İktidar son günlerde algı operasyonlarına büyük bir hız verdi kur artışı ve döviz talebinin kaynağı olarak yurtiçinde altın karşılığı ve yabancı para cinsinden mevduat tutanları, kasasına altın, dolar ve euro koyanları hedefe oturttu.

İktidar son günlerde algı operasyonlarına büyük bir hız verdi kur artışı ve döviz talebinin kaynağı olarak yurtiçinde altın karşılığı ve yabancı para cinsinden mevduat tutanları, kasasına altın, dolar ve euro koyanları hedefe oturttu.

Bunu algı operasyonunu yönetmek için bilinçli bir şekilde yapıyorsa denecek bir şey yok ve lakin eğer gerçekten de talep bu yüzden oluşuyor zannediyorlarsa durum çok ama çok vahim demektir.

Bakınız Türkiye serbest kambiyo rejiminin ve serbest piyasa ekonomisinin uygulandığı bir ülke böyle bir ülkede döviz hareketleri piyasa koşullarına göre serbestçe gerçekleşir sermaye hareketleri üzerinde bir kısıtlama yoktur.

Ülkemiz özelinde döviz talebi yaratan hususlar başlıca şöyle sıralanabilir.

Döviz borçları ve faizlerini ödemek için bulunması gereken döviz: Kamu ve özel sektör borcunun toplamının 500 milyar dolar olduğunu ve bu borçlara karşılık CDS primlerinin de çok yüksek olması sebebiyle oldukça yüksek bir faiz ödendiğini düşünürsek buradan doğan döviz talebinin büyüklüğü ortaya çıkacaktır.
  • İthalatı sürdürebilmek için gerekli olan döviz: Ülkemizde 2021 yılında 225,4 milyar dolar ihracat ve 271,3 milyar dolar İthalat yapılmış bulunmaktadır. Dış ticaret açığımız45,9 milyar dolar seviyesinde ve bu dövizi öyle ya da böyle bulmak gerekmektedir. AKP’nin tek başına iktidara geldiği 2003 yılından 2021 yılı sonuna kadar 2,4 trilyon dolarlık ihracat ve 3,65 trilyon dolarlık ithalat yapılmış 1,15 trilyon dolar dış ticaret açığı verilmiştir. Bu dış ticaret açığını finanse edebilmek için elbette çok ciddi miktarda döviz kaynağı bulmak gerekmektedir. Ürettiğinden fazlasını tüketen bir ülkenin döviz krizi yaşamaması mümkün değildir.
  • Ülkede faaliyet gösteren yabancı firmaların kar transferleri: Malum birçok fabrika, liman, enerji santrali yabancı firmalara satıldı. Bu firmalar ülkeye bir miktar döviz getirerek doğrudan yatırım yaptılar. Şimdi ise elde ettikleri karı dövize çevirip anavatanlarına götürüyorlar ve bu miktar belirli bir dönem zarfında doğal olarak getirdikleri miktardan daha fazla olacaktır. Bunun içinde döviz bulunması gerekmektedir.
  • Yabancı yatırımcı çıkışı: Ülkemizde borsaya hisse senetlerine ve Türk tahvillerine yatırım yapan yabancılar var. Bunlar döviz bozdurup yatırım yapmışlardı şimdi Türkiye krize girince her fırsattan yararlanıp yatırımlarını satarak döviz alıp çıkma derdindeler bunları talep ettiği dövizi de bulmamız gerekiyor.
  • Kayıt dışı kaçak çalışan yabancıların döviz transferleri: Türkiye adeta bir yolgeçen hanına döndü milyonlarca yabancı uyruklu kişi Türkiye’ye gelip kayıt dışı kaçak olarak çalışıyor kazandığı parayı dövize çevirip ülkesine gönderiyor. Rus, Moldovalı, Ukraynalı, Ermeni, Gürcü, Iraklı, Suriyeli, Özbek, Afgan hepimiz bu memleketlerden gelen insanların kayıt dışı kaçak olarak bu ülkede çalıştıklarını biliyoruz. Bunlar kendi ülkelerinde çalışacak bir iş bulamadıkları ve yahut da çalıştıkları zaman alacakları ücret buradan çok daha düşük olduğu için Türkiye’ye geliyor diledikleri yerde diledikleri gibi çalışıyorlar ve kazandıkları parayı dövize çevirip ülkelerine gönderiyor ya da götürüyorlar. 3 milyon böyle çalışan 300 dolara 12 ay çalışıp ülkesine para gönderse yılda yaklaşık 12 milyar dolar eder bu da çok büyük bir döviz talebi yaratmaktadır.
  • Türk Lirasına güvenmeyen yerli yatırımcının döviz talebi: Malum yüksek enflasyon ve düşük faiz oranları yüzünden Türk lirası tasarruf aracı olma özelliğini yitirmiş bir para birimidir. Geçmişte de Türkiye’de yüksek enflasyon dönemleri yaşanmıştı lakin o dönemlerde istatistikler doğru tutulur enflasyon doğru ölçülür ve şeffaf bir şekilde ilan edilirdi. Bankalar da enflasyonun üstünde bir faiz haddi uygulardı. AKP iktidarının hatalı politikaları yüzünden banka mevduat faizleri enflasyonun altında seyrediyor bu durumda da kimse elinde Türk Lirası tutmak istemiyor. Bu son derecede doğal bir olay neticede kim oturup parasının erimesini seyretmek ister ki? Ayrıca bu ülkede inancı nedeniyle faiz almaktan kaçınan bu yüzden de nakitte tutmak istediği birikimini altın ve döviz cinsinden tutan geniş bir kesim var.
  • Vatandaşların yurt dışı seyahatleri: Bu noktada da ciddi bir döviz talebi olduğu kesindir.
  • Elbette döviz talebi doğuran başka kalemler de var Bu kadar yoğun ve büyük bir döviz talebi varken dövizin değer kazanmasını engellemek mümkün olabilir mi?