Her yıl Mayıs ayının son çarşamba günü, Dünya Multipl Skleroz (MS) Günü olarak anılıyor. MS hastalığı hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla açıklama yapan İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Meltem Can İke, önemli bilgiler paylaştı.
MS’in merkezi sinir sistemini etkileyen kronik bir hastalık olduğunu belirten Dr. İke, hastalığın kadınlarda erkeklere oranla yaklaşık 1 ila 1,5 kat daha fazla görüldüğünü vurguladı.
MS nedir, kimlerde görülür?
Multipl Skleroz, beyin ve omurilikteki sinir hücrelerini koruyan miyelin kılıfının hasar görmesiyle ortaya çıkan kronik bir nörolojik hastalıktır. Dr. İke, hastalığın genellikle 20-40 yaş arasında teşhis edildiğini, ancak belirtilerin daha erken başlayabileceğini ifade etti. Türkiye’de yaklaşık 50 bin, dünya genelinde ise 3 milyon MS hastası olduğu tahmin ediliyor.
MS hastalığının nedenleri ve risk faktörleri
Dr. İke’ye göre, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla sinir hücrelerinin miyelin kılıfına saldırması MS’in temel nedeni. Bu süreçte bağışıklık sistemi zayıf değil, yanlış yönlenmiş bir şekilde çalışıyor. Genetik yatkınlık, D vitamini eksikliği, Epstein–Barr virüsü, sigara kullanımı, obezite ve bazı çevresel faktörler MS için önemli risk unsurlarını oluşturuyor.
MS belirtileri kişiden kişiye değişiyor
MS hastalığında belirtiler kişiden kişiye değişebiliyor. En yaygın semptomlar arasında görme bozuklukları, çift görme, kas güçsüzlüğü, denge problemleri, yorgunluk, idrar sorunları ve konuşma güçlüğü bulunuyor. Bazı hastalarda belirtiler gelip geçici olurken, bazıları için kalıcı hale gelebiliyor.
MS’in dört farklı türü var
Dr. İke, MS’in dört ana formda görüldüğünü belirtti:
Klinik İzole Sendrom (CIS): MS’in ilk klinik bulgularının ortaya çıktığı dönem.
Relapsing-Remitting MS (RRMS): En sık görülen form olup atak ve düzelmelerle seyreden bir türdür.
Sekonder Progressif MS (SPMS): Başlangıçta ataklı seyreden hastalık zamanla ilerleyici forma geçer.
Primer Progressif MS (PPMS): Hastalık baştan itibaren ilerleyici seyredip, genellikle geri dönüşsüz hasar bırakır.
Tanı ve tedavi yöntemleri
MS tanısı, klinik muayene, kan testleri, beyin omurilik sıvısı analizi ve manyetik rezonans görüntüleme (MR) ile konuluyor. Tedavide temel hedef; atakları azaltmak, engelliliği önlemek ve yaşam kalitesini artırmak. Kortizon tedavisi, immünmodülatör ilaçlar, fizyoterapi, psikolojik destek ve gerekirse ileri tedavi yöntemleri hastalığın seyrine göre uygulanabiliyor.
MS hastalarına yaşam kalitesini artıracak öneriler
Dr. İke, MS ile yaşayan bireylerin bazı yaşam alışkanlıklarını değiştirerek hastalık belirtilerini hafifletebileceğini söyledi. İşte MS hastalarına yönelik öneriler:
Fizyoterapiye önem verin: Denge problemleri ve kas güçsüzlüğü gibi belirtiler fizyoterapi desteğiyle hafifletilebilir.
Sıcaktan uzak durun: Sıcak hava, banyo ve ateş, MS semptomlarını artırabilir. Serin ortamlarda bulunmak faydalıdır.
Dengeli ve sağlıklı beslenin: Sebze, meyve ve tam tahıllarla beslenmek, yağ ve şekeri sınırlamak önemlidir.
Sigarayı bırakın: Sigara, MS’in ilerleyişini hızlandırabilir.
Egzersizi ihmal etmeyin: Düzenli egzersiz fiziksel kapasiteyi artırırken, ruhsal dengeyi de destekler. Ancak mutlaka doktor onayıyla başlanmalıdır.