ZONGULDAK Bülent Ecevit Üniversitesi’nde (BEUN) ‘Gazze’de Çocuk Olmak’ adlı programda Gazze’de ameliyat hemşiresi olarak çalışan İman Uygun, yaşadıklarını anlattı. Filistinli Uygun, “Elini kolunu kaybeden çocuklara biz direkt operasyon yapmak zorunda kalmıştık. Ağlamaya mecali olmayan 4 aylık bir çocukla ilgilenmiştik. Elleri ve kolları tamamen yanık içindeydi, organ eksikliği vardı. 9 aylık hamile bir anne şehit olmuştu ve karnından çocuğu sağ salim çıkarabilmiştik. Bu sıkıntıların hepsini gözlerimizle gördük. Bizzat yaşadık, bunun gibi birçok sıkıntıyı hep canlı canlı yaşadık” dedi.

BEUN Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde, Dünya Çocuk Günü etkinlikleri kapsamında, ‘Gazze’de Çocuk Olmak’ adlı program düzenlendi. Programda konuşmacı olarak Gazze’de gönüllü olarak görev yapmış Prof. Dr. İbrahim Uygun, Op. Dr. Taner Kamacı ve hayatı boyunca Gazze’den çıkmayan ve çeşitli hastanelerde uzun zamandır ameliyathane hemşiresi olarak çalışan Filistinli İman Uygun yer aldı. Programa, Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul, Başsavcı Gökhan Kapağan, BEUN Rektörü İsmail Hakkı Özölçer ve protokol üyeleri katıldı.

Kazada yaralanan uzman çavuş yaşamını yitirdi
Kazada yaralanan uzman çavuş yaşamını yitirdi
İçeriği Görüntüle

‘KALABALIK AİLELER TAMAMEN ORTADAN KALDIRILDI’

Gazze’de gönüllü hekimlik yapan eşi Prof. Dr. İbrahim Uygun ile birlikte Milli İstihbarat Teşkilatı’nın operasyonuyla Türkiye’ye gelen hemşire İman Uygun gazetecilere BEUN İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Sezer aracılığıyla yaşadıklarını anlattı. İsrail’in Gazze’ye saldırılarının ikinci yılına girdiklerini ve yaşanan dramın anlatılması gerektiğini ifade eden Uygun, “Gazze’de yaşananlar kelimelerle tarif edilecek boyutta değil. Aileler tamamen ortadan kaldırıldı, çocuklar tamamen ortadan kaldırıldı. Çocukların yaşadığı sıkıntıların haddi hesabı yok. Orada kimi zaman 7 kişilik veya daha fazla sayıda olan aileler tamamen yok edilecek şekilde soykırım yaşandı Gazze’de. Bizler bunu kelimelerle tarif edemeyecek kadar aciz kalıyoruz ve sinemizde çok büyük üzüntü yaşıyoruz. Daha önce bize getirilen vakalardan konuşursak, elini kolunu kaybeden çocuklara biz direkt operasyon yapmak zorunda kalmıştık. Ağlamaya mecali olmayan 4 aylık bir çocukla ilgilenmiştik. Elleri ve kolları tamamen yanık içindeydi, organ eksikliği vardı. 9 aylık hamile bir anne şehit olmuştu ve karnından çocuğu sağ salim çıkarabilmiştik. Bu sıkıntıların hepsini gözlerimizle gördük. Bizzat yaşadık, bunun gibi birçok sıkıntıyı hep canlı canlı yaşadık” dedi.

İman Uygun Türkiye’nin desteğinin çok değerli olduğunu söyleyerek, “Öncelikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Gazzeliler adına büyük teşekkürlerimizi iletmek istiyorum. Çünkü 7 Ekim öncesinden beri Türkiye, Gazze’ye dost bir ülkeydi. Gerek tıbbi heyetler, doktorlar göndermesi, gerekse ilaç sevkiyatı noktasından başka destekler noktasında, Türkiye’nin Gazze’ye hatrı sayılır şekilde Gazze’ye sahip çıktığını görüyoruz. Bunu muhakkak söylememiz gerekiyor” diye konuştu.

‘İNSANLIK TEK SES HALİNE GELMİŞTİR’

İnsanlığın vicdan ve merhamet konusunda tek ses olduğunu söyleyen Uygun, “3 yıl içerisinde hep Gazze’yle ilgili gerek tıbbi heyetler gönderilmesi konusunda Almanya, Belçika özellikle Türkiye gibi ülkelerin bize sahip çıkması çok önemli bir husus. Bu da kamuoyunun güçlü bir desteğinin olduğunu, özellikle Sumud filosunun Gazze’ye doğru yola çıkmasının da Gazze’ye büyük destek olduğunu söylemeliyim. Artık insanlık vicdan ve merhamet noktasında tek bir ses haline gelmiştir. Gazze’ye sahip çıkmaktadır, bu da Siyonizmin sonunun geldiğini göstermektedir” ifadelerini kullandı.

Programda Taner Kamacı ve Prof. Dr. İbrahim Uygun da kendi çektikleri fotoğraflarla, görev yaptıkları sürede yaşadıklarını anlattı. (DHA)

Kaynak: DHA