Lozan Barış Konferansı –resmi adıyla Doğu Sorunları Üzerine Lozan Konferansı- Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun mihenk taşıdır. Ülkenin...
Lozan Barış Konferansı –resmi adıyla Doğu Sorunları Üzerine Lozan Konferansı- Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun mihenk taşıdır. Ülkenin bağımsızlığa giden en önemli dönemecidir aynı zamanda.
Dün 24 Temmuz’du. Lozan’ın 99. Yılıydı, kutlu olsun. Bugün sizlerle Lozan üzerine yazılan bir oyunu, emekli Büyükelçi Ali Engin Oba’nın kitabını paylaşacağım.
Mehmet Bozkurt, Lozan’ın önemini şöyle açıklar : “Üstünde durmak istediğim dört başlık var: Lozan Saltanatın ‘ilgasını’ hızlandırmıştır 1 Kasım 1922, bu bir; seçimlerin yenilenmesi kararını aldırmış 1 Nisan 1923, bu iki; Rauf Orbay’ı başbakanlıktan düşürmüştür 4 Ağustos 1923,bu üç; Fethi Okyar’ın 4 buçuk aylık dönemini saymazsak, İsmet Paşa’nın kesintisiz 12 yıl yapacağı başbakanlık yolunu açmıştır, bu dört… Şu da beş olsun, 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması, 1919’da Samsun’da açılan parantezin kapanmasıdır.” (Sol Pazar-Sol gazetesinin eki-, sayı 55, 20 Ekim 2013,s.12.)
Tiyatro olarak, bugüne kadar iki yazarımız bu konuyu işlemişti… Bu yazarlar Ataol Behramoğlu ve Mehmet Baydur’dur. Behramoğlu’nun kitabı Boyut Yayınları Tiyatro dizisinden 1993’de, Baydur’un kitabı ise İletişim Yayınları’ndan 2003’de yayımlanmıştır.
Yakın tarihimize ilgi duyan Emekli Büyükelçi Ali Engin Oba da “Lozan Oyunu-Bir Diplomasi Mücadelesi Örneği” adı altında bir oyun yazarak bu önemli konuya değinmiştir. (LOZAN OYUNU-Bir Diplomasi Mücadelesi Örneği, Ali Engin Oba, Sarkaç Yayınları, Ankara 2013.) Dramatik yazarlık alanında, bir yüksek lisans çalışması olarak hazırladığı bu çalışmasında Oba; birçok tarihi belgeyi, konferans tutanaklarını ve konferansa katılan kişilerin anılarını inceleyerek çok oylumlu epik bir oyun ortaya çıkarmıştır.
Oyun, açık-göstermeci-anlatımsal ve belgesel bir şekilde kaleme alınmıştır. Başlıca 13 tablodan oluşur. Oyun, İsmet Paşa’nın Lozan’da verdiği mücadeleyi sergilemeyi hedeflemiştir. Yazar, Türk kamuoyu ve gençler tarafından hemen hemen hiç bilinmeyen, bu diplomatik mücadelenin gerçek boyutunu göstermeyi amaçlamıştır. Konferansa katılan gazeteci Ali Naci Karacan (Ali Naci Karacan Lozan’daki gözlemlerini, anılarını, belgelerini 1943 yılında kaleme aldı.) ve Amerikalı gözlemci Joseph C. Grew oyunda, zaman zaman açıklamalarda bulunarak izleyiciyi aydınlatmaktadır. Burada epik unsurlar öne çıkmaktadır.
Lozan’la hiç ilgileri olmayan “Hayrettin, Nilüfer”, “Dimitri, Ayşe” karakterleri kullanılarak; konferans sırasında oluşan olayların, bazı çevrelere yansıması da anlatılmaktadır.
Hayrettin, Osmanlı yanlısıdır ve Nilüfer’le nişanlıdır. Nilüfer ise Anadolu hareketini desteklemiştir. Hayrettin, saraya yakın olduğundan, geleceğinden endişe etmektedir. Bu yüzden Nilüfer’i bırakıp Paris’e yerleşmeyi düşünür.
Dimitri, Anadolu’da yaşayan Rum kökenli biridir ve İzmir’in işgalinden sonra Rumlara destek vermemesine rağmen, yaşamından endişe duymaktadır. Ayşe’yi çok sevmesine karşın, Ayşe onu Yunanistan’a gitmesi konusunda ikna eder.
Bu karakterler, zaman zaman oyuna katılır. Böylece, konferansın topluma yansımalarını, bu karakterlerin kişiliğinde izleriz.
Oyunun ana karakterleri, 6 kişidir. Bunlardan üçü Türk delegasyonu (İsmet Paşa, Dr. Rıza Nur ve Hasan Saka), diğer üçü de yabancı delegasyondur. (Birinci konferansta İngiltere temsilcisi Lord Curzon, Fransa temsilcisi Barrere ve İtalya temsilcisi Garroni; ikinci konferansta sırasıyla Rumbold, Pelle ve Montagna) Yan karakterler olarak Ali Naci ve Joseph Grew katılmaktadır. Ayrıca oyuna sonradan katılan Mevhibe hanım, Dimitri, Ayşe, Hayrettin, Nilüfer, Venizelos gibi kişiler de yan karakterleri oluşturmaktadır. Behramoğlu oyununda, 50 kişilik bir kadro düşünürken Oba, kısıtlı oyuncu kadrosu ve film gösterileri ile sahneyi kullanmayı düşünmektedir. Bu, oyunun daha anlaşılır olmasını sağlamaktadır.
Daha önce de belirttiğim gibi oyun, 13 tablodan oluşmaktadır. Birinci tabloda, Antlaşmanın imzalanmasından sonra Türk Delegasyonu’nun bir değerlendirme yapması ve koşullar altında en iyi sonuca ulaşılması anlatılmaktadır. İkinci tabloda, İsmet Paşa’nın İngiliz Temsilcisi Lord Curzon ile yaptığı görüşmeler ve karşılaşılan sorunlar ele alınmaktadır. Üçüncü tablodan itibaren, konferansın ana konularına girilir. Bu tablolarda İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan Delegeleri’nin İsmet Paşa ile olan tartışmaları üzerinde durulur. Bu tartışmaların, İsmet Paşa üzerinde yarattığı etkiler anlatılmaya çalışılır.
Konferansın, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki yansımaları da oyun içinde, yedinci tabloda gösterilmiştir.
Böylesine tarihi bir olayı, oylumlu bir araştırmayla seyirlik haline getiren Oba’yı kutlamak gerekir. Bu oyunun sahnelenmesi, özellikle gençler tarafından izlenmesi, Lozan Barış Antlaşması’nın daha çok anlaşılmasını sağlayacaktır.
Lozan Oyunu kitabını okumanız dileğiyle bol okumalı günler diliyorum.