Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencileri, 19 Mart’tan bu yana kampüste süren polis ablukasına ve eylemlere yönelik müdahalelere karşı sessiz kaldıkları gerekçesiyle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara İl Örgütü, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner’e sert eleştiriler yöneltti.
Ankara polis kuşatması altında!
Öğrenciler, kampüslerinin polis şiddetiyle kuşatma altına alındığını ifade ederek, yaşanan baskılara karşı Ankara'nın yerel yöneticilerinin ve CHP örgütünün suskunluğunu eleştirdi. Yapılan açıklamada, bu sessizliğin yalnızca bir kayıtsızlık değil, aynı zamanda açık bir siyasi tercih ve sorumluluktan kaçınma anlamı taşıdığı vurgulandı.
Öğrenciler, son 20 yılda AK Parti-MHP iktidarı tarafından kurulan düzen siyasetinin toplumsal ve siyasal alanı daralttığını, kentlerde rant odaklı bir yönetim biçimi inşa edildiğini ifade ederek, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde oluşan değişim umudunun Ankara’da yeterince karşılık bulmadığını dile getirdi.
Siyasilere eleştiri, "apolitik içerikler paylaşmaya devam ediyorlar!"
ODTÜ öğrencileri, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Çankaya Belediyesi ve CHP Ankara İl Örgütü gibi önemli yerel isimlerin, ODTÜ’ye yönelik polis ablukasına karşı sessiz kaldığını ifade ederek; "Özellikle Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Çankaya Belediye Başkanı'nın, kentte olağanüstü bir baskı ortamı sürerken sosyal medya üzerinden gündem dışı ve apolitik içerikler paylaşmaya devam etmesi, yalnızca bir kayıtsızlık değil; aynı zamanda siyasal bir tercihin, sorumluluktan kaçınmanın göstergesidir. Bu tercihler, temsil ettikleri halkın değil, kariyer ve imaj siyasetinin çıkarlarını öncelediklerini ortaya koymaktadır." dedi
"İstanbul’da dayanışma var, Ankara’da sessizlik!"
Açıklamada, İstanbul’da CHP'li isimlerin kamusal dayanışma konusunda gösterdiği reflekslere de atıfta bulunuldu. Öğrenciler, Ekrem İmamoğlu ve Mahir Polat gibi isimlerin kent hakkı mücadelesinde oynadığı rolün Ankara’da eksik kaldığını belirterek; “İstanbul’da sergilenen kamusal dayanışma örneklerini Ankara’da da görmek istiyoruz, CHP Ankara İl Örgütü’nün halktan ve öğrencilerden yana bir tutum alması gerek." dedi
ODTÜ öğrencileri açıklamalarının sonunda açık bir çağrıda bulundu: "Üniversitemize ve öğrencilerine yönelen saldırılar karşısında suskun kalmayın. Kentin direncini ve demokratik değerlerini savunmak için açık tavır alın. Kent hakkı ve adalet mücadelesi yalnızca seçim meydanlarında değil, polis barikatları önünde, ODTÜ kampüsünde ve öğrencilerin sesinde anlam kazanır. Ankara’da tarihsel bir direniş hafızasına sahip üniversitemiz polis şiddetiyle kuşatma altındayken, öğrencilerin sesine kulak vermemek, kent hakkını ve toplumsal sorumluluğu reddetmek demektir. karşısında suskun kalmayın. Kentin direncini ve demokratik değerlerini savunmak için açık tavır alın. İstanbul'da sergilenen kamusal dayanışma örneklerini Ankara'da da görmek istiyoruz. Kent hakkı ve adalet mücadelesi yalnızca seçim meydanlarında değil, polis barikatları önünde, ODTÜ kampüsünde ve öğrencilerin sesinde anlam kazanır. Ankara'da tarihsel bir direniş hafızasına sahip Üniversitemiz polis şiddetiyle kuşatma altındayken, öğrencilerin sesine kulak vermemek, kent hakkını ve toplumsal sorumluluğu reddetmek demektir. Ve son olarak şunu açıkça ifade ediyoruz: Siyasi sorumluluk yalnızca başarıda değil, sessizlikte ve geri duruşta da hesap verebilmeyi gerektirir. Bu nedenle, öğrencilerin ve kentlilerin meşru taleplerini yok sayan ayrıca kamusal sorumluluğunu yerine getirmeyen CHP Ankara İl Örgütü yöneticilerinin ve görevlerini kamu yararı temelinde icra etmeyen yerel yönetim aktörlerinin, başta İl Başkanı olmak üzere, görevlerinden istifa etmeleri gerektiğini düşünüyoruz.
Bu, siyaseti yeniden kamusallaştırmanın ve sorumluluk ilkesine dayalı bir demokratik kültürü inşa etmenin ilk adımı olacaktır.
Unutmayın, bu sessizlik artık kabul edilemez...”
