Yeni bir yıla başlıyoruz bu makalenin kaleme alındığı saatlerde Aralık ayı enflasyonu henüz açıklanmamıştı ve doğal olarak 2021 yılı enflasyonu da bilinmiyordu.
Yeni bir yıla başlıyoruz bu makalenin kaleme alındığı saatlerde Aralık ayı enflasyonu henüz açıklanmamıştı ve doğal olarak 2021 yılı enflasyonu da bilinmiyordu.
En son açıklanan verilere göre ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi Kasım ayında % 9.91 artmış ve E-TÜFE’deki 12 aylık artış oranının % 58.65 olarak gerçekleştiği açıklanmıştı.
TÜİK ise aynı dönem için Tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) yıllık % 21,31 ve aylık olarak ise % 3,51 arttığını açıklamıştı.
Benim aralık ayı için tahminim TÜİK’in bile aylık olarak çift haneli bir enflasyon oranı açıklamak, yıllık olarak enflasyonun % 30’a dayandığını itiraf etmek zorunda kalacağı yönünde.
ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksinin ise aralık ayında % 20’ye yaklaşacağı yıllık olarak ise % 70 seviyesini aşacağını öngörmekteyim.
Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Aşan ise, “Kurun bu seviyelerde devam ettiği ortamda fiyat düzeltmelerinin etkisiyle ocak ayında eksi enflasyon bekliyorum. Şubattan sonraki enflasyon önümüzdeki döneme dair enflasyon beklentisini belirleyecek dönem olacak.” demiş.
Bu AKP’li bürokratlara gerçekten de bayılıyorum, kendilerini hiç mi hiç ekonomi bilimi ve mantık sınırlarına bağlı hissetmiyorlar, attıkları zaman mangalda kül bırakmıyorlar.
Hani ekonomi tahsili ya da diploması olmayanları bir nebze de olsa anlamak mümkün, lakin ekonomi okumuş hele hele birde akademik unvan kazanmış olanları anlamak gerçekten de hiç mümkün olmuyor.
Bakınız kurlar bir yılda % 80 artmış ve üstüne üstlük dünyada birçok emtianın fiyatı döviz bazında da artmışken bu enflasyonist etkinin 2022 yılında şiddetlenmemesi mümkün değildir. İktidar adına konuşanlar ve tozpembe bir tablo çizenler döviz kurlarının bir yılda % 80 arttığını görmezden gelip, durmadan dolar kurunu 18 liradan bir anda nasıl da düşürdüklerini anlatıyorlar. Bakın kur 18 lirayı sadece bir gün oda resmi olmayan rakamlarla gördü kimse bu seviyeden bir fiyatlama yapmadı. 1 Aralık 2021 tarihinde kur zaten 13,33 seviyesindeydi. 14 Aralık Salı günü ise 14,24 seviyesine çıkmıştı. İp faiz indirimine gidileceği konuşulup, faiz tüm uyarılara rağmen indirilince koptu buna rağmen 16 Aralık Cuma günü sadece 16,33 seviyesine kadar çıktı. Fiyatlara yansımış olsa olsa sadece bu seviye yansımış olabilir. Yılın son işlem günü ise dolar kuru hala 13,30’lu seviyelerden işlem görmekteydi.
Bir örnek vermek gerekirse hemen hemen tüm mal ve hizmetlerde ana gider kalemlerinden olan akaryakıt fiyatlarında kur düştü dendiği halde hiçbir düşüş yoktur.
Bunun yanı sıra asgari ücrete yapılan yaklaşık % 50’lik zammın maliyet ve fiyat artırıcı etkisi de ocak ayı itibariyle görülmeye başlayacaktır. Zaten ÜFE ile TÜFE farkı son derecede yüksektir, şimdi birde işçilik maliyetleri bu farkı daha da artıracak 2022 yılının en azında ilk yarısı bu farkın peyder pey yansıtılmasına sahne olacaktır.
2022 yılı için % 36,20 olarak uygulanacak yeniden değerleme oranı Resmî Gazetede yayınlandı, bu yüksek artış oranı birçok vergi harç ve kamu hizmetinin bu oranda artmasına yol açacak. Peki, bu artış enflasyonist bir etki yaratmayacak mı?
Ayrıca bu gün itibariyle seçimlere 18 ay kalmış bulunmaktadır. Seçimlere bu kadar az kalmışken iktidar enflasyonu baskılayacak acı reçeteleri, sıkı para ve maliye politikalarını uygulayabilecek midir?
Hiç sanmıyorum zaten durumundan şikâyetçi olan, geçim sıkıntısı çeken halkı daha da mağdur edecek zaten düşmekte olan oy oranlarını daha da düşürecek olan böyle bir politikayı izleyebilme olasılıklarını ben son derecede düşük olarak görüyorum.
Enflasyon zaten bu kadar yüksekken alınması gereken acil önlemler alınmazsa işler hızla çığırından çıkar, yüksek enflasyon aşaması geçilir ve bir hiperenflasyona aşamasına kolayca atlanır.
Ben vatandaşlarımızı bir hiperenflasyona dönemine hazırlık olmaya çağırıyorum.