Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim… Olmaz ya, bugün bir şekilde Türkiye Cumhuriyetinde kredi kartı kullanımını, çok değil üç aylığına yasaklayın, tüm pos cihazlarını toplayın ve görün her şey nasıl tepetaklak oluyor. Bu ütopya gerçekleşirse eğer hangi hükümet olursa olsun devrilir, hangi güç odağı olursa olsun anında devre dışı kalır.

Ülke öyle bir hal aldı ki, ödemelerde öteleme yapmadan hiçbir şekilde yaşanmıyor. Bir bankadan çektiği parayı diğerinin ödemesi için kullanmayan, kredi kartının asgari ödemesini yaparak az da olsa limit açıp, bir dahaki aya “Allah kerim” demeyen, her şeyi taksitle almaya çalışan, borçlarını erteletmek ya da böldürmek için uğraşmayan neredeyse hiç kimse kalmadı. Milyonlarca insanın kredi ya da kredi kartı borcu var. Bunun yanında malumunuz düğün mevsimindeyiz ve öyle ya da böyle düğünlere elimiz boş gidemiyoruz. Bugünlerde kuyumcuya bir şeyler almak için uğrayabildiniz mi bilmiyorum (sanmıyorum) ama eğer gram da olsa altın almaya gittiyseniz artık kuyumcuların sadece nakit parayla satış yaptığını göreceksiniz. Bahaneler çeşitli ama gerçek değişmiyor. Vatandaş da eğer limiti varsa kredi kartından nakit avans çekip parayı nakit ödemeye çalışıp, gittikleri düğünde rezil olmamayı diliyor. Ayrıca ekonomik krizden ötürü gram altının bile çeyreğini satmaya başlayan kuyumcular artık bu uygulamadan illallah ettikleri için sadece “tam gram” satıyorlar.

2022 yılına göre 2023 yılının ilk 5 ayında bile kredi kartı sayısında yaklaşık 8 milyonluk artış var. 2022 sonu itibarıyla kredi kartı ile yapılan harcamalar da yaklaşık 3 trilyon Liraya yükselmişti. (Eski para için 6 tane 0 daha ekleyin 3 kentilyon ediyor). 2023 yılında bu rakamın nerelere çıkabileceğini hayal etmek çok güç. Sakın kimse modern çağın getirisiyle harcamalar kartlardan yapılıyor o yüzden harcamalar artıyor falan da demesin. Çünkü 2023`ün Nisan ayının verilerine göre bile bireysel kredi kartı borçlanması geçen yıla göre yüzde 146 oranında arttı ve bireysel kredi kartı borçlanması 551 milyar 714 milyon TL oldu (6 tane 0 koymayı unutmayın). Bakın dikkatinizi çekerim sadece Nisan ayından bahsediyorum. Daha seçimler olmamış, fiyatlar bir anda birkaç kat artmamışken bile bu rakamları görmüş durumdayız.

Özellikle sokak röportajlarında ekonominin çok iyi olduğunu söyleyenlerin cebinden çekin alın bakalım kredi kartlarını o zaman ekonomi hakkında ne düşünecekler görelim. Ben ekonomist değilim ama hayatın içinde yaşayan bir bireyim, azıcık aşım ağrısız başım mantığıyla yaşamaya çalışırken bile yaşadığım zorluk her geçen gün artıyor ve daha öncede yazdığım gibi bunlar iyi günlerimiz. Yerel seçimler geçip gittikten sonra görün bakalım neler olacak, döviz ne hale gelecek, akaryakıt nerelere çıkacak, enflasyon belimizi daha nasıl bükecek… Yaşayıp göreceğiz, daha doğrusu yaşayabilecek miyiz göreceğiz.

Haydi, kalın sağlıcakla…