Ekonomide yaşanan olumsuz gelişmeler sonucu alım güçleri iyice düşen ve fakirleşen ailelerin çocukları,  bütçelerine katkı sağlamak  amacıyla düşük ücretlerle ağır ve tehlikeli işlerde çalışmak zorunda kalıyor.

Ekonomide yaşanan olumsuz gelişmeler sonucu alım güçleri iyice düşen ve fakirleşen ailelerin çocukları, bütçelerine katkı sağlamak amacıyla düşük ücretlerle ağır ve tehlikeli işlerde çalışmak zorunda kalıyor.

Ülkemizde güncelliğini koruyan çocuk işçiliği, azalmak yerine giderek daha çok ağır ve tehlikeli işlere doğru kayıyor. Türkiye’de çocuk işçilerin yüzde 30,8’i tarım, yüzde 23,7’si sanayi, yüzde 45,5’i ise hizmet sektöründe çalışıyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2019 Hanehalkı İşgücü Araştırması içinde sürdürülen, 5-17 yaş grubundaki çocuklara uygulanan “5. Çocuk İşgücü Araştırması” sonuçlarına göre, Türkiye’de 5-17 yaş grubundaki çalışan çocuk sayısı 720 bin

TÜİK’in 20 Nisan 2021 tarihinde yayınladığı hanehalkı İşgücü Araştırması 2020 yılı sonuçlarına göre; 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı %16,2 oldu. İşgücüne katılma oranı cinsiyete göre incelendiğinde; bu oranın erkek çocuklar için %23,4 kız çocuklar için %8,6 olduğu görüldü.

TÜİK’in verilerine göre

✓Çocuk işçilerin yüzde15,9’u 12-14 yaş, yüzde 4,4’ü 5-11 yaş aralığında,

✓Çocuk işçiliği erkeklerde (yüzde 70,6), kız çocuklara göre (yüzde 29,4) daha fazla,

✓Çalışan çocukların yüzde 65,7’si aynı zamanda eğitime devam etti, eğitime devam edemeyenlerin oranı yüzde 34,3

✓Çalışılan sektörlere bakıldığında, çocuk işçilerin çoğunluğu (yüzde 45,5) hizmet sektöründe. Bu sektörü tarım (yüzde 30,8) ve sanayi (yüzde 23,7) takip ediyor.

✓Bu çocukların yüzde 63,3’ü ücretli veya yevmiyeli olarak çalışırken, yüzde 36,2’si ücretsiz aile işçisi.

İşgücü piyasasında güvencesiz, ucuz emek anlamına gelen çocuk işçilik salgınla artış gösterdi. Ekonomik krizin etkileriyle birleşen ve işgücünün daha da ucuzladığı, çalışma koşullarının güvencesizleştiği ve kuralsızlaşmasının arttığı salgın sürecinde, çocuklar ucuz bir işgücü olarak çalışma hayatına daha fazla katıldı.

Pandemi döneminde ailelerin gelirlerinin azalması ve işverenlerin ucuz işgücüne yönelmesi ile yetişkinlerin iş gücünden dışlanması da çocuk işçiliğinin artmasına yol açtı. Çocuk işçiliğinin tehlikeli işlere kayması ve güvencesiz kayıt dışı çalışma koşulları yüzünden çocuk iş kazaları artmaya başladı.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre 2013’te 59 çocuk, 2014’te 54 çocuk, 2015’te 63 çocuk, 2016’da 56 çocuk, 2017’de 60 çocuk, 2018’de 67 çocuk, 2019’da 67 çocuk, 2020’de 68 çocuk ve 2021’in ilk beş ayında 19 çocuk; olmak üzere en az 513 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Bu ölen çocukların 58’i göçmen çocuk işçilerdi. Çocuk iş cinayetlerinde 14 yaş ve altında ölüm 169 iken, 15-17 yaş arası ölüm sayısı 344 oldu.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, çocuk işçiliğin getirildiği durumu ve çocuk iş cinayetlerinin bir “çocuk emek sömürüsü” politikası olduğunu vurgulayarak çocuk işçiliğinin önlenmesi için şu taleplerde bulunuyor

✓Ucuz çocuk işgücünü teşvik eden ve bunun altyapısını oluşturan eğitim sistemi ve eğitim politikalarına son verilmelidir.

✓Çocuk emeğiyle ilgili veriler bilimsel, güvenilir ve düzenli bir şekilde yayınlanmalıdır.

✓Kayıt-dışı çocuk işçi çalıştırılan kişi ve kurumlara göz yumulmamalı, caydırıcı cezalar verilmelidir.

✓Yasadışı çocuk işçi çalıştırmayı önlemeye yönelik tedbirler alınmalı, denetimler etkin ve sıkı bir şekilde yapılmalı, ilgili mevzuatlar yürürlüğe koyulmalıdır.

✓Tüm çocuklar ücretsiz ve detaylı sağlık taramasından geçirilmelidir. Yeterli, sağlıklı ve dengeli beslenme imkânı sağlanmalı, bağışıklık sistemleri kuvvetlendirilmelidir.

✓Çocuk işçiliği yasaklanmalıdır.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), dünyada çocuk işçilerin sayısının son 20 yılda ilk kez artış gösterdiğini, son 4 yılda çocuk işçilerin sayısının 8,4 milyon arttığını açıkladı.Raporda , 2022’nin sonuna kadar pandeminin etkisiyle dünyada 9 milyon çocuğun daha işçiliğe yönelmesinden endişe duyulduğu belirtildi.

Çalışma yaşamında değil, okullarda, parklarda, oyun alanlarında olması gereken yarınlarımız olan çocuklar daha neredeyse gözlerini açamadan gerçek dünyanın ağır etkileriyle karşı karşıya kalıyorlar. Onların hayal kurma gücünü ellerinden alıyoruz. Hep birlikte çocuk işçiliğine karşı çıkalım, çocuk iş cinayetlerini önleyelim.