EBRU APALAK

Doğanın sunduğu en küçük parçalar bile büyük sanat eserlerine dönüşebilir. Doğal çakıl mozaik sanatçısı Süleyman Sarı, 29 yıldır sahiller, dere yatakları ve nehir kenarlarından topladığı taşlarla sanatsal eserler üretiyor. 11. ARTANKARA Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı’nda eserlerini sergileyen Sarı’yla sanat yolculuğunu ve çakıl mozaik sanatının inceliklerini konuştuk.

- Doğal çakıl taşlarından mozaik eserler üretmeye nasıl başladınız?

- Süleyman Sarı: Antalya'da doğdum. Coğrafyanın bana çok faydası oldu. Side'de taşlara olan merakımdan dolayı çocuk yaşta ayda iki kez müze ziyaret ederdim. İlkokuldayken karakalem çalışmaları yaptım. Altyapım resim aslında. İlkokulu bitirdikten sonra oyma taş sanatına çırak olarak girdim, sonra heykele geçtim. Daha sonra kırarak mozaik yapmaya başladım. Uzun yıllar böyle çalıştım. Çocukluğumda yaptığım işi çok sevdiğim için mozaikle titiz bir şekilde çalışıyordum. Kıbrıs'ta 2000'li yıllarda ciddi sergiler açtım. Meryem Ana’nın yüzü için tam 3800 taş kırmıştım. Çok detaylı çalışmıştım. Çocukluğumdan beri bende yapılmayanı yapma isteği var. Bundan 40 yıl önce eşimle (Nejla Sarı) denize daldığım gün, denizde çakılların renk cümbüşünü görünce doğal çakıllarla çalışmaya karar verdim. Dünya var olduğundan beri tüm mozaikçiler taşa müdahale etmişlerdi. Ben doğal yapmayı kafaya koymuştum. O gün bugündür uğraşıyorum. Antalya Geyikbayırı’nda çok güzel bir atölyem var. Yaptığım eserlerin çok değerli olduğunu biliyorum. Bu eserleri insanlığa tanıtmak ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görmek istiyorum. Bunun için fuar ve sergilere katılıyorum. Eşim, 'boynuz kulağı geçti' misali, 30 yıldır benimle birlikte doğal çakıl çalışa çalışa çok güzel eserler üretti. Onun için bu fuara birlikte geldik. Fuarda eşimin bir tane eseri var. Renkli olan eser onun çalışması. Onda doğal çakıl ve yarı değerli taşlar var. Normal mozaik de var. Eşim renkli çalışıyor.

- Çakıl taşlarını seçerken renk, şekil ve doku bakımından kriterleriniz var mı?

Etimesgut Belediyesi'nden Dünya Tiyatrolar Günü Paylaşımı Etimesgut Belediyesi'nden Dünya Tiyatrolar Günü Paylaşımı

- Süleyman Sarı: Hangi kompozisyona çalışacaksam, bu işle 40 yıldır uğraştığım için hangi coğrafyada, hangi bölgede o çalışacağım kompozisyonun renkleri varsa onu biliyorum. 4x4 bir aracım var. Ona binip gidiyorum. Doğada, dere yataklarında, ırmak kenarlarında, deniz kenarlarında, koylarda onları atölyeme ham hâliyle getiriyorum. Onları yıkıyorum. Eskiden annelerimizin bulgur serdiği gibi serip kurutuyorum. Sonra o kompozisyonu bir tepsinin üzerine alıyorum. Rengârenk çakılların içinden çalışacağım renkleri büyüteçle tek tek seçerek bu hâle getiriyorum. Doğadan topladığım malzemeyi bir iki gün yıkadıktan sonra kurumaya bırakıyorum. Kurumaları iki gün sürüyor.

APOLLON’U SEKİZ AYDA, ZEUS’U YAKLAŞIK BİR YILDA YAPTI

- Çakıl taşlarını esere dönüştürmek ne kadar zamanınızı alıyor?
- Süleyman Sarı: Kompozisyona göre değişiyor. Bu gördüğünüz eserlerin arasında sekiz aydan önce biten hiçbir eser yok. Apollon tam sekiz ay sürdü. Zeus, yaklaşık bir yıl sürdü. Eserlerimin çıktıkça güzelleştiğini görüyorum. Bu eserlerle insanlığa sanat adına çok güzel şeyler bırakacağıma inanıyorum.

- Mozaik sanatında doğal taş kullanmanın sağladığı faydalar var mı?

- Süleyman Sarı: Mozaik çakıl taşı çalışanlar var. Kırma mozaik çalıştım. Sabır isteyen bir iş ama bu sabrın dibini isteyen bir iş. Çakıllarla çalışmak çok sabırlı olmayı gerektiriyor. Çünkü hiçbiri birbiriyle aynı ölçüde ve aynı renkte değil. Çakıl taneciklerinin yaradılışları farklıdır. Onun için büyüteçlerle çalışıyorum. Bu kadar küçük, maksimum üç milim çakıllarla çalıştığım için Türkiye'de bunun yapıldığını hiç görmedim.

- Eserlerinizde genellikle hangi tema ve hikâyeleri işliyorsunuz?
- Süleyman Sarı: İlk çalışmalarımda genelde insanların belleğinde olan kişileri (Atatürk gibi bilindik, eskiden yaşamış değerli insanları) işlemeye çalıştım. Sonra soyut çalışmalar yaptım. Şimdi başladığım zaman içimden ne geliyorsa onu çalışıyorum.

ÇAKIL MOZAİK SANATININ GELECEĞİ

- Türkiye'de mozaik sanatına ilgi var mı?

- Süleyman Sarı: Doğal çakıl mozaik sanatına ilginin fazla olduğunu söyleyemem ancak kırarak yapılan mozaik sanatına ilgi oldukça fazla. Geyikbayırı’nda atölyem var. Bu işi gençlere öğretmeye açığım. Doğadan toplaması da ayrı bir emek gerektiriyor. Eseri bir platform üzerine oturtmak çok sabır isteyen bir iş olduğu için çok merak eden yok ama herkes çok güzel olduğunu söylüyor. Başta ailem olmak üzere ders verdiğim kişiler var. Hepsi yetişti. Kızım da heykel ve resim çalışıyor.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ SANATÇISI OLMAK İSTİYORUM”

- Gelecek hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleriniz var mı?
- Süleyman Sarı: Tabii ki var. İnsanların benim tekniğimi tanıması lâzım. Bana sipariş vermeleri lâzım. Değer verdikleri her resmi, her portreyi, her eseri yaratabilirim. Eserlerimin tanınması için fuarlara katılıyorum. Televizyon ve radyo programları oluyor. Çok değerli bir iş yaptığımı biliyorum. İlk olan bir teknikle çalışıyorum. Antalyalı bir sanatçı ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak devletimin, Kültür Bakanlığı’nın bana sahip çıkmasını, eserlerime değer vermesini istiyorum. Beklediğim değeri görmediğimi düşünüyorum. Çünkü çok önemli bir iş yapıyorum. Sanatçı olarak yapabileceğimin en iyisini yapmak için kendimi maddi manevi zorluyorum ama Kültür Bakanlığı’nın değer vermesi lâzım. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Yörük çocuğuyum. Resmî olarak Türkiye Cumhuriyeti sanatçısı olmak istiyorum. Burada da onurlandırılmak istiyorum. Çok emek veriyorum, göz nurunun nurunu döküyorum. Doğadan topladığım bu taşların sanat eserine dönüşmesi uzun ve zahmetli bir süreç. Bu hâle gelmesi uzun ve zahmetli bir süreç.

- En kısa sürede yaptığınız esere ne kadar vakit ayırmıştınız?

- Süleyman Sarı: Atölyemde “Cennet Kuşları” diye bir çalışmam var. O bir iki ayda falan bitti. O da çok güzel bir eser. Eserin büyüklüğüne, küçüklüğüne bağlı olarak değişiyor. Sanatçı olarak görmek istediğim şeyi belirlediğimde, taşların boyutlarını dikkatle seçmem gerekiyor. Küçük detaylar için daha küçük çakıllar kullanmak şart. O zaman aralarından seçmek durumunda kalıyorum.

SÜLEYMAN SARI KİMDİR?

Süleyman Sarı, Antalya’nın Manavgat ilçesinde doğdu. İlkokul yıllarında bir taş ustasının yanında çıraklık yaparak taş işçiliğine adım attı. Mesleki deneyimini Türkiye'deki tarihi taş eserlerin restorasyonlarında da kullandı. Mayıs 2023’te Antalya’da ANSAN Galeri’de “Çakılların Yolculuğu” adlı kişisel sergisini açtı. Eylül 2023’te İstanbul Ortaköy’de Tarihi Hüsrev Kethüda Hamamı’nda “Yüzde 100 Cumhuriyet 101 Kırmızı Beyaz Yıl", Ekim 2023’te Antalya’da 8. Kaleiçi Old Town Festivali kapsamındaki sergilerinde sanatseverlerle buluştu. Ocak 2024’te Antalya 1. Çağdaş Sanat Fuarı’na, Ağustos 2024’te Bodrum Sanat Fuarı’na katıldı. Antalya Arkeoloji Müzesi’nde Ekim 2024’te “Evrim” adlı solo sergisini açtı. Eserlerini şimdiye kadar Türkiye'nin birçok ilinde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde sergiledi.

2025’te ilk kez ARTANKARA Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı'na katıldı.

Muhabir: Haber Merkezi