Hazal ERGEN / ANKARA
Hapşırık tutmanın aşırı derece zararlı olduğuna değinen Doktor Sabriye Şirin, bu konuda gazetemize önemli bilgiler verdi. Karşılanmayan bu gereksinimin, sağlığımızı fazlasıyla tehdit ettiğini vurguladı. ‘Hapşırığı tutmanın neden olduğu basınç, potansiyel olarak beyin anevrizmasının yırtılmasına yol açabilir’ uyarısında bulundu.
‘Bu İhtiyacı Gidermemek İnanılmaz Zararlı’
Şirin, bir ihtiyaç olan hapşırığın detaylarını belirterek şöyle konuştu: “Hapşırık, dışa vurulması gereken bir ihtiyaçtır. Gereksinimden mahrum kalmaksa sağlığımızı inanılmaz boyutta tehdit eder. Hapşırık esnasında akciğerlerden gelen basınç ile hava yaklaşık 100 mil/ saat yani 161 kilometre/saat hızla hava kanallarına doğru yönelir (ağız ve burun kanalları). Eğer bu esnada ağzını ya da burnunuzu hava çıkışını engelleyecek şekilde kapatırsanız, bütün hava kulaklarınıza doğru yönelir. Bu basınçlı hava kulakların östaki borularına ve orta kulağın içerisine doğru giderek rüptüre kulak zarı gibi hasarlara neden olabilir. Ayrıca bu basınç, duyma kaybı ya da uzun süreli baş dönmesine yol açabilir.
Hapşırığı tutmak, kulaklarınıza vereceği zarardan çok daha fazlasına da neden olabilir. Hapşırık tutmak, gözlerinizdeki kan damarlarına ve diyaframa zarar verebilir. Ayrıca kan basıncının aniden yükselmesine sebep olur çünkü engellenmiş hapşırık beyindeki kan damarlarını zorlar. Özellikle hapsedilmiş güçlü bir hapşırık da boyun sakatlanmalarına sebep olabilir, bunun yanı sıra sinüs ameliyatı geçirmiş bireylerde hava, gözlerin yakınındaki boşluğa dolarak gözleri yerinden fırlatacak kadar basınç uygulamasa da hasara neden olabilir. En ekstrem durumlarda da hapşırık tutmak, kalp krizine neden olup ölüme yol açabilir.
Bazı kişiler toplumda hapşırmaktan çekinirler. Bazen de çok hapşırdığını düşünüp tutabilir. Oysaki hapşırığı tutmak veya hapşırmayı tutmaya çalışmak, ciddi sorunlara yol açabilir. Hapşırma anında burun ve ağzı kapatıp engellemek, sağlık açısından da büyük bir risktir. Bu tarz durumların kişiyi ölüme kadar götüren sonuçlar doğurduğunu “hapşırığı tutarken öldü” başlığı altında çok haber okumuşsunuzdur.
Hapşırmak, burun mukozasına yabancı toz parçacıklarının tahriş etmesi sebebiyle burun ve ağız yoluyla akciğerlere dolan havanın dışarıya atılması olayıdır. Hapşırık büyük bir ihtimalle, kişinin ya güneş ışığına maruz kalmasından ya mevsimsel geçişlerden veya bulunduğu ortamdaki ani sıcaklık değişimlerinde, soğuk rüzgâr esintisine maruz kalındığında oluşabilir.
Hapşırık sırasında mutlaka kendinizi serbest bırakmalısınız. Ağız, burun kapatılmamalı, gerekirse ele bir mendil alarak veya sağ ya da sol kolun dirsek kısmına hapşırmak gerekir. Sık sık hapşırık tekrar ediyorsa viral enfeksiyon geçiriyor veya alerjik bir reaksiyon yaşıyor olabilirsiniz. Bunun için de bir doktora danışmanızda yarar olduğunu düşünüyorum. Grip vakalarında sık sık hapşıracağınızı da unutmamalıyız. O nedenle toplum içinde veya kapalı ortamlarda diğer kişilerinde sağlığını düşünerek hapşırma sırasında mendil kullanmak faydalı olacak hem de kötü görüntülerin oluşmasını engelleyecektir.
Hapşırığı tutmak, beyin ve burun damarlarındaki basıncı artırır. Hapşırık engellenirse bayılma, damarlarda hasar, beyin kanaması ve kalp krizi gelişebilir. Hapşırık tutmak, gözlerinizdeki kan damarlarına ve diyaframa zarar verebilir.
Hapşırık tutulduğunda, kan basıncını aniden yükseltebilir. Çünkü engellenmiş hapşırık, beyindeki kan damarlarını zorlar.”
Bedenin Başka Bölümlerine Tehlikeleri
Şirin, söz konusu risklerden bahsederek: “Hapşırma sırasında yüksek basınç içeride tutulduğundan kulaklara bir miktar hava gönderilir. Bu basınçlı hava orta kulak ve kulak zarına bağlanan, östaki borusu adı verilen bir tüpe akar. Oluşan basınç kulak zarının yırtılmasına ve işitme kaybına neden olabilir.
Orta kulak enfeksiyonuna zemin hazırlayabilir. Hapşırma refleksinin başka bir etkisi de burnun bakteri, patojen gibi zararlılardan temizlenmesini sağlamaktır. Hapşırığın tutulmasıyla dışarı atılamayan kirli hava, orta kulağa bakteri ve enfekte mukus taşıyarak enfeksiyona neden olabilir.
Gözlerde, burunda veya kulak zarlarında hasar görmüş kan damarları oluşabilir. Tutulan hapşırmanın neden olduğu yüksek basınç, burun pasajlarındaki kan damarlarının sıkışmasına ve damarların patlamasına neden olabilir.
Diyafram yaralanmasına da sebep oluyor. Diyafram, göğsünüzün altı ve karnınızın üzerindeki kaslı kısmıdır. Bu yaralanmalar nadir olmakla birlikte doktorlar, basınçlı havanın diyaframda hapsolduğu vakalar gözlemlemişlerdir. Bu durumun belirtisi, göğüste ağrının meydana gelmesidir.
Anevrizma hastalığına da davetiye çıkarır. Beyin anevrizması, beyinde zayıflayan bir kan damarının şişkinleşmesi ve balonlaşmasıdır. Hapşırığı tutmanın neden olduğu basınç, potansiyel olarak beyin anevrizmasının yırtılmasına yol açabilir. Bu, beyin çevresindeki kafatasında kanamaya yol açabilecek, hayati tehdit oluşturan bir yaralanmadır.
Kırık kaburgalara ortam hazırlar. Genellikle yaşlılar, hapşırmanın bir sonucu olarak kaburgalarının kırıldığını söylerler. Hapşırığı tutmak, yüksek basınçlı havanın büyük bir kuvvetle ciğerleri zorlamasına sebep olduğunu için kaburgalarda kırıklara neden olabilir” eklemelerini yaptı.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.