“Tripofobi” (trypophobia), çoğunlukla gözenekli, delikli veya düzensiz desenlere karşı yoğun bir rahatsızlık veya korku tepkisi olarak tanımlanan psikolojik bir durumdur. Bu desenler genellikle düzensiz bir şekilde gruplanmış küçük delikler, çukurlar veya benzer yapılar içerir. Tripofobi, 2010’larda popüler hale gelen bir terimdir ve bilimsel literatürde henüz tam olarak tanımlanmamış bir fenomendir.

Tripofobi’nin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı araştırmacılar bu korkunun evrimsel bir kökeni olabileceğini düşünmektedir. Örneğin, bazı zehirli veya tehlikeli organizmaların ciltte benzer desenlere sahip olması nedeniyle, insanların bu tür desenlere karşı bir korku tepkisi geliştirdiği öne sürülmüştür. Yani, binlerce yıl önce, tehlikeli organizmaların bu tür desenlere sahip olması insanların hayatta kalma şansını artırabilirken, bu korku da genlerimize geçmiş olabilir.

Ancak, tripofobi hakkındaki araştırmalar henüz sınırlıdır ve bazı uzmanlar, bu tepkinin gerçek bir fobi olmaktan ziyade, basit bir tiksinme veya rahatsızlık hissi olduğunu savunmaktadır. Fobi olup olmadığı konusundaki tartışmalar devam etmektedir.

Kimlerde tripofobi görülebileceği konusunda kesin bir profil çizmek zor olmakla birlikte, bazı insanların bu tür desenlere karşı daha hassas olduğu düşünülmektedir. Fakat birçok insan bu desenlere maruz kaldıklarında herhangi bir tepki göstermezler.

Tripofobi, henüz resmi olarak psikiyatrik tanı kriterlerine girmemiş olsa da, bu tür desenlerle ilişkili rahatsızlık veya korku hissediyorsanız, bunun normal bir tepki olabileceğini unutmayın. Ancak bu tepki yaşamınızı olumsuz etkiliyorsa, uzman bir psikolog veya psikiyatristten yardım almak faydalı olabilir.

Tripofobiyi tetikleyen faktörler nelerdir ? Bu durum tedavi gerektirir mi?

Tripofobiyi tetikleyen faktörler, kişiden kişiye farklılık gösterebilir, ancak genellikle aşağıdaki türde desenler veya nesneler bu korkuyu tetikleyebilir:

Sünger benzeri delikli desenler: Sünger, deniz süngeri veya çeşitli bitkilerin yaprakları gibi düzensiz ve küçük deliklerin olduğu desenler, tripofobik tepkiyi tetikleyebilir.

Bal peteği benzeri yapılar: Arı peteği veya tatlı peteği gibi düzenli hücreler içeren desenler de tripofobiyi tetikleyebilir.

Kabuklu böceklerin desenleri: Bazı böceklerin kabukları, tripofobik bir tepkiye neden olabilecek delikli veya düzensiz yapılar içerebilir.

Tohum delikleri: Bazı bitkilerin tohumları, tripofobik tepkiyi tetikleyebilecek gözenekli yapılar içerebilir.

Mantarlar: Tripofobik reaksiyona neden olan bazı mantarlar da bulunmaktadır.

Tedavi gerekip gerekmediği konusunda ise tripofobi, kişinin yaşamını önemli ölçüde etkilemiyorsa veya ciddi işlevsellik sorunlarına yol açmıyorsa genellikle tedavi gerektirmez. Tripofobi, birçok insanın doğal olarak deneyimlediği bir rahatsızlık hissi olabilir ve bu durumda tedaviye ihtiyaç yoktur.

Ancak, tripofobi kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkiliyorsa, günlük aktivitelerini kısıtlıyorsa veya ciddi anksiyete veya korku nöbetlerine neden oluyorsa, bu durumda bir uzmana danışmak faydalı olabilir. Bir psikolog veya psikiyatrist, tripofobinin altında yatan nedenleri ve belirtileri ele almak için uygun tedavi yöntemleri sunabilir.

Tedavi, bilişsel-davranışçı terapi (BDT) gibi terapi yöntemleri veya bazı durumlarda anksiyolitik ilaçlarla yapılabilir. Ancak tekrar edelim ki, tripofobi genellikle hafif düzeyde bir tepki olup tedavi gerektiren ciddi bir psikolojik rahatsızlık değildir.

Muhabir: Şevval Ateş 2