GONCAGÜL KONAŞ

 Salgının hâlen etkisini sürdürdüğüne dikkat çeken Ankara Tabip Odası (ATO) Genel Sekreteri Dr. Kemal Oskay, “Covid-19 salgını sonrası, 5. yılındayız biliyorsunuz. Çok ciddi bir salgındı. Binlerce, milyonlarca insanın ölümüne sebep oldu. Ve bu hâlâ salgınla da ilgili pek çok soru devam ediyor.” dedi. Nisan ayı başında hayatını kaybeden sağlık çalışanları için bir anma düzenlendiğini de hatırlattı.

Salgının etkilerinin bilimsel olarak hâlâ araştırıldığını vurgulayan Dr. Oskay, “Benim önüme de geliyor hastalarım. ‘Covid olduktan sonra başıma bunlar geldi. Kalp krizi geçirdim, emboli attı, felç geçirdim’ gibi pek çok şey söyleniyor. Fakat bunların bağlantısını anlayabilmek için çok daha uzun zamanda ve bilimsel çalışmalara ihtiyaç var.” diye konuştu.

“COVİD-19 TANISI ALAN HASTALAR HÂLÂ VAR”

Dr. Oskay, Covid-19’un etkisinin azalmış olsa da tamamen ortadan kalkmadığını belirterek, “Şu anda hızını kaybetmiş olsa da hâlâ Covid tanısı alan pek çok hasta var. Buna bağlı ölümler de devam ediyor,” ifadelerini kullandı. Salgının seyrinde aşının önemine dikkat çeken Oskay, “TTB olarak en başından beri korunma yolunun aşı olduğunu söyledik. Dünya üzerinde Covid’le baş edilmesinin yolu da aşı oldu.” dedi.

“SAĞLIK ÇALIŞANLARININ EN BÜYÜK SORUNU: ŞİDDET, TÜKENMİŞLİK, İŞ YÜKÜ”

Pandemi sonrası dönemde sağlık çalışanlarının ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirten Dr. Oskay, “Bizim en önemli sorunumuz şiddetti. En önemli konumuz yoğunluk, yorgunluk, tükenmişlik, hekim intiharları bizim gündemimizde” dedi. Artan iş yüküne de değinen Oskay, “Sağlık Bakanlığı, yılda 11.4 kez bir hekime başvuru oranı açıkladı. Bu bizim için korkunç bir rakam. Bakanlık için övünülecek bir durum olabilir ama bizim için utanç verici.” dedi.

“BU KADAR BAŞVURU SAĞLIĞI GETİRMİYOR”

Sıklıkla yapılan başvuruların sağlık hizmetinin kalitesini artırmadığını savunan Dr. Oskay, “Bu kadar yoğun başvuru yapılması aslında sağlık getirmiyor. Yapılan tetkik yükünün artması, radyolojik çalışmaların fazlalaşması ama buna rağmen sağlığa erişemeyen bir halktan bahsediyoruz.” şeklinde konuştu.

Kediler depremi hissedebilir mi? Kediler depremi hissedebilir mi?

MHRS YOĞUNLUĞU VE ASİSTAN HEKİMLERİN YÜKÜ

MHRS sistemindeki yoğunluk nedeniyle sağlık çalışanlarının mesai dışı saatlerde de çalışmak zorunda kaldığını dile getiren Oskay, “MHRS’nin 17 ile 22 saatleri arasında mesai dışı bir uygulamayla açılması söz konusu oldu. Ama bu saatlerde sağlık hizmetini kim veriyor? Aslında eğitim alan hekimler, yani asistanlar.” dedi.

“ÇÖZÜM: KORUYUCU HEKİMLİĞİN GÜÇLENDİRİLMESİ”

Sağlık sistemindeki sorunların çözümü için birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Oskay, “Koruyucu hekimliğin artırılması, hastalık oluşmadan engellenmesi ya da birinci basamakta çözülmesi gerekiyor. Ne kadar çok hastane açarsanız açın, uygun nitelikli iş gücü yetiştirtmezseniz bu sorunu çözemezsiniz.” dedi.

“ŞEHİR HASTANELERİNE AYRILAN KAYNAKLA 6 BİN AİLE SAĞLIĞI MERKEZİ YAPILABİLİR”

Aile hekimliği hizmetlerinde hem bina hem de personel yetersizliği yaşandığını dile getiren Oskay, “Pek çok aile hekimliği merkezi kirada hizmet vermeye çalışıyor. Bakanlık da bu yetersizliğin farkında. Şehir hastanelerine ayrılan kaynakla 6 bine yakın aile sağlığı merkezi yapılabilir. Şehir hastanelerine ayrılan kaynağın aslında birinci basamağa ayrılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Son olarak Dr. Kemal Oskay, “Hekimler çok yorgun, tükenmiş durumda. Bu iş yükünü kaldırabilecek durumda değil. Bunun çözümü de bakanlıkla Türk Tabipleri Birliği ve Ankara Tabip Odası'nın ortaya koyduğu politikaların ortaklaşa paylaşılması ve birlikte çözüm üretilmesidir.” diyerek çağrıda bulundu.

Editör: Haber Merkezi