Bir Erdoğan çıkıp konuşuyor bir diğeri, son olarak da Kavcıoğlu konuştu ve kurlar hemen yukarı yönlü tepki verdi, az biraz geri çekilmişti tekrar yükseldi.

Bir Erdoğan çıkıp konuşuyor bir diğeri, son olarak da Kavcıoğlu konuştu ve kurlar hemen yukarı yönlü tepki verdi, az biraz geri çekilmişti tekrar yükseldi.

Neden?

Nedeni cumhuriyet değerlerine sahip çıkmamamız, cumhuriyetin manasını idrak edemememiz.

Bu ülkede yaşanan insanların önemli bir kesimince sanılıyor ki cumhuriyet üç beş yılda bir sandığa gidip oy kullanmak, bir partiyi seçmek ve o partinin ülkeyi dilediğince yönetmesini seyretmekten ibarettir.

Baştan ifade edeyim bu çok ama çok büyük bir yanılgıdır…

Cumhuriyet, egemenlik hak ve özgürlüklerinin halkta olduğu, hükûmet ya da devlet başkanının, halk tarafından belli bir süre için ve belirli yetkilerle seçildiği, halk tarafından devamlı olarak denetlendiği ve gerekirse halk adına işleyen yargı gücünün kullanımıyla yöneticilerin meşruiyet çerçevesinde tutulduğu yönetim biçimidir. Cumhuriyet egemenlik hakkının belli bir kişi veya aileye ait olduğu monarşi, oligarşi ve diktatörlük kavramlarının tam tamına karşıtıdır.

En temelde cumhuriyet bir egemenlik meselesi, bir egemenlik biçimi ve bir egemenlik tercihidir, halkın egemenlik hak ve özgürlüklerine sahip olduğu sistemdir.

Aslında Cumhuriyet Arapça, Demokrasi Yunanca ve Republic İngilizce (latin kökenli) kelimeler olarak halk egemenliğini kabul eden rejimlerdir, her üçü de temelde aynı kavramdır.

Cumhuriyet kelimesi Arapça kökenli olup, 18. yüzyılda türetilmiş Türkçe bir kavramdır.

Arapça cumhur kökü “bir araya toplanma, topluluk oluşturma” anlamındayken, bu kökten türeyen cumhūr kelimesi ise “cemiyet, toplum, kamu” anlamına gelir. Cumhūr sözcüğüne yine Arapça’da aidiyet bildiren “iye” ekinin gelmesiyle “toplumun olan, kamuya ait” anlamına gelen “Cumhuriyet” kelimesi meydana gelmiştir.

18. yüzyıl Avrupa’sında monarşi ile yönetilmeyen Fransa gibi ülkeleri tanımlayan Latince: respublica ve Fransızca: république kelimesinin Türkçe çevirisi olarak benimsenmiştir.

Republic kelimesi Latince Latince: res publica klâsik kullanımda “kamusal olan” anlamındadır. Bir topluluğa onların birleştirmek suretiyle halk olma özelliğini kazandıran, kamusal nesne anlamına gelir. Bu hâl monarşiye karşı, yönetimin ve devlet başkanının halk tarafından seçildiği ve halk iradesince meşrulaştırıldığı devlet şekli anlamında kullanılmıştır.

Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir.

Yunanca dimokratia (yardım·bilgi) (δῆμος, yani dimos, halk zümresi, ahali + κράτος, yani kratos, iktidar) sözcüğünden türemiştir.

Demokrasi kelimesi Türkçeye, Fransızca démocratie sözcüğünden geçmiştir.

Osmanlı Devleti’nde cumhuriyet fikri ilk kez 1870’li yıllarda Genç Osmanlılar ve Mithat Paşa tarafından tartışılmıştır.

Başlığa geri dönersek ben seçildim, memleketi dilediğim gibi keyfimce yönetirim der patronun halk, hesap vermekle sorumlu maaşla çalışan görevlinin sen olduğunu unutursan cumhuriyet rejimlerinde sistem tıkanır, işlemez hale gelir.

Sistemin tıkandığı noktada, ülkenin ve ülkeyi yöneten iktidarların itibarı düşer. Birçok yazı ve söyleşimde kâğıt paranın değerinin dolaşımdaki miktarı ve o parayı basma hakkına sahip olan otoritenin itibarı ile oluştuğunu anlatıyorum.

Ülke ya da ülkeyi yöneten otorite itibar kaybederse kâğıt paranın değeri düşer aynı şekilde kâğıt paraların dolaşımdaki miktarı artarsa gene değeri düşer.

Siz milli egemenlik kavramını kişiselleştirir, kimseye hesap vermem ben dilediğimce kafama göre yönetirim derseniz sonuçta itibar kaybına uğrarsınız. Bu noktada iş salt ekonomik olmaktan çıkar aynı zamanda yapısal bir hale gelir ve paranın değer kaybı kontrol edilemez.

Cumhuriyet rejimlerinde kanun, kural, kurumlar ve sistemin düzgün çalışması son derecede önemlidir. Bunları çalışamaz hale getirip sonuçları ortaya çıkınca şaşırmaya da gerek yoktur.

Demedi demeyin; kalkınmak, zenginleşmek ve refaha ulaşmak istiyorsak tek yol cumhuriyete ve cumhuriyet değerlerine sahip çıkmaktır…