İnsan olarak asimetrik düşünmeye yatkınız, bunu doğal sonucu olarak güdümleme ve telkine karşı çok hassasız. İnsanları,...

İnsan olarak asimetrik düşünmeye yatkınız, bunu doğal sonucu olarak güdümleme ve telkine karşı çok hassasız. İnsanları, olayları, kavramları, gerçek veya yalanı analitik bir süreç içerisinde değerlendiremiyoruz. Bu anlamda genellemeye gitmek çok doğru olmayacak, ne yazık ki toplumun çoğunluğu bu durumda. Sorumlu kim; Öğretim sistemimiz yetersiz mi kalıyor? Yani akademik disiplinlerle okullarda yürütülen süreç bence kısmen öğretim süreci yetersiz, bu anlamda müfredat belirleyici, o zaman aslan payı kimde sorumluyu nasıl bulacağız. Sanırım eğitim asıl sorumlu unsur, bizler toplum olarak her seviyede; arkadaş arasında, ailede, mahallede, sosyal medyada v.b. fertlerimizde olumlu insan davranışı oluşturamıyoruz veya çarpık bir değerler anlayışı geliştiriyoruz.

Bunun en güncel göstergesi seçimler. Öğretim anlamında cahil bir kesim var. Okuduğunu anlamıyor belki okuyamıyor da ancak duyduğunu ve gördüğünü de muhakeme etmekten aciz. İşin garibi onu kandıran zihniyet ya o kadar profesyonel ya da hedeflediği kitleden hallice. Bu ne demek?

Eklenti yapıldığı alenen belirli olan bir seçim propaganda video kaydı yüzbinlere izlettirip, kalabalığın alkışlaması keyifle seyrediliyor. Birkaç gün sonra ise kendi seyrettirdiği kaydı kendisi de ilk defa orada görmüşçesine bir yorum yapıyor.

Tabi şimdi aklınıza şu deyim gelecek minareyi çalan kılıfı hazırlar. Ancak durum böyle değil tarih en büyük yargıç. Mahkemelerde yargılanmasanız bile tarih sizi yargılayacak. Hele günümüzde elektronik anlamda ayak izlerimizin sonsuza kadar kalacağı bir dünyada kaçınılmaz bir durum. Öyleyse bu tiyatroya ne gerek var. Günü kurtarmak bir çözüm olabilir mi?

Sorunun en temel iki cevabı var. EVET veya HAYIR. Cevap EVET ise günü kurtardık bu bir hal tarzı olabilir. Fakat cevap HAYIR ise o zaman yeni bir soru var. Günü kurtaran kim?

Yani herkesin kaybettiği bir senaryoda kazanan kim? Kim bu işten orta ve uzun vade de kazanacak. Tüm tarafların yanlış yapması söz konusu olamaz eşyanın tabiatına aykırı bir durum. Bu durumda yine deyimlere başvuralım “al takke ver külah” ticaretini yapan kazanan.

Kişisel kaynaklarımız ile yapılan bir ticaret için al takke ver külah makul olabilir ancak devlet kaynakları hele milli beka masada ise bunun sonuçları olacaktır. Tarih sizi yargılayacaktır.