O tarihte Berkin Elvan’ın elinde ölmeden önce ekmek torbası vardı.

O ekmekler kimleri yakacaktı?

O tarihte “Berkin Elvan’ın ölümünü duyduk. Çok acı bir olaydı. Dünden bugüne bütün Türkiye gerçekten yastaydı. Genç bir yavrumuzun hayatını bir sokak olayında kaybetmiş olması fevkalade üzüntü vericiydi. 

Hayatının baharında henüz delikanlı çağında ve Anadolu tabiriyle bıyıkları bile terlememiş olan bir fidanın düşüp ölüvermesi gerçekten unutulmaz bir olaydı.

Gerçekten Türkiye’nin yasta olduğunu bilmeliyiz. 

Bugün bazı siyasi partilerin seçim çalışmalarında müzik kullanmayacaklarını gazetelerden okudum. 

Buna da çok sevindim. Çok teşekkür ediyorum. 

Ben de bugün Bilecik’te seçim kampanyası boyunca müzikli yayın yapılmamasını arkadaşlarımdan rica edeceğim. En azıdan bu acıya ortak olduğumuzu, acıyı yüreğimizde hissettiğimizi göstermemiz bakımından.”

Bu sözleri o tarihte RTE’nin sağ kolu, RTE-Gülen iktidarının balayının devam ettiği günlerde posta mesajlarını şimdi “çete, örgüt, haşhaşi” dedikleri Fethullah Gülen’e taşıyan Bülent Arınç’a aitti. 

Arınç bu sözleri 11 Mart 2014 günü Gezi şehidi Berkin Elvan’ın cenazesinin kaldırıldığı gün söylüyordu. 

Oysa Berkin Elvan’ın ve öteki Gezi direnişi şehitlerinin ölümünde Bülent Arınç, RTE ve yandaşları, yandaş medya ve tüm yağdanlıklar zincirleme sorumluydular.

Bu tablo AKP iktidarının eseriydi.

Polisin şiddet kullanma emrini RTE vermişti.

Gösteri ve yürüyüş hakkını kullanan insanlara uygulananlar bir AKP zulmüydü. Bu zulmü yapan AKP iktidarı; Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği geçleri sevmiş olsaydı şimdi o gençler hayatta olacaklardı.

O gençler ki yürekleri vatan ve ulus sevgisiyle doluydu.

Bu zalim siyasal iktidarlar çocuklarımızı sevmediler:

Bilgisayar çağının idealist ve romantik gençleriydiler…

Art niyetleri yoktu. 

AKP iktidarının zorbalığına başkaldırmışlardı.

Özgürlüğe ve bağımsızlığa vurgunlardı…

Ama o gençleri o tarihte Abdullah Gül, RTE ve Bülent Arınç gibileri sevmiyordu.

İstiyorlardı ki “karanlık bir kuşağın, başında terlik, elinde tespih, kendilerinin arka bahçesinde, kula kulluk yapacak bir ideolojide” çocuklar yetişsin gayretindeydiler…

O gençler şark kurnazlığının demokrasi olmadığını biliyorlardı. 

AKP iktidarı düşüncesi özgür, vicdanı sorgulayan gençleri sevemezdi.

Aslında o aydınlık gençlerin RTE iktidarının sevgisine de ihtiyaçları yoktu.

Umutsuzluğun ölüm olduğunu o genç insanlar biliyordu.

Aydınlık Türkiye’nin devrimci insanları hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadı.

Berkin Elvan’ı son yolculuğuna uğurlayan milyonlar topluma tam bağımsızlığın yolunu gösteriyordu. 

İzmir’de bir yaşlı kadın elinde ekmeğiyle yürüyordu.

İşte o emek göreceksiniz RTE iktidarını yıkacaktı.

AKP iktidarının eline devrimcilerin kanı bulaştı.

Ama güneşi içenlerin türküsünü elindeki ekmekle o yaşlı kadın söylüyordu.