Kim ne derse desin, biz dedikoduyu seven ve en küçük bir dedikoduda da bir dünya senaryo...
Kim ne derse desin, biz dedikoduyu seven ve en küçük bir dedikoduda da bir dünya senaryo üreten bir milletiz. “Ne alaka şimdi bu” diyenlere yanıt vereyim.
Yaklaşık bir aydır, aralarında gazeteci arkadaşlarım ve çeşitli futbol insanlarının birçoğu, 10 Haziran’da İstanbul’da oynanacak olan UEFA Şampiyonlar Ligi finalinin, seçimler sonrası siyasal dalgalanmalar oluşabileceği gerekçesiyle yine İstanbul’dan alınabileceğini söylediler.
Her birine, böyle bir şeyin olmasının mümkün olmadığını, ne siyasi anlamda problem yaşanacağını, ne de UEFA’nın böyle bir eğilimi olmadığını söylesem de hepsi, “2019–2020 ve 2020–2021 yıllarında nasıl İstanbul’dan alıp, Portekiz’in Lizbon ve Porto şehirlerine verdilerse yine aynısını yapacaklar” dediler.
Yani anlayacağınız tam anlamıyla felaket tellallığı yaptılar. Neyse ki, birkaç gün önce UEFA tarafından yapılan açıklama, herkese verilmiş bir cevap niteliğindeydi. Yapılan spekülasyonlardan rahatsız olan UEFA, Şampiyonlar Ligi final mücadelesinin önceden planlandığı gibi, 10 Haziran’da İstanbul’da oynanacağını ve bu konuda yayılan tüm söylentilerin asılsız olduğunu kesin bir dille açıkladı.
İşte UEFA’nın İstanbul finali hakkında yaptığı açıklama: “2023 UEFA Şampiyonlar Ligi finali, planlandığı gibi 10 Haziran 2023’te İstanbul’da oynanacak. UEFA’nın hiçbir siyasi kurum, hükümet veya ulusal futbol federasyonu ile aksi yönde bir görüşmesi yoktur” biçimindeydi.
Bu arada, finalde karşı karşıya gelecek olan Manchester City ve İnter kulüpleri de, konuyla ilgili üretilen söylentilerden rahatsız olduklarını dile getiren açıklamalar yaptı.
İngiliz medyasına konuşan City menajeri Pep Guardiola, “Amacı anlaşılmaz saçmalıkta laflar bunlar. Eğer bir değişim yapılacak olsaydı, bu durum çok daha önce gerçekleşirdi. Biz İstanbul’a gitmeye ve zaferle dönmeye hazırız” derken, City forması giyen İlkay Gündoğan da, “Biri Şampiyonlar Ligi, diğeri ise Süper Kupa finalini kazanarak dönen Liverpool gibi, biz de İstanbul’dan, ülkem Türkiye’den zaferle dönmek istiyoruz” diyerek konuya tepki verdi.
İnter’in başarısında önemli bir rol üstlenen Milli futbolcumuz Hakan Çalhanoğlu da, çıkan söylentilere sadece güldüğünü ve tümüyle final mücadelesine odaklandıklarının altını çizerek, “Bir Türk olarak, formasını giydiğim İnter’le birlikte İstanbul’a gidecek olmak benim için özel bir anlam taşıyor. Bu nedenle türetilen saçma sapan söylentilerle ilgilenmek yerine ülkeme, İstanbul’a gidip kupayı havaya kaldıracağım anı yaşamayı düşünüyorum” dedi.
Ben de buradan, fısıltı gazetesiyle bile olsa, bir şeyleri karıştırmak ve felaket senaryoları üretmeyi kendisine vazife edinenlere, “10 Haziran akşamı kimseye randevu vermeyin ve ekran karşısında yerinizi alıp, Hakan Çalhanoğlu ve İlkay Gündoğan’ın kapışmasını keyifle izlemeyi unutmayın” diyorum.
Kalın sağlıcakla…