Peters, Filistin’i tanıma meselesinin zamanlamasının, güvenlik, siyasi, diplomatik ve ekonomik koşullar açısından yaşanabilir ve meşru bir Filistin devleti için gerekli ön koşulların sağlanıp sağlanmadığına bağlı olduğunu vurguladı. Konunun kabineye sözlü olarak sunulduğunu ve eylül ayında resmi olarak ele alınacağını belirten Peters, bu adımın atılıp atılmayacağını bir dizi faktörün belirleyeceğini söyledi.
İngiltere ve Diğer Ülkeler Filistin’i Tanımayı Planlıyor
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, 29 Temmuz’da yaptığı açıklamada, İsrail’in belirli koşulları yerine getirmemesi ve Gazze’de ateşkesi kabul etmemesi halinde, ülkesinin Filistin devletini eylülde yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda tanıyacağını duyurmuştu. İngiltere’nin yanı sıra Fransa, Portekiz, Kanada ve Malta da Filistin devletini tanıyacaklarını açıklamıştı. Avustralya Başbakanı Anthony Albanese de benzer bir karar alarak Filistin’i tanıma sürecine gireceklerini bildirmişti.
Filistin Devleti Tanıma Süreci Küresel Çapta Genişliyor
Birçok ülkenin Filistin devleti tanıma kararının ardından, Yeni Zelanda’nın bu konuda alacağı karar da büyük bir öneme sahip. Peters’ın açıklamaları, Filistin’in uluslararası alandaki tanınma mücadelesinin önemli bir aşamasını oluşturuyor. Yeni Zelanda’nın bu kararı, dünya genelinde Filistin’in bağımsızlık ve egemenlik taleplerine verilen desteğin artmasına yol açabilir.
Yeni Zelanda’nın Filistin’i tanıma kararı, ülkelerin dış politikalarındaki değişimlerin, uluslararası ilişkilerdeki büyük etkilerini bir kez daha gözler önüne seriyor.