Aferin Meral Akşener’e uğraştı didindi durdu ve en sonunda kazanacak adayı buldu…
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 2024’ün Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale’nin aday olacağını açıkladı.
Akşener, “İzmir’e çok iyi gelecek. İzmir’i kokudan, sığınmacıdan kurtaracak. Kimse faşistlikle suçlamasın İzmir’de sığınmacılara belediye üzerinden ekstra bir yardım, herhangi bir indirim yapılmayacak. Dürüstlüğüne kefil olduğum, proje manyağı etmişti bizi, İzmirlileri de proje sağanağına tutacaktır” dedi.
Ümit Özlale de adaylığının açıklandığı bu konuşmadan sonra söz aldı ve “Anadolu'da demiryolu nasıl örüldüyse öyle örmek istiyorum ve bugün huzurlarınızda ilk kurşun nasıl atıldıysa haksızlığa ve adaletsizliğe karşı ben Ümit Özlale olarak öyle yola çıkıyorum” dedi.
Hatırlayacaksınız Meral Akşener 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında “kazanacak aday” diye bir söylem tutturmuş durmuştu. Bu söylem ise kampanyanın başından itibaren Kemal Kılıçdaroğlu’nun “kazanamayacak aday” olarak nitelenip algılanmasına ve hatta yaftalanmasına neden olmuştu.
Bu söylem bence millet ittifakının seçim kampanyasına da çok büyük bir zarar vermişti.
Şimdi Akşener’in çıkıp kazanma olasılığının olmadığını bile bile Ümit Özlale’yi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday göstermesi sizce de Cumhurbaşkanlığı kampanya sürecindeki söylemi ile çelişmiyor mu?
Bakın açıkça söyleyeyim Ümit Özlale kazanması mümkün olmayan ve lakin kaybettirme olasılığı taşıyan bir adaydır.
Ben bilim insanıyım hesap kitap yaparım, rakamlara bakarım.
Rakamlar şöyle:
Bu rakamlara bakınca ve bu rakamları CHP ve AKP/ MHP ortaklığının oy oranları ile kıyaslayınca İYİ Parti adayı Ümit Özlale’nin kişiliğinden bağımsız olarak kazanmasının hiçbir şekilde mümkün olmadığı açık ve net olarak görülmektedir.
Peki, şimdi Meral Akşener’e sormak gerekmez mi?
Madem Cumhurbaşkanlığı seçiminde kazanacak aday, kazanacak aday diye tutturmuştunuz şimdi neden kazanamayacak bir adayı ortaya sürüyorsunuz?
Yoksa asıl amacınız kazanmak değil de kaybettirmek mi?
Bir olasılık yerel seçimlerde kazanamayacak olsanız da kaybettirme olasılığını gösterip elinizi kuvvetlendirerek pazarlık gücünüzü artırmayı mı amaçlıyorsunuz?
Bu tavır ittifak değiştirme yolunda olduğunuzun bir göstergesi midir?
2024 seçimlerinde masadan o kadar ağır ithamlarla kalkıp masaya bu kadar ağır bir hasar vermenizin arkasında da ittifak değiştirme hesapları yatıyor olabilir mi?
Sakın kızmayın bakın siyasette bu kadar zig zag yapınca elbette insanların kafasında bir sürü soru işareti de oluşuyor, bende buradan bu soru işaretlerini dile getiriyorum.
2022 Eylülünde "Kılıçdaroğlu'na herhalde ölünceye kadar şükran duyacağım. Ben sülaleme Sayın Kılıçdaroğlu’nu vasiyet ettim. Çocuklarıyla beraber vasiyet ettim. Siz sahip çıkamaz başlarına bir şey gelirse bendedir, bizdedir" şeklinde konuşan Akşener’deki değişikliği anlamlandırmak elbette çok da kolay değil umarım akıbeti Devlet Bahçeli, Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu gibi sarayın çekimine kapılıp, güdümüne girmek olmaz.