COVİD-19 ile başlayan pandemi krizi sonrasında, sosyal yaşamda bir takım sınırlamalar getirilmişti. Bu sınırlamalarda kendimizi daha önce yaşamadığımız ve görmediğimiz bir süreç içerisinde bulduk. Aile ilişkilerinde sosyal mesafe sınırına uyduk. Sosyal yaşamamıza bir süre ara verip, ilişkilerimizi dijital anlamda yaşamımızı sürdürdüğümüz bir sürece taşıdık. Uyum sağlamak zor olsa da sağlamayı başardık. Ancak bu dönemlerde Psikolojik olarak en çok kaygı öfke ve stres sorunuyla karşılaştık. Bu sorunların o dönemdeki komplo teorileriyle birlikte güvenilir tabloların sunulmaması da etkiliydi. Bir diğer olumsuz Psikolojik etki ise daha önce bu durumla karşılaşılmamasıydı. Yaşam tarzının değişmesi herkesin bir takım psikolojik sorunlarla karşı karşıya gelmesine olanak sağladı. Aile içi ilişkilerde değişimler yaşandı. Bazı durumlarda şiddet olayları yaşanırken bazı durumlar da ise aile ilişki bağları güçlendi. Tüm bunlar geri de kaldı diye düşünürken, Covid-19 yeni varyantlarıyla ortaya çıktı. Bu varyantlar önceki dönemlerdeki kadar güçlü olur mu bilmiyoruz ancak güçlü olur ve yeniden kapanma üzerine bir takım önlemler alınırsa bu defa dikkat etmemiz gereken birçok konu tekrardan gündemimizde olacaktır. Aile içi ilişkiler, ekonomik koşullar, sosyal ilişkiler ve aktivitelerin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi ve korunması gereklidir. Mevcut ekonomik koşullarda yeniden bir kapanma toplumu ürkütse de mecbur kalındığı vakitte şartlara yeniden uymak zorunda kalabiliriz.  Güvenilir ve doğru kaynaktan bilgi almak, komplo teorilerinden uzak durmak, yeni koşullara hızlı bir şekilde uyum sağlamaya çalışmak, bizler için sağlıklı adımlardır. Kaygı ve stresin en önemli çaresi düzenli uyku, dengeli beslenme ve egzersizdir. Aile içi ilişkileri korumak adına mutlaka iletişim yönlerinizi kuvvetlendirmek ve sağlıklı bir iletişim kurmak önceliğimiz olmalıdır. Dinlemek ve anlamaya çalışmak iletişim kurmanın en önemli adımıdır. Belirlenen şartlar altında sosyalleşme çabalarımızı sürdürmeli, teknolojik aletlerle geçirilen vakitler mutlaka sınırlanmalıdır. Ekonomik koşulların endişe halini arttırması, öfke ve stresi şiddetlendirmesi beklenebilir. Ancak yetkililerin bu konuda vatandaşların en azından temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir sistem üzerine çalışma yapmaları bu sorunların da en aza indirgenmesine yardımcı olacaktır. Unutmayın durum ne kadar kötü olursa olsun insanoğlu her zaman bir yolunu bulur ve uyum sağlar.