Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, enflasyon hakkında gene konuştu ve “Pazardaki fiyatları biliyoruz. Biz de bu ülkede yaşıyoruz. Aynı sokakta, pazarda, sofrada, minibüste, otobüsteyiz” diyerek Türkiye’deki enflasyonun yavaş yavaş yoluna girdiğini ileri sürdü ve “Artık yaz geliyor. Aralık ayından itibaren her ay enflasyonun nasıl düştüğünü hep beraber göreceğiz” diye bir iddiada bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, enflasyon hakkında gene konuştu ve “Pazardaki fiyatları biliyoruz. Biz de bu ülkede yaşıyoruz. Aynı sokakta, pazarda, sofrada, minibüste, otobüsteyiz” diyerek Türkiye’deki enflasyonun yavaş yavaş yoluna girdiğini ileri sürdü ve “Artık yaz geliyor. Aralık ayından itibaren her ay enflasyonun nasıl düştüğünü hep beraber göreceğiz” diye bir iddiada bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin bu konuşmasıyla enflasyondaki düşüş sürecinin başlangıcını aralık ayına ötelemesi bir yana bu beklentisine temel oluşturan asli etkenlerin yaz ve baz etkisi olduğunu görüyoruz.

Yaz etkisinin enflasyonu düşüreceği iddiası elbette tarla ürünlerinin çıkacağı ve bu ürünlerin fiyatının sera ürünlerine göre daha düşük olacağı varsayımından kaynaklanıyor. Bir kere baştan söyleyeyim bu tamamen içi boş bir beklentidir, akaryakıt ve elektrik başta olmak üzere tüm girdi maliyetlerinin geçtiğimiz seneye göre çok daha yüksek olduğu bir ortamda gıda fiyatlarının düşmesini beklemek epeyce bir saflıktır. Dahası Ukrayna Rusya savaşından dolayı hem gıda ürünlerinin fiyatı küresel ölçekte artıyor ve hem de gübre ve akaryakıt başta olmak üzere girdi maliyetleri çılgınca yükseliyor. Böyle bir ortamda yaz etkisi ile gıda ürünlerinde fiyatların düşeceğini beklemek çok da mantıklı değildir.

Diğer taraftan gıda kalemleri enflasyonda önemli olmakla birlikte birçok başka kalem var ki yaz mevsiminin gelmesi bu kalemlerin fiyatlarını hemen hemen hiç etkilemez.

Birde baz etkisi meselesi var 2021 yılı Aralık ayında TÜFE yüzde 13,58 oranında artmıştı. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebatinin varsayımına göre 2022 Aralık ayında bu yüzde 13,58 verisi enflasyon hesabından çıkacak yerine çok daha düşük bir rakam girecek ve bu sayede enflasyon da düşmüş olacak. Bu son derecede yanlış bir varsayım ve son derecede yanlış bir beklentidir. Eğer enflasyon ile mücadele konusunda bir şeyler yapılmazsa pek ala 2022 Aralık ayı enflasyon verisi yüzde 13,58 oranından da yüksek olabilir. Aralık ayına daha çok uzun bir zaman var, kurlar baskılanıyor Yİ-ÜFE ile TÜFE arasındaki fark çok ama çok açık yaklaşık yüzde 50’lik bir fark var. Bir kere bu fark TÜFE’ye eninde sonunda yansımak zorunda sadece bu yansıma bile TÜFE’yi yüzde 100 seviyesinin üstüne atabilecek bir güçtedir.

Fed 2022 yılı içinde doların değer kaybını durdurabilmek amacı ile faizleri sert bir şekilde yükseltecek ve bilanço küçültecek, Fed cenahından gelen açıklamalar oldukça şahin. Bu durumda yeni bir kur atağı yaşanmayacağının herhangi bir garantisi var mı?

Bakın son 5 yılda Türkiye’de defalarca kur atağı yaşandı Ocak 2018 tarihinde 3,76 seviyesinde olan dolar kuru bu gün itibariyle 14,73 seviyesindedir. KKM ve arka kapı yöntemleri ile döviz satılarak kur baskılanıyor. Fakat bu seferde dış ticaret açığı ve cari açık hızla artıyor döviz ihtiyacı yükseliyor. Bu sürdürülebilir bir durum değildir, dış ticaret açığı kurların olması gerekenden daha düşük bir seviyede olduğunu açık ve net olarak göstermektedir.

Merkez bankasının rezerv durumu ortadadır, kasanın sıfırlanabilmesi için gerekli olan miktar 50 milyar dolar civarındadır, hal böyleyken döviz satışları ile kurlara müdahale etmek son derecede zordur.

Ukrayna Rusya savaşı en büyük iki turizm ve ihracat pazarımızı zora sokmuştur. Savaş ve alınacak enflasyon ile mücadele önlemleri yüzünden Avrupa’da ekonomi yavaşlarsa ihracat gelirleri daha da zora girecektir.

Artan döviz talebi sonucunda yeni bir kur patlaması enflasyonu bugünkü seviyelerin çok ama çok üzerine çıkarabilir.

Diğer yandan KKM bütçe için çok büyük bir risk oluşturmaktadır zaten bütçede bir sürü karadelik vardı ekonomi yönetimi şimdi bu kara deliklere muazzam büyüklükte olma olasılığı bulunan bir kara delik daha ilave etmiş bulunmaktadır.

Bütçe açıklarını kapatabilmek için para basılmasına ağırlık verileceği ortadayken bunun enflasyonu daha da yukarı itmesi beklenen bir olgudur.

Tüm bu gerçekler ortadayken aralıkta baz etkisi ile enflasyonun düşeceğini ileri sürmek resmen polyannacılık oynamaktır…