Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen “Soykırımın Kadın Tanıkları: Gazze’de Medya ve Direniş” paneli, kadın gazetecilerin sahadaki tanıklıklarını gündeme taşıdı.
Sonsöz Gazetesi’nden Sümer Taşkıran’ın haberine göre; Programa katılan İletişim Başkanı Burhanettin Duran, İsrail’in iki yılı aşkın süredir Gazze’de uyguladığı saldırıların tarihte benzeri az görülen bir vahşete dönüştüğünü söyledi.
“KADIN GAZETECİLER BENZERSİZ BİR DİRENİŞ SERGİLEDİ”
Konuşmasında Gazze’de görev yapan basın mensuplarının rolüne geniş yer veren Duran, özellikle kadın gazetecilerin tüm saldırıların hedefi olmalarına rağmen büyük bir fedakârlıkla görev yaptıklarını vurguladı.
Duran, Filistin’de katledilen gazetecilerin mücadelesini belgeleyen “Gerçeğin Katli: İsrail'in Gazeteciliğe Karşı Savaşı” kitabının Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak yayımlandığını hatırlattı.
“İSRAİL İNSANLIĞIN VİCDANINDA MAHKÛM OLDU”
İsrail’in işgal ve saldırılarının küresel vicdanda karşılıksız kalmadığını belirten Duran, şunları söyledi:
“İsrail, hukuku ve insanlığı yok sayan aşırılıklarla anılıyor artık. İnsanlığın vicdanında kalıcı olarak mahkûm oldu; uluslararası mahkemelerde sanık kürsüsünde yer aldı.”
Türkiye’nin süreç boyunca Filistin’e güçlü destek verdiğini belirten Duran, diplomatik ilişkilerin kesilmesi, ticaretin durdurulması ve doğrudan yaptırımların bu tutumun somut adımları olduğunu ifade etti.
“GAZZE’DE 300’E YAKIN GAZETECİ ÖLDÜRÜLDÜ”
Duran, iki yıl içinde 37’si kadın olmak üzere 300’e yakın gazetecinin İsrail tarafından hedef alınarak öldürüldüğünü açıkladı. Bu isimlerden biri olan kadın gazeteci Alaa Al-Hams’ın hayat hikâyesinin yürekleri titrettiğini anlatan Duran, Alaa’nın ailesinden 10 kişiyi kaybettikten kısa süre sonra karnındaki bebeğiyle birlikte şehit edildiğini hatırlattı.
Haberin daha geniş ve detaylı halini Sonsöz Gazetesi’nde okuyabilirsiniz.



