Necati Yalçın “Anıtlar, bir nesli diğerine bağlayan demir kancalardır.”Joseph Joubert Güzel bir haber!Ankara’da 4 anıtın restorasyonu...
“Anıtlar, bir nesli diğerine bağlayan demir kancalardır.”
Joseph Joubert
Güzel bir haber!
Ankara’da 4 anıtın restorasyonu yapıldı.
Nesilleri bağlayan kancalar
Anıtlar… Fransız Joubert, sözü girişte, ne güzel demiş, nesilleri bağlayan kancalar onlar.
Yenilendiler!
Kancalar sağlamlaştırıldı!
İşte kısa öyküleri!
Girişle birlikte altı bölümde, aşağıdaki başlıklarla, içinde yapanının, onaranının duygu ve düşünceleriyle…
Giriş – Kadim Medeniyetten Cumhuriyet’e
⦁ Sıhhiye Zafer (Mareşal Atatürk) Anıtı
⦁ Ulus Zafer Anıtı
⦁ Güven (Güvenlik) Anıtı
⦁ Güneş Kursu Anıtı
Anıtlar, değerlerimiz
Sözün özü
Kadim medeniyetten Cumhuriyet’e
Anıtlardan birinin ilham kaynağı, bu toprakların en eski medeniyetlerinden birinin emanetlerinden. Kale’deki müzede, camekân içinde, kırmızı kadife üstünde saklanıyor. Paha biçilmez değerde. Ankara’nın ilk sivil anıt olarak Ankara’nın orta yerinde.
Diğerlerinin öyküsünün yolu, Milli Mücadele’den Cumhuriyet’e…
İkisi Türkiye’nin ilk dört anıtı içinde.
Bir diğeri de aynı ülke vatandaşından birinin son eseri olarak başlandı, bir zamanlar öğrencisi olan diğer bir sanatçı tarafından tamamlandı.
Üçü dünyanın, biri yurdun önemli sanatçılarının imzasını taşıyor.
Birinde Hititler, üçünde Ulu Önder var.
Malzemeleri tunç, mermer, bakır ve Ankara taşı.
İkisinin bir asırlıkken, yarım asra yaklaşıyor en gencinin yaşı.
Ve her biri başkente pek yakışıyor…
Cumhuriyete değer katan eserler
Bir zamanlar kutlama aracı olarak kullandığımız tebrik kartlarında mutlaka vardılar!
Dört simge anıt onlar.
Yapım sırasıyla, Sıhhiye Zafer (Mareşal Atatürk) Anıtı, Ulus Zafer Anıtı, Güven Anıtı ve Güneş
Kursu Heykeli. Her biri yurttan ve dünyadan önemli sanatçıların; Krippel, Hanak ile Torak,
Canonica ve Suman imzasını taşıyorlar.
Yapıldığı Tarihler
Ankara, hatta Türkiye’nin heykel tarihinde önemli yer tutacak şekilde 1927
(iki tanesi), 1935 ve 1978. Her biri öylesine önemli ve değerli ki! Yapımlarının üzerinden
geçen yıllar onları yıpratmıştı, bakım bekliyorlardı…
Kapsamlı bakım ve yenileme yapılmayan uzun yıllar içinde doğal olarak gerçekleşen yıpranma
veya eskime bir yana başlarına neler gelmemişti ki! Bir cümlede yazayım, belki
inanamayacaksınız! Yaldızlı boyayla boyandı, ağır parçalarının altındaki destek kaldırıldı,
pankart bağlandı parçası koptu, koli bandıyla yapıştırıldı, ateş açıldı veya açılmadan önce
bombalandı!
ABB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş Güven Anıtı’nın restorasyonu
sırasında anıtların restorasyonlarıyla ilgili bilgi verirken
Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Kültür Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, anıtların
restorasyonlarının peş peşe başlayacağı müjdesi verdi. Sevgili Ödemiş, restorasyonları
başlatan ve yürüten kişiydi, düşüncelerini sordum:
“Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak Ankara’mıza, özellikle
Cumhuriyetimize değer katmış olan tüm kültürel, tarihi varlıkları korumaya
özen gösteriyoruz. Anıt restorasyonları da bunun bir parçası. Anıtlar,
Ankara’nın özellikle cumhuriyetle birlikte çağdaşlaşma sürecinde önemli bir
yere sahip…”
Ödemiş, yapılan çalışmaların üniversitelerle işbirliği içinde bilimsel temellere dayalı
yürütüldüğünü açıkladı: “Bize emanet edilen eserlere yaptığımız müdahalelerin mümkün olduğunca
bilinçli yapılarak, aslına uygun olarak gelecek nesillere sağlıklı bir biçimde
aktarmak amacımız.” Birkaç yıl daha geçseydi ikisinin yapımının üzerinden nerdeyse yüzyıl geçmiş olacaktı.
Dört anıt da ilk kez böylesine kapsamlı bir restorasyon görecekti. Demir iskeleler kuruldu, örtülerle
sarıldılar. Umarım bir sonraki kapsamlı çalışma için bu kadar daha beklemek gerekmez ama
‘Bir daha görür müyüm bilmem!’ dedim, Sevgili Ödemiş’ten rica ettim, ABB Kültür
Varlıkları’ndan Sevgili Ahmet Sansar organize etti, restorasyon sırasında bazısında tek
bazısında güzel dostlarla 4 anıta da gittim.
Restorasyonu yapanlarla buluştuk, kurdukları iskelelere çıktık.