Recep Bey’in onca yıldır karşı olduğu “yanımda konuşmayın bile” dediği EYT konusunda yelkenleri suya indirip, geri...

Recep Bey’in onca yıldır karşı olduğu “yanımda konuşmayın bile” dediği EYT konusunda yelkenleri suya indirip, geri adım atması hemen hemen herkes tarafından bir seçim hamlesi olarak değerlendirildi.

Peş peşe gelen asgari ücret artışı, EYT kanunu vb. hamleler gerçekten de seçimlere gidilirken kaybedilen oy ve popülerliği yeniden kazanma hamlesi olarak görülüyor.

Ayrıca şunu da çok iyi biliyoruz zamanında yapılacak bir seçimde Recep Tayyip Erdoğan anayasanın son derecede açık hükmü gereğince aday bile olamıyor.

Aday olsa bile anayasa gereğince Yüksek Seçim Kurulu’nun bu adaylığı reddetmesi gerekiyor. Olası bir iktidar değişikliğinde topunu birden okka altına götürecek, anayasal düzene alenen karşı gelmek manasına gelecek bir karara Yüksek Seçim Kurulu üyeleri imza atıp da Recep Bey’in önünü açarlar mı?

Ben bu kadar cesur ve gözü kara olacaklarını pek zannetmiyorum.

Geriye iki olasılık kalıyor:

  1. Recep bey kaybedeceğini anketlerde görünce aday olur ve YSK reddeder. Sonra kamuoyu önünde beni sandıkta yenemeyenler masa başında, yargı koridorlarında tasfiye etmeye çalışıyorlar, gelin bu kardeşinize sahip çıkın diyerek propaganda yapıp mağduru oynar ve kendi belirleyeceği bir aday için oy ister. Ayrıca bu şekilde seçim Cumhur ittifakı tarafından kaybedilse bile Erdoğan Jübilesini kaybederek yapmış olmaz.
  2. Recep Bey kazanma olasılığını görürse bir erken seçimi zorlar ve bu sayede 3. Kere aday olma şansını değerlendirir. Fakat bu noktada ciddi bir zorluk var kararın mecliste alınması gerekiyor ve bunun içinde AKP ve MHP oyları yetmiyor çünkü nitelikli çoğunluk gerekiyor, muhalefetin de desteğine ihtiyaç var.

Hatırlarsanız AKP ve MHP 6 Nisan 2022’de seçim kanunu değiştirmişti. Bu yeni değişikler sonucunda baraj altında kalan küçük partilerin bir ittifaka dâhil olsalar bile milletvekili çıkarabilmelerinin önü kesilmişti.

Bana göre strateji şöyle oluştu Recep Bey bir erken seçim kararı alabilmek için muhalefetin oylarına mecbur olduğunu biliyordu. Muhalefetin erken seçime yanaşmayarak Recep Bey’in adaylığının önünü kesme olasılığına karşı ben bu yasal değişikliğin muhalif partileri erken seçime oy vermeye zorlamak için yapıldığını düşünüyorum. Bakın eğer bir erken seçime yanaşmazsanız bu zorluklar ile karşılaşırsınız deniyor, bir manada sopa gösteriliyor.

Eğer bu akıl yürütmem doğru ise doğal olarak erken seçimin 6 Nisan’da yeni seçim kanunu yürürlüğe girmeden önce yapılması gerekir yoksa muhalefeti erken seçime oy vermeye zorlamak mümkün olmayacaktır. Muhalefet de zaten 6 Nisan sonrası yapılacak bir erken seçime kapıları kapatmış bulunuyor.

Recep Bey asgari ücrete zam yaptı, EYT mağdurlarının emekli olabilmesine imkân tanıyan kanuni düzenlemeyi de ocak ayında yapacak büyük bir olasılıkla memur ve emeklilere de beklentilerin üzerinde bir zam yapacaktır.

Şubat ayında EYT mağdurları kıdem tazminatları ve ilk maaşlarını alınca elleri bollanır, geçici de olsa bir refah hissine kapılır. Ücretlilerde zam almış ellerine para geçmiş ama enflasyonun bu parayı nasıl da erittiğini daha hissetmemiş olacaklardır.

Baz etkisi ile enflasyon düşmeye başladı propagandasının üzerinde tepinecekleri de kesin.

Araplar ve Ruslardan gelen ödünç paralar ile kurları mart ayına kadar sabit tutmaları da mümkün olabilir.

Bu iyimser hava dağılmadan seçime gitmek AKP ve MHP açısından en olumlu seçenek olarak görülebilir. Bu noktada muhalefet de mart ayında yapılacak bir erken seçime evet demek eğiliminde olacaktır çünkü bu şekilde seçim kanununda yapılan ve ittifakları zora sokan yeni hükümler devreye girmeden önce seçim yapılmış olacaktır.

Bütün bu koşullar dikkate alındığı zaman seçimlerin 26 Mart 2023 Pazar günü yapılması çok büyük bir olasılıktır.