Bazen yeni tanışılan kişilere karşı tuhaf bir huzursuzluk hissine kapılabiliriz.
Karşınızdakinin bakışı ve davranışları olumsuzluk hissettirdiği için içsel alarm sistemini faaliyete geçirebilir.
Bu durum toplum içinde “insanlara alerjim var” diye espri yapılabiliyor.
Bu tepkinin altında psikolojinin söylemeye çalıştığı derin bir anlam yatmaktadır.
Fiziksel alerjide vücut zararsız bir maddeyi aşırı tehlikeli gibi algılar.
Psikolojik açıdan bakınca da benzer bir durum ortaya çıkmaktadır.
Bazı insanlar aslında objektif olarak tehdit değildir.


Fakat geçmiş deneyimler, kırılganlıklar veya hassas değerler onları riskli gibi hissetmemize neden olduğu düşünülüyor.
Çoğu zaman rahatsız olunan şey kişi değil onun uyandırdığı duygusal yansımasıdır.
Hoşlanmadığınız insanlar sizdeki zayıf yönlerinizi görmenize sebep olur.
Onlarda gördüğünüz olumsuz özellikler bilinçaltınızda saklamaya çalıştığınız olumsuz taraflarınızı yüzeye çıkarır.
Bu durum da doğal olarak herkeste huzursuzluk yaratabilir.
İnsanoğlu da kendisindeki eksiklikleri yok etmek yerine karşıdakine yüklemeye çalışarak psikolojik olarak kendini rahatlatır.
Eğer kişisel sınırlarınız yeterince belirgin değilse, olumsuz özelliklerinizin üstüne gitmediyseniz bu tip kişiler size göründüğünden çok daha farklı duygular hissettirir.


Enerjisi yüksek biri sizi yorabilir, sürekli şikâyet eden biri ruh halinizi düşürebilir, kontrolcü biri özgürlüğünüzü kısıtlayabilir.
Bu noktada hissettiğiniz “alerji” aslında insanın ruh halini düzeltememesidir.
Karşıya hissettiğiniz rahatsızlık çoğu zaman bir şeylerin yolunda gitmediğinin işaretidir.
“Kendini koru, mesafeni ayarla, ihtiyacını fark et.”