Adam kuş olmuş uçuyor.
Atlıyor uçağa…
Bir bakıyorsunuz, ABD’de…
Bir bakıyorsunuz Brüksel’de…
Edirne Van, Ordu Taşucu ne ki?
2002’de iktidara gelmiş…
“Dediği dedik, çaldığı düdük!”…
Özel Yetkili Mahkemeleri kurmuş…
Yargının karnını yarmış…
O tarihte İstanbul Adliyesi 2009 yılından beri gergin…
O tarihte özel Savcı Zekeri’ya Öz siyah gözlüklerinin arkasında tam yetkili…
Davalar patlatılıyor…
Balyoz…
Ergenekon…
Sıra ucu AKP yandaşlarına varan bir yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına gelince, RTE’nin gözdesi o “özel yetkilerle donatılmış” Ergenekon Savcısı Öz, yandaş basın tarafından suçlama dolusuna tutuluyor.
O tarihte Adalet Bakanlığı imam kökenli Fettullahçı Bekir Bozdağ’a teslim ediliyor.
Öz bir gecede Bakırköy savcılığında kızağa çekiliyor.
Artık kimse AKP’den adalet beklemesin…
AKP’den adalet beklemek gökyüzünde armut düşmesini beklemeye benzer.
AKP’nin hukuk tanımaz uygulamaları yargı erkinde görev yapan yargıç ve savcılarda müthiş gerginlik yarattı.
Yürekli, hukuka bağlı savcı ve yargıçlarda psikolojik bozukluklar yarattı.
Savcılar kovuşturmak, yargıçlar yargılamaktan korkar hale geldi.
İktidar yandaşı savcılar ve yargıçlar ödüllendirildi.
Hukuku ayaklar altına alanlar yargının üst makamlarına iktidar eliyle taşındı.
Gerçek hukuk adamları ise yürütmenin başı tarafından hedef gösterildi.
Ya görevden alındılar…
Ya da eski bir deyimle “tenzili rütbe” ile başka görevlere atanıp yerleri değiştirildi.
Yargı erkinin eli kolu sayılan kolluk güçlerini RTE iktidarı hukuka ve yasalara aykırı biçimde istediği gibi düzenleme yoluna gitti.
Polis örgütü Türkiye Cumhuriyeti Devleti polisi olmaktan çıkarıldı.
İktidar partisinin polisi durumuna sokuldu.
Polis müdürleri, korkuyla kuşatıldı.
“İnlerine gireceğiz!” denildi.
Kimin, kimlerin inine giriliyordu?
Polis örgütünü “Fethullah ve ekibinin” polisi olarak gören iktidar, “17 Aralık 2013” rüşvet ve yollusuzluk operasyonundan sonra “polisin inine” girdiğini kanıtladı.
Türkiye genelinde 3 bini aşkın emniyet mensubu “padişahlığa özenmiş iktidar” eliyle kışta kıyamette hallaç pamuğu gibi oraya buraya sürüldü.
Oysa hukuk ilkelerine uyan ne yargıçlar ne savcılar ne de emniyet mensupları RTE ve ekibinin sazını çalan İçişleri Bakanın emir eri değildi.
O tarihten bugüne RTE iktidarı, toplumda tam bir güvensizlik oluşturdu.
Bu güvensizlik hızla kurumlara yayıldı.
Tüm bu sosyal, siyasal, ekonomik ve mali gelişmeleri AKP milletvekilleri gördükleri halde yeminlerine sadık kalmıyor. Yolsuzların ve hırsızlıkların üstünü örtme girişimlerine göz yumuyorlar. Bu gidişin sonu hayıra alamet değildir. &&&
