Berçin Yaylası'na gelen ziyaretçiler, yeşilin her tonunu barındıran ağaçların arasında yürüyüş yapıyor, kuş cıvıltıları eşliğinde doğayla baş başa kalıyor. Ağaç gölgelerinde piknik yapan doğaseverler, serin pınar suları sayesinde yazın sıcak günlerinde ferahlıyor.
Emekli hemşire Aynur Aslan, yaylanın adeta terapi gibi bir etkisi olduğunu belirterek, “Beydağı'nın eteklerinde, Kızılgöl'ün hemen yanında bambaşka bir dünya var. Gece yıldızları şehirde göremiyoruz ama burada gökyüzü parlıyor. Gürültü yok, oksijen bol,” diye konuştu.
"Berçin Yaylası 4 Mevsim Güzellik Sunuyor"
Doğa yürüyüşçüsü Cuma Köse ise yaylanın kendine has atmosferiyle yıllardır yürüdüğü rotalar arasında öne çıktığını belirtti. Köse, “Temiz ve buz gibi suyu, çam ormanları ve eşsiz manzaralarıyla Berçin Yaylası her mevsim ayrı güzel. İlkbaharda çiçekler, sonbaharda sarı yapraklar, kışın kar, yazın ise serinlik sunuyor,” ifadelerini kullandı.
Karadeniz Havası Arayanlara: Berçin Yaylası
Berçin Yaylası’nı ilk kez ziyaret eden Yasemin Coşkun da bölgeye hayran kaldığını söyledi. Coşkun, “Doğayı çok gezen biri olarak bu kadar temiz havayı nadir gördüm. Karadeniz’i andıran bir çam havası var. Adeta büyülü bir atmosfer,” diyerek tüm doğaseverleri Berçin Yaylası’na davet etti.
Doğayla Baş Başa Kalmak İsteyenlere Yeni Bir Rota
Kamp yapmak, doğa yürüyüşü, fotoğrafçılık ya da sadece huzur bulmak isteyen herkes için Berçin Yaylası ideal bir destinasyon. 3 bin metreye ulaşan dağların gölgesinde, bitki örtüsü ve hayvan çeşitliliğiyle zengin olan bu yayla, Torosların kalbinde unutulmaz bir doğa deneyimi sunuyor.
