Kendi adıma hiçbir zaman tatlıyla aram iyi olmadı ama nedense tatlının yanında kaymak olduğunda çok daha hevesli oldum. Demek ki kaymak, bazı şeylerin cazibesini arttırabiliyor. Tıpkı siyaset gibi.

Kaç kişi gerçekten ülkeye bir şeyler katmak için siyaset sahnesine çıkıyor diye düşündüğünüzde, bulacağınız sayı maalesef pek de hoşnut edecek cinsten değil. Eee peki neden insanlar siyasete giriyor? El-cevap: Kaymak.

Gerçekte muhalif olmadan, muhalif görünmek bile yeteri kadar kaymak kazandırabilir mesela. Yedi sülalenize yetecek kaymaklı arsalar, o arsaların üzerine yapılacak kaymaklı binalar, o binaların sahip olduğu daha kaymaklı manzaralar ve semirdikçe semirten akıl almaz paralar…

Eski muhalif yeni yandaş olmanız; sadece kaymaklı değil, ALTIN`lı tatlılar yemenize sebebiyet verebilir. Meraklı gözlerden, bir anda altınları kaymağa bulayarak kaçabilirsiniz, yakalansanız bile, siyasetten istifa etmeniz sizi, soruşturmalardan uzaklaştırabilir. Hatta başında olduğunuz kuruma, kendi şirketinizden bir şeyler satar, istifa edince her şeyi DEZENFEKTE edersiniz. 

Bilinenin aksine en güzel kaymak Afyon kaymağı değil ihale kaymağıdır. Üç kuruşluk ihaleyi beş kuruşa alıp, yabancı ortak ve yeni bir şirket ismiyle piyasaya çıktınız mı iş tamamdır. Tabii burada aradaki iki kuruşluk kaymağı aracılara aktarmanız gerekir. Yetmezse eğer, işi taşeron firmalara verir onların da biraz daha kaymaklanmasını sağlayabilirsiniz.

Her daim yalanan parmakta bal olmaz. Kaymak da bulaşabilir tutanın eline. Yememek için ya keriz ya da dirayetli olmanız gerekir. Dirayet pek bizde bulunmadığından, herkes eline kaymak bulaştırmak için ekstra çalışır. Kim daha çok kaymak bulaştıracaksa ona paslamaya çalışır her işi. 

Çiğ sütten kaymak olmayacağı gibi, şükretmesini bilen insan da çoğunlukla kaymak yiyemez. Kaymak yemek için kaşarlanmak gerekir. Bıyığın büküle büküle kaytan olacağı gibi, insan da rüşveti yiye yiye kaşarlaşır. Lafta en çok korkulan “haram” kavramı, kuracağınız haremle birlikte unutulur gider. 

Yıllardır muhalif olan bir partinin bile kaymağı vardır. Orada da partinin kaymağı deniz yemeyen domuz mantığı işler. İhale almak mümkün değildir ama sahip olunan belediyelerin imar işlerinin kaymağı, 5 dönem milletvekili olup hiçbir iş yapmadan milletin kaymağı, parti içinde yükselip gücün kaymağı, iş takibi yaparak garibanın kaymağı yenebilir. 

Gençlik kolları, kadın kolları, danışmanlık, sendika temsilciliği ve daha nice kaymaklı alan, siyasetin olmazsa olmazıdır. Sizi genellikle tepeye çıkarmaz ama tepedekilerin ağzından taşıp aşağıya süzülen kaymaklarla bir şekilde kayığınızı yürütürsünüz. Siyasete idealist olarak girip kaymaklanmadan çıkan sayısı pek azdır. Vatandaş mı? Vatandaşa yine hüsran, yine hasret yine ve hep esmer günler düşer. Haydi, kalın sağlıcakla.