Irk hayvanları değil,  sokak hayvanları öncelikli olarak sahiplenilmeli

Patili Can Dostlar Derneği Başkanı Mesut Cantürk, " Derneğimiz, 2022- 2023 sezonunda yaklaşık 15 anaokulu ve ilkokul düzeyindeki okulda hayvan sahiplenme bilincini artırmak amacıyla seminerler düzenledi. Elmadağ Belediyesi ile birlikte yaptığımız ortak çalışmalar da bu projenin bir parçasıydı.

Bu tür projelere daha fazla vurgu yaparak devam etmeyi planlıyoruz. Derneğimizin özellikle sokaktan kurtarılan hayvanların sahiplenilmesine odaklı çalışmaları bulunuyor. Toplumu bu konuda bilinçlendirmenin önemli olduğunu düşünüyoruz.

Irk hayvanları yerine sokaktan kurtarılan hayvanları sahiplenmeye yönlendirmeyi amaçlıyoruz. Irk hayvanların laboratuvar üretimi, hem mama endüstrisine hem de sağlık sektörüne büyük katkı sağladığı için üretimi devam ediyor. Ancak, bu tür hayvanları sahiplenenler için ekstra maliyetler oluşuyor, hem sağlık hem de mama masrafları açısından.

Bu nedenle laboratuvar üretiminin ve ırk hayvanlarının ticari üretiminin azaltılması gerektiğine inanıyoruz. Bu canların çoğu anne, kardeş ve çocuklarıyla çiftleştirilerek dünyaya getirildiği için sağlık sorunları hiç bitmiyor. Halkı bu konuda bilinçlendirmek önemlidir". dedi

Hayvan Zehirlenmesi Vakalarda Artış

Cantürk, "Maalesef hayvan zehirlenmesi vakalarında artış yaşanmakta ve bu konuda endişelerimiz bulunmaktadır. Bu artışın nedenlerinden biri, hayvan düşmanı güruhların sosyal medyada yaydığı yanlış bilgilerle toplumun hayvanlara karşı duyarlılığının azalmasıdır. Hayvan saldırılarına dair yalan haberlerin yayılması, insanların hayvanlardan uzaklaşmasına neden olmaktadır. Halbuki hayvanlar bizim hayatımızın bir parçasıdır."

Pawguards Olayının Toplumun Algısına Yansımaları

Patili Can Dostları Derneği Cantürk, "Bu durumlar zaten önceden biliniyordu ve bu kişilere karşı ilk davayı 2021 yılının Mayıs ayında açtım .Bu konuyla ilgili olarak, suç tamamen bu kişilerin sorumluluğundadır. Hiçbir hayvan sever grubunun bu olaylarla bir ilgisi bulunmamaktadır. Ayrıca, birçok dernek, federasyon, vakıf ve gönüllü bu kişilerle hiçbir ilişkisi olmadığını açıkça belirtmektedir. Hatta birçoğu bu konuyla ilgili davaları sürmektedir.

Bu oluşumlar tamamen kendi başlarına kurulmuşlardır ve aslında hayvanları seven insanlara karşı bir çalışma yürütmektedirler. Saldırmadıkları bir hayvan sever kalmamıştır. Dolayısıyla bu kişilerin kendilerini hayvansever olarak tanımlamaları pek doğru değildir.

Çünkü kendi "cennet" olarak adlandırdıkları yerde, çok kısa sürede birçok küçük hayvan katledilmiş ve öldürülmüştür. Gerçek hayvan düşmanları aslında bu kişilerdir. Bu tür oluşumların korunmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu topluluk içinde bu tür oluşumların hayvansever ya da hayvan koruyucu olarak anılması ise çok doğru değildir." şeklinde konuştu.

İnsanlar kampanyalara nasıl güvenecek?

"Bu konuda dernek olarak Valilik'e bir dilekçe sunmuş durumdayız. Sokak hayvanlarının sorunlarının düzenli bir şekilde ele alınması gereken bir konu olduğuna inanıyoruz ve denetimlerin tamamlanması gerekmektedir."

"Bizim önerimiz ise gönüllüler ve dernekler arasındaki para alışverişini azaltmak ve suistimali önlemek amacıyla resmi bir kurum veya müdürlük kurulmasıdır. Bu kurum, sokak hayvanlarına bakan dernekleri veya gönüllüleri denetleyebilir, hayvanların sayısını tespit ederek mama ve sağlık ihtiyaçlarını karşılayabilir ve bağış toplayabilir. Bu şekilde daha sağlıklı bir sistem oluşturabiliriz ve sahada daha fazla insan çalışabilir."

"Sokak hayvanları konusunda özetlemek gerekirse, ülkemizde 1384 belediye bulunuyor ve yaklaşık olarak 2.5 - 3 milyon sokak hayvanı olduğunu varsayalım. Her belediye ayda ortalama 150 kısırlaştırma yaparsa, bir yıl içinde sokak hayvanları sorununu büyük ölçüde çözebiliriz. Sonuç olarak, bu sorunu ele almak için bir kısırlaştırma seferberliği başlamalıdır." ifadelerine yer verdi.

Muhabir: Haber Merkezi