Kendini sömürge valisi zanneden ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, geçtiğimiz günlerde Yunanistan medyasına verdiği demeçte, “Baharat Yolu ve İpek Yolu, Doğu'yu Batı'ya üç veya dört farklı güzergahta bağlıyordu. Ve bu refah yolu boyunca medeniyetlerin harmanlanması gerçekleşmişti. Tekrar olabilir, ancak 1919'dan beri ulus devletler tarafından engelleniyoruz. Her ülkenin, her devletin farklı bir yönetim biçimi tarafından yönetilmesi fikri pek işe yaramadı...” Diye aklınca ahkam kesmiş!

18. yüzyıl Osmanlı sadrazamlarından Koca Mehmet Ragıp Paşa’nın çok bilinen aşağıdaki mısrası bana hep böyle abuk sabuk laf edenleri anımsatır:

“Meyan-ı güft ü gûda bed-meniş îhâm eder kubhun

Şecaat arzederken merd-i kıptî sirkatin söyler”

Tom Barrack da aslında sarf ettiği bu sözlerle batının sömürgeci egemen, emperyal güçlerin geçmişe olan özlemlerini yâd etmiş...

Bugün görüyoruz Amerika sultanlara, krallara ve diktatörlere kolayca sözünü geçirip dilediğini dikte edebiliyor. Oysa halk egemenliğine dayalı ulus devletlerde bunu yapabilmesi hiç de kolay değildir. Bir kralı ya da diktatörü ikna etmek bir halkı ikna etmekten çok ama çok daha kolaydır. Tom Barrack işte tam da bu yüzden Amerikanın arzu ve isteklerini dilediği gibi kabul ettiremediği için ulus devletlere düşmanlık güdüyor...

Bu noktada bu şahsa bir çift sözüm olacak:

Bak Barrack efendi aklını başına devşir!

Türkiye Cumhuriyeti senin dedenin de sultanın kulu, kölesi olduğu olduğu Osmanlı değil!

Devirde; İspanyol, Portekiz, İngiliz, Fransız, Rus, Alman, Hollandalı ve sair emperyal güçlerin koskoca Asya, Amerika ve Afrika’yı rahatça sömürgeleştirdiği, kadim halkları köleleştirdiği 17. ya da 18. yüzyıl değil!

Elbette haddini bilecek ve bu coğrafyaların halkları tarafından kurulan ulus devletlere saygı duyup, bu devletler tarafından emperyalist hayallerinin engellenmesini paşa paşa kabullenip, sindireceksin!

Haaa bunu sindiremiyorsan git o emperyalist hayallerinin üstüne bi soğuk Beypazarı maden suyu iç derim. Malum Beypazarı maden suyu Ankara’da pek meşhurdur ve her türlü hazımsızlığa fevkalade iyi gelir

Bak Barrack efendi özellikle Türkiye Cumhuriyeti batılı emperyalist güçlerin bölgedeki heveslerini kursağında bırakan Mustafa Kemal Atatürk tarafından bir ulus devlet olarak kurulmuştur.

Dahası Türkiye Cumhuriyetinin kurulması batılı emperyalist güçler tarafından sömürülen tüm dünya halklarına da bir esin kaynağı ve rol model olmuştur. Hint halkı gibi sömürülen bir çok halk Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden yürüyen önderler etrafında birleşmiş ve emperyalistlere karşı savaş açmıştır.

Dünyada emperyalizme karşı savaşıp, zafer kazanan ilk önder Mustafa Kemal Atatürk, ilk ordu Türk Ordusu ve ilk örnek devlet ise Türkiye cumhuriyetidir. İşte tam da bu yüzden Mustafa Kemal Atatürk emperyalistlerin en nefret ettiği kişi, tabiri caizse kabusudur.

Yedi düveli yenip, Türk Milletinin egemenlik hak ve özgürlüklerini tesis eden Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bu ulus devleti yıkmaya zamanında senin ağababalarının gücü yetmemiş, şimdi senin hiç yetmez, onun için haddini bileceksin.

Memlekette koltuğunu koruyup iktidarda kalabilmek için sizlerin isteklerine boyun eğip sizden meşruiyet uman bir takım güçler olsa da Türk Milleti ne bugün ve nede yarın size asla boyun eğmeyecektir.

Siz ticaret yapıp, halkları kolayca sömürerek rahat rahat zenginleşebilesiniz diye ulus devletimiz olan Türkiye Cumhuriyetini yıkıp, bir sultanlığa ya da diktatörlüğe çevirmeye de kimsenin gücü yetmeyecektir.

Böyle boş beleş hayaller peşinde koşanların umutlarının eninde sonunda suya düşeceği kesindir ama önemli olan bu hayallerin bölgemizi Gazze gibi bir kan gölüne çevirmesini önleyebilmektir.

Bu noktada Türk Hükümeti ve özellikle de dışişleri bakanlığına çok önemli bir görev düşmektedir!

Sömürge valisi edasıyla boş beleş konuşup, Türkiye’nin iç işlerine karışan bu hadsiz adam derhal persona non grata ilan edilerek sınır dışı edilmelidir.