GONCAGÜL KONAŞ

Türkiye’nin genç nüfus avantajını kaybetmek üzere olduğuna dikkat çeken Devlet Memurları Konfederasyonu Genel Sekreteri Tuncay Cengiz, doğurganlık hızındaki düşüşün tarımda, sanayide ve askeriyede insan kaynağı bulmayı zorlaştırdığını belirtti. Sorunun temelinde ekonomik sıkıntıların yattığını ifade eden Cengiz, “Bir çocuk bile geçindirmek zor, nasıl üç çocuk olsun?” diyerek maaşların yetersizliğine işaret etti.

“TARIMDA, SANAYİDE, ASKERİYEDE İNSAN KAYNAĞI BULMAK ZORLAŞIYOR”

Cengiz, Türkiye’nin genç nüfus avantajını kaybetmek üzere olduğunu vurgulayarak,
“Yaşlı bir nüfus oluşturuyoruz. Böylelikle tarımda iş gücü kaybı yaşamaya başlıyoruz. Sanayide de iş gücü kaybı yaşıyoruz. Üretim için insan kaynağı bulmakta zorlanıyoruz. Artı asıl sorunlardan bir tanesi de asker bulmakta zorlanıyoruz. Dolayısıyla doğurganlık hızı sorunu tek başına sosyolojik açıdan bakılacak bir sorun değil. Ülkemiz açısından bir beka sorunudur.” ifadelerini kullandı.

MEMURLARIN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU ‘GEÇİNEMİYORUZ’ DİYOR

Sorunun temelinde ekonomik sıkıntıların olduğuna dikkat çeken Cengiz, kamu çalışanları arasında yaptırdıkları anketi hatırlatarak, “Geçtiğimiz günlerde bir kamu çalışanları stratejik araştırmalar merkezi aracılığıyla bir anket yaptırdık. Katılımcı memurların yüzde 82-83’ü ‘Geçinemiyorum’ dedi. Bu çok önemli bir tespittir. İnsanlar gelirlerinin büyük kısmını kiraya ayırıyor. İkinci sırada kredi borçları geliyor. Üçüncü sırada gıda, yani en temel fizyolojik ihtiyaç var. Daha sonra sağlık, eğitim, ulaşım, giyim gibi başlıklar geliyor. Tatil zaten hayal bile edemiyorlar. En sonunda da ‘Birikim yapma ihtimalim yok’ diyorlar.” şeklinde konuştu.

“BİR ÇOCUK BİLE GEÇİNDİRMEK ZOR, NASIL ÜÇ ÇOCUK OLSUN?”

Cengiz, doğurganlık hızını artırma çağrılarına rağmen memurların mevcut maaşlarla çocuk sahibi olmayı düşünemediklerini belirtti
“Ortalama 2,1 çocuk doğum oranının yakalanabilmesi için bazı ailelerin üç çocuk sahibi olması lazım. Ancak bir çocuğu bile geçindirmekte zorlanılan bir ortamda iki veya üç çocuğun olması gerçekten çok zordur. Dolayısıyla insanları önce geçim kaygısından kurtarmak gerekir.”

“MAAŞLAR YOKSULLUK SINIRININ ÜSTÜNE ÇIKARILMALI”

Çözüm için en temel başlığın ücretler olduğunun altını çizen Cengiz,
“Maaşların her halükârda yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması lazım. Daha da önemlisi insanca yaşam endeksi dediğimiz bir kriter var. Bu endekse göre bugün itibarıyla ortalama bir ailenin aylık gelirinin 125-127 bin lira olması gerekiyor. Gelir seviyeleri bu rakamlara çıkarılmadığı sürece insanlar evlenmekten de çocuk yapmaktan da kaçınacak.” diye kaydetti.

“SEMBOLİK YARDIMLAR ÇÖZÜM DEĞİL”

İçme suyu borusunu tahrip ettiler
İçme suyu borusunu tahrip ettiler
İçeriği Görüntüle

Mevcut teşviklerin yetersiz olduğunu dile getiren Cengiz, “Şu anda beyaz eşya yardımı yapılıyor, belediyeler düğün salonlarını ücretsiz tahsis ediyor. Bunlar teşvik aracıdır ama yeterli değildir. Çünkü asıl mesele ücrettir. Ücret arttırılmalı ki insanlar aile kurabileceklerine, çocuklarına bakabileceklerine inansınlar.” dedi.

Cengiz, aile ve çocuk yardımlarının da ciddi şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Çocuk yardımı, doğum yardımı gibi cüzi rakamlarla bu süreci götürmek mümkün değil. Aile yardımının, çocuk yardımının, kreş desteğinin, hatta çeyiz yardımının sembolik olmaktan çıkarılıp doğrudan ödeme şeklinde dönüştürülmesi lazım.” diye konuştu.

“2050 YILINDA TABLO TERSİNE DÖNEBİLİR”

Doğurganlık hızının artmaması durumunda Türkiye’nin 2050’de büyük bir krizle karşı karşıya kalacağı uyarısında bulunan Cengiz, “İki bin elli yılına geldiğimizde iş tersine dönebilir. Türkiye yaşlı nüfusla üretim yapamaz hale gelebilir. Tarımda, sanayide, inşaatlarda çalışacak insana ihtiyacımız var. Asker ihtiyacımız var. Eğer bu gidişatı durdurmazsak milli güvenliğe kadar uzanan büyük sorunlar yaşayabiliriz.” ifadelerini kullandı.

Son olarak topluma güven verilmesi gerektiğini belirten Cengiz, “Ücretlilere cesaret vermek, doğurganlık hızını artıracak güveni sağlamak zorundayız. Aksi takdirde bu tersine gidişatı değiştiremeyiz.” diyerek uyarıda bulundu.

Muhabir: Haber Merkezi