SEVGİ GÜLDOĞAN

Sosyal medyada hızla yayılan “fibremaxxing” akımı, kullanıcıları lif tüketimini artırmaya teşvik ediyor. Ancak uzmanlar, bu trendin faydalarının olduğu kadar risklerinin de göz ardı edilmemesi gerektiği konusunda uyarıyor.

“FİBREMAXXING” TRENDİ SOSYAL MEDYAYI SALLIYOR

TikTok’ta başlayan yeni beslenme akımı “fibremaxxing” kısa sürede milyonlarca kişiye ulaştı. Uzmanlara göre lif tüketimini artırmak sağlıklı bir tercih olabilir, ancak aşırıya kaçmak ciddi sindirim sorunlarına yol açabilir.

Sosyal medya platformlarında hızla yayılan ve "fibremaxxing" adı verilen yeni sağlık trendi, bireyleri günlük lif tüketimini artırmaya teşvik ediyor. Özellikle TikTok’ta viral olan bu akım, yulaf, baklagiller, sebzeler, tohumlar ve tam tahıllar gibi lif açısından zengin besinlerin günlük diyetlerde daha fazla yer almasını öneriyor.
İngiltere Ulusal Sağlık Sistemi (NHS), günde 30 gram lif tüketilmesini tavsiye ediyor. Ancak Ulusal Diyet ve Beslenme Araştırması’na göre, 19-64 yaş arası yetişkinlerin yalnızca küçük bir yüzdesi bu hedefe ulaşıyor: Kadınların sadece yüzde 4’ü ve erkeklerin yüzde 13’ü yeterli lif tüketiyor.

LİF TÜKETİMİ SAĞLIĞI NASIL ETKİLİYOR?

Lif, vücudun sağlıklı çalışması için olmazsa olmaz bir besin öğesi olarak öne çıkıyor. Günlük yeterli miktarda lif tüketmek, kalp hastalıkları, tip 2 diyabet, bazı kanser türleri ve inme riskini azaltıyor. Ayrıca lif, sindirim sistemini düzenleyerek kabızlığı önlüyor ve bağırsaktaki iyi bakterilerin beslenmesine yardımcı oluyor.

Çözünür lif, kan şekeri ve kötü kolesterolün dengelenmesine katkı sağlarken, çözünmeyen lif ise bağırsak hareketlerini hızlandırarak dışkı hacmini artırıyor. Bu sayede sindirim sistemi sağlıklı çalışıyor.
Uzmanlar, lif tüketiminin doğal ve dengeli şekilde artırılmasını öneriyor. Ani ve aşırı lif alımı ise gaz, şişkinlik ve mide rahatsızlıklarına yol açabiliyor.

“Fibremaxxing” olarak yaygınlaşan ve “lif tüketimini abartmak” anlamına gelen bu terim, kulağa sağlıklı bir uygulama gibi gelse de, uzmanlar bu trendin kontrolsüz şekilde uygulanmasının olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor. Özellikle lif takviyelerinin aşırı tüketimi ve yeterli su alımının olmaması; şişkinlik, kramp, kabızlık ve mineral emilim bozuklukları gibi sorunlara neden olabiliyor.

YETERİNCE LİF TÜKETMİYORUZ

İngiltere Ulusal Sağlık Sistemi (NHS), günlük lif ihtiyacını ortalama 30 gram olarak belirliyor. Ancak yapılan araştırmalara göre, yetişkin bireylerin büyük çoğunluğu bu miktara ulaşamıyor. İngiltere’de gerçekleştirilen Ulusal Beslenme Anketi’ne göre, kadınların sadece yüzde 4’ü, erkeklerin ise yüzde 13’ü önerilen miktarda lif tüketiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan, Ümit Aktan için başsağlığı mesajı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan, Ümit Aktan için başsağlığı mesajı
İçeriği Görüntüle

Benzer durumun Türkiye’de de geçerli olduğunu belirten uzmanlar, modern yaşamın etkisiyle özellikle işlenmiş gıdaların yoğun tüketilmesinin lif alımını ciddi oranda düşürdüğünü vurguluyor.

LİF NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?

Lifli gıdalar, sadece sindirim sistemine değil, genel sağlığa da önemli katkılar sağlıyor. Kalp hastalıkları, tip 2 diyabet, inme ve bazı kanser türlerine karşı koruyucu etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış durumda.

İngiltere Ulusal Sağlık Servisi (NHS) ve National Diet and Nutrition Survey verilerine göre, yetişkinlerin günlük lif ihtiyacı ortalama 30 gram olarak belirleniyor. Ancak yapılan araştırmalar, 19-64 yaş grubundaki bireylerin sadece küçük bir bölümünün (kadınlarda yüzde 4, erkeklerde yüzde 13) bu miktara ulaştığını ortaya koyuyor. Ortalama lif tüketimi ise yaklaşık 20 gramda kalıyor.
Lif, kalp hastalıkları, tip 2 diyabet, inme ve bazı kanser türlerinin riskini azaltan, sindirim sisteminin sağlıklı işleyişine katkıda bulunan temel bir besin öğesi olarak kabul ediliyor. Lifin iki ana türü bulunuyor. Bunlardan biri çözünür lif diğeri ise çözünemeyen lifler.
Çözünür lif, sindirimi yavaşlatırken, kan şekeri ve kötü kolesterolün dengelenmesine katkı sağlıyor.
Çözünmeyen lif ise bağırsak hareketlerini düzenleyerek dışkı hacminin artmasına yardımcı oluyor. Bunun yanında dirençli nişasta adı verilen lif türü de bağırsaktaki yararlı bakterileri besleyerek bağışıklık sistemine destek sağlıyor.
Ancak, NHS ve bilimsel yayınlarda yer alan uyarılara göre, lif tüketimini ani ve aşırı artırmak, özellikle yeterli su tüketilmezse, şişkinlik, gaz, karın ağrısı ve sindirim problemlerine neden olabiliyor. Lif takviyelerinin bilinçsiz kullanımı da nadiren bağırsak tıkanıklığı gibi ciddi sorunlar yaratabilir.

Bunun yerine lif alımının doğal kaynaklardan, kademeli olarak artırılması öneriliyor. Tam tahıllar, baklagiller, sebze ve meyveler lif açısından zengin gıdalar arasında yer alıyor.

LİFİN ‘OZEMPİC’ ETKİSİ: SOSYAL MEDYA YİNE KİLO ODAKLI

Fibremaxxing videolarının büyük bir kısmı, lifin iştahı bastırma ve kilo verme üzerindeki etkilerine odaklanıyor. Bazı kullanıcılar, lif açısından zengin smoothie’lerin "Ozempic benzeri" etkiler gösterdiğini savunuyor. Ancak uzmanlara göre, bu tür vaatler gerçekçi değil.
Son dönemde sosyal medyada lif tüketiminin, “Ozempic benzeri” etkiler yarattığı iddiaları hızla yayılıyor. Ozempic, tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan ve iştahı azaltarak kilo kaybına yardımcı olan bir ilaç olarak biliniyor. Bazı kullanıcılar, lif bakımından zengin smoothie ve tariflerin benzer şekilde hızlı kilo verdirdiğini öne sürüyor.

Ancak bilimsel veriler, lifin kilo kontrolünde faydalı olsa da, sosyal medyada paylaşılan “mucizevi sonuçlar” iddialarının abartılı olduğunu gösteriyor. Lif, sindirimi yavaşlatarak tokluk hissini artırıyor, kan şekerini dengeliyor ve böylece kilo yönetimine destek oluyor. Fakat uzmanlar, ani ve aşırı lif tüketiminin sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda uyarıyor.

Sosyal medyanın hızlı çözümler sunma eğilimi, lif tüketimi gibi önemli bir besin öğesini bile bazen yanlış ve abartılı şekilde yansıtıyor. Sağlıklı kilo kontrolü için dengeli beslenme ve yaşam tarzı değişikliklerinin esas alınması gerektiği belirtiliyor.

Muhabir: Haber Merkezi