Trablusgarp Savaşından başlayarak Cumhuriyetin ilanına kadar geçen 12 yıllık süre, istiklal ve istikbalimiz için verilen mücadele ve kahramanlık hikayeleriyle doludur. Trablusgarp'ı kısa süreli bir askeri hareketle ele geçirmek için harekete geçen İtalya, hüsrana uğramış ve planladığı başarıya ulaşamamıştır. Trablusgarp Savaşının devam ettiği günlerde Balkanlardaki Osmanlı varlığına son vermek isteyen Rus İmparatorluğunun arabuluculuğunda anlaşan Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan ve Karadağ Krallıkları 8 Ekim 1912 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu'na savaş açmışlardı.
I. Balkan Savaşı, Osmanlı makamlarınca Balkanlara yönelik stratejik planlamalarda yaptığı hataların ötesinde komuta kademelerindeki askerlerin İttihat ve Terakki Fırkası ile Hürriyet ve İtilaf Fırkası mensubiyeti doğrultusunda politize olarak birbirlerine yardım hususunda duyarsız kalmaları ve organize olup düşmana gereğince karşı koyamamaları sebebiyle kaybedilmişti. Bu mücadele sırasında Mehmet Şükrü Paşa komutasında müdafaa edilen Edirne, 26 Mart 1913'de işgal edilmiştir. İşgal sonrasında Sarayiçi mevkiinde esir tutulan binlerce insan, hayatta kalma mücadelesi vermiş, çoğu da açlık ve salgın hastalık nedeniyle şehit düşmüştür.
Balkanlarda 14. yüzyıldan beri varlığını devam ettiren Osmanlı İmparatorluğu için binlerce top ve silahın kaybıyla sonuçlanan I. Balkan Savaşı sırasında işgale uğrayan bölgelerde yaşayan çok sayıda Osmanlı vatandaşı katledilmiş, kalanlarsa göçe mecbur olmuşlardır. Bu dönem tarihimizin en ibret alınması gereken dönemlerinden biridir. Osmanlı İmparatorluğuna başkentlik de yapmış olan Edirne'nin 26 Mart 1912 tarihinde kaybedilmesi bu dönemi hatırlamak ve şehit olanları anmak için Balkan Şehitlerini Anma Günü olarak yad edilmektedir. İstiklal ve istikbalimiz için mücadele ederek hayatlarını feda eden tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.
