Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde planlanan ve çevresel etkileriyle büyük tartışma yaratan Balcılar Barajı ve entegre projeleri için açılan davada kritik bir duruşma daha gerçekleştirildi.
Duruşmaya davacılar arasında yer alan Balcılar Köyü, Döğüşbelen Köyü, Köyceğiz ve Dalyan’da ikamet eden vatandaşlar ile davacıların avukatı Arzu Alper 'i temsilen Avukat Ömer Çelik katıldı. Muğla 4. İdare Mahkemesi'nde görülen davada, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Devlet Su İşleri (DSİ) projesine ait Çevre etki değerlendirmesi raporuna ilişkin bilirkişi keşif raporuna karşı davacı köylüler ve sivil toplum kuruluşları itirazlarını dile getirdi.
DAVANIN SEYRİNİ DEĞİŞTİRECEK RAPOR
Davanın seyrini etkileyecek en önemli unsurlardan biri, mahkeme tarafından görevlendirilen yedi farklı disiplinden bilirkişinin 25 Mayıs 2025 tarihli ortak raporu oldu. Raporda uzmanlar kendi alanlarına göre projeyi değerlendirdi ve ortaya çıkan tablo, projenin risklerini net bir şekilde gözler önüne serdi:
Çevre, Orman ve Biyoloji Uzmanları Mahkemeye ÇED Raporu baraj yapımı uygun olmadığını belirten detaylı bir rapor sundular.
“UZMANLAR NE DİYOR”
Çevre Mühendisi: Projenin orman kaybı, su rejimi değişimi ve tarımsal üretim daralması gibi geri dönüşü zor zararlara yol açacağını, zeytinlikler, doğal sit alanları ve sazlık-delta sistemlerine ilişkin analizlerin eksik olduğunu belirtti.
Orman Mühendisi: 91.840 ağacın kesileceğini, orman ekosisteminin yok olmasının sel riskini artıracağını, baraj gölünün çabuk dolacağını ve geri kazanılması imkansız kayalık araziler kalacağını vurguladı.
Biyolog: Proje alanında nesli tehlike altındaki endemik "Sığla Ağacı" (Liquidambar orientalis) da dahil olmak üzere yüzlerce bitki ve hayvan türünün yaşadığını, 3 günlük bir gözlemin yetersiz olduğunu ve çam balı üretimini sağlayan "çam pamuklu koşnili"ne geri dönülemez zarar verileceğini ifade etti.
“GEÇİM KAYNAĞIMIZ VE DOĞAMIZ YOK OLACAK”
Balcılar Barajı Mahkemesindeki davasını duruşmasında söz alan Balcılar, Döğüşbelen, Köyceğiz ve Dalyan'dan köylüleri, barajın yapılması sonucu, geçim kaynaklarının ve doğanın yok olacağını belirterek şunları söylediler :
"Barajın inşa edileceği bölge, geçtiğimiz haftalarda depremlere sahne olan aktif bir fay hattı üzerindedir. Dava dosyasına detaylar sunulmuştur. Burada baraj yapımı büyük bir risk taşımaktadır." "Namnam Çayı'nın suyunun baraja aktarılması, Köyceğiz Gölü'nü ve onunla bağlantılı Dalyan Kanalı'nı besleyen suyu keserek bu eşsiz ekosistemleri kurutma tehlikesi taşımaktadır."
ARICILIK VE NARENCİYE BİTECEK
"Kırma-eleme tesisleri ve ocaklardan çıkacak toz, bölgenin can damarı olan arıcılığı ve narenciye üretimini bitirecektir. Köyümüzün adı Balcılar; balımızı, geçimimizi ve doğamızı kaybetmek istemiyoruz. Bilirkişiler çok geniş bir havzayı etkileyecek bu projeyi değerlendirirken sadece çok sınırlı bir alanda inceleme yapmış, büyük resmi gözden kaçırmışlardır."
Sonuç olarak; Mahkeme, bilirkişi raporları ve dinlediği yerel halkın itirazlarının ardından kararını açıklamak üzere duruşmayı sonlandırdı. Balcılar Barajı projesi, yarattığı çevresel, ekolojik ve sosyo-ekonomik risklerle sadece bir bölgeyi değil, Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi dahil olmak üzere çok daha geniş bir havzayı tehdit ediyor. Mahkemenin vereceği karar, bölgenin geleceği için belirleyici olacak.”