıp bayrak gibi taşınması ise simgesi oldu. Amini’nin ölümünden sonra başlayan protestolarda kadınlar saçlarını kesip sopaya takarak eylemlerde taşıdı. Bu eylem, hem yas tutma ritüeli hem de direnişin sembolü olarak kabul edildi. Dünyada da hızla yayıldı; farklı ülkelerde kadınlar dayanışma için saçlarını kesip aynı simgeyi kullandı.