Şimdi size bir adamı ve ailesini tanıtmak istiyorum. Bu adamın aile şirketlerinin sayısı 17’dir. Sahip oldukları şirketlerin toplam gemi sayısı ise 30’dur. Bu şirketlerin tamamı 2002 yılından sonra kurulmuştur.

Bu şirketlerin ve gemilerin isimlerini saysam, hangi ülkelerde faaliyet gösterdiğini belirtsem bu konuda birkaç sayfa makale yazmam gerekecektir.

Bu adam 1994 yılında RTE’nin İstanbul Belediye Başkanlığı döneminden bu yana RTE ile ikiz kardeş gibi beraberler. Birbirlerinden hiç kopmuyorlar.

Bu zatı muhterem İstanbul Belediyesi’nde Deniz Hatları İşletmesi Müdürlüğü yaptı.

2002 yılında kurulan ilk AKP hükümeti ile birlikte uzun bir Ulaştırma Bakanlığı dönemi başladı. 

Bu adam soyadı gibi “Yıldırım gibi” bir adam oldu. 26 milyar dolar değerindeki servetlerinin tamamı AKP’nin işbaşına geldiği kendisinin Ulaştırma Bakanı olduğu 2002 yılından sonra edindi. Bu adam Erzincan’da fakir bir ailenin çocuğu, tır şöferliği yapan lakabı da “Kör Dursun” olan bir adamın oğluydu.

Bu zatı muhterem 2002-2013 ve 2015-2016 yılları arasında Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı görevlerinde bulundu.

Bu zatın döneminde Türk Telekom bir bula satıldı. Gelir garantili köprü, otoyol, tüneller “yap-işlet-devret” modeli ile “halkın A’na koyan müteahhitlere” ihale edildi. 1 liraya yapılacak işler 5 liraya yaptırıldı.

Bu soyadı “Yıldırım gibi” adam Bakanlığının ilk yıllarında 2004 yılının 22 Temmuz günü kendi icadı “Hızlandırılmış Tren” Pamukova’da aşırı hız yüzünden kaza yaptı. Bu kazada trende olan 41 yurttaşımız öldü ve 80 yurttaşımız yaralandı.

Kim suçlu bulundu? Zavallı bir makinist suçlu bulundu. 

Bunlar yetmemiş gibi bu adamın Bakanlığı döneminde TAV adlı şirket (Tepe-Akfen) inanılmaz kayırma sonucu Türkiye’nin bütün büyük limanlarının işletilmesi bu şirkete verildi. 

Ayrıca 3 miyar Doların üzerinde değer biçilen İDO (İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmesi) da bu TAV şirketine 10 yıl vade ile 800 milyon Dolara satıldı. 

“Yıldırım gibi” adamın adını vermesem bile siz kendisini hemen tanıdığınızı biliyorum. Ben yine de adını açıklamak istiyorum. Bu zatı muhterem Binali Yıldırım’dır.

Şu anda Binali Yıldırım’ın aile şirketlerinin cirosu 3,3 milyar doların üzerinde ve yüklü ciro yapan şirketler Hollanda, Panama ve Marshall adalarında kurulu ve Türkiye’ye tek kuruş vergi ödemiyor.

Bu zatı muhterem aynı zamanda RTE’nin bir dediğini hiç iki yapmaz. Geçmiş yerel seçimlerde “Yıldırım gibi” adama RTE bir talimat verdi; “Binali git! İzmir Belediye Başkanlığı’na AKP’den adaylığını koy!” dedi

Yıldırım adaylığını koydu. Ne oldu? CHP’ye nakavt oldu.

RTE; “Binali İstanbul’a git! AKP’nin Belediye Başkan adayısın!” dedi.

Yıldırım koşarak gitti. Aday oldu.

Ne oldu? “Belediye başkanlığını kazandık!” dedi.

Meğer hayal kurmuş… CHP’den Ekrem İmamoğlu’na yenik düşmüş…

Seçim Binali için yenilettiler.

İmamoğlu ikinci seçimde farkı 800 bin çıkardı.

Bu yazı şunun için yazdım. Türkiye’yi RTE ve ekibi batırdı. Türkiye; AKP iktidarı döneminde tarikatlar ve soygun şirketleri ülkesi oldu.

Bakınız! 23 Nisan 2024 tarihinde “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” kutlaması yapılıyor. RTE; bu tarihte Anıtkabir’de Atatürk’ün mezarına gelmiyor. 

Nereye gidiyor? Biliyor musunuz?

RTE ve ekibi Menzil Tarikatı’nın Şeyhi Hasan Kılıç’ın, İstanbul’da Fatih Camisi’nde 23 Nisan günü kaldırılan cenazesine katılıyor.

“Yıldırım gibi” adam Binali Yıldırım’da RTE’nin yanındaydı.

Fikri Doğan, Menzil Tarikatı’na şeyh oldu. 

Bu tarikatın serveti 23 yıllık AKP iktidarı döneminde ne kadar olmuş, buluyor musunuz? Yeri gelmişken söyleyelim…

55 milyar Dolar olmuş… Türkiye “Yıldırım gibi” adamlar ülkesi… İşsizler, aç ve yoksullar ne zaman hesap soracaklar?