Kuraklık ve düşen yağış miktarı nedeniyle, Bodrum'a içme suyunun karşılandığı Geyik ve Mumcular barajlarında doluluk oranı kritik seviyelere geriledi. 20 milyon metreküp su kapasitesine sahip Mumcular Barajı'nda doluluk yüzde 6 ile ölü hacim seviyesine ulaşırken; 40 milyon metreküp su seviyesine sahip Geyik Barajı da aynı tehlikeyle karşı karşıya kaldı. Geyik Barajı'ndaki doluluk oranı da yüzde 13 seviyesine geriledi. Geyik Barajı'nda su yüzeyinin yemyeşil alglerle kaplı olduğu görüldü.
Bodrum'da yaşanan su stresi ile ilgili açıklama yapan MSKÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Su Kaynakları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, "Bodrum'un içme suyu ihtiyacı ortalama 500 bin kişi için 1100 litre/saniye civarı bunun 300 litre/saniye kısmı Mumcular Barajı'ndan temin ediliyordu. Geçen aylarda Mumcular Barajı kuruyunca bu alınamadı. Geyik Barajı'ndan ise 600 litre/saniye su temin ediliyordu. Geçen haftalarda kuraklık olunca bunun 270 litre/saniyelik kısmı kesildi. Böyle olunca buradan temin edilen su miktarı 330 litre/saniye civarına kadar düştü. Geyik Barajı'ndaki doluluk oranı şu an yüzde 13 civarında ve bu ise ölü hacme kadar 2 milyon metreküp civarında suyumuz kaldığını ifade etmektedir. Bu ise Bodrum'un suyunun tamamının buradan karşılanması durumunda 20 gün kadar yetebilecek suya karşılık geliyor. Ancak buradaki suyun yarısı termik santral için kullanılıyor. Dolayısıyla 10 günlük bir su rezervimiz var demektir. 300 litre/saniyelik Mumcular Barajı'ndan, 270 litre/saniyelik su Geyik Barajı'ndan kesildi. Kalan 330 litre/saniye de Geyik Barajı'nda ölü hacme erişilmesinin ardından kesilecektir. Bu durumunda Geyik ve Mumcular barajlarından toplamda 900 litre/saniyelik bir su kesintisi söz konusu olacak" dedi.
'SON 52 YILIN EN KURAK DÖNEMİNİ YAŞIYORUZ'
Doç. Dr. Özçelik, açıklamasında, "Mevcut su kullanımının, şehre suyun Milas Ovası’na sulama suyu sağlayan Akgedik Barajı'ndan ve yer altı su kuyularından temin edildiğini ve edileceğini gösteriyor. Son 52 yılın en kurak dönemini yaşıyoruz. Bu bölgede kuraklık oranı, ülke genelinden biraz daha az olmasına rağmen yüzde 25 civarında bir su eksikliği söz konusu. Önümüzdeki yıllarda yağış eksikliği devam ederse yer altı su rezervlerimiz riske girer. Kendi suyumuzu bitirdiğimiz gibi Milas'ın suyunu da gün geçtikçe daha stresli hale sokuyoruz. Gerekli tedbirlerin alınması ve gelecek dönem için planların yapılması oldukça önem arz ediyor" diye konuştu.
Doç. Dr. Özçelik, sözlerine şöyle devam etti:
"Diğer taraftan, rezervuarlardaki su seviyesi azaldıkça baraj gölü içerisindeki oksijen miktarı da azalıyor. Oksijen miktarının azalması göl içerisindeki mikrobiyolojik faaliyetleri arttırıyor. Geyik Barajı’nda gölün tamamı alg patlaması nedeniyle yemyeşil bir hal almış durumda. Önümüzdeki günlerde su seviyesi azaldıkça sediment miktarı da artacak. İletim hatlarında patlaklar da meydana gelecek. Şehre su verirken su kalitesinde ciddi anlamda düşüş meydana gelecek. Su seviyesinin izlenmesi, yer altı su seviyelerinin zarar verilmeyecek şekilde kullanılması ve çevredeki rezervuarların da denetimli bir şekilde kullanılarak gelecek dönemler için planlama çalışmalarının sürdürülmesi gerekiyor." (DHA)




