EBRU APALAK
Başkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi (GSTMF) Çizgi Film ve Animasyon Bölümü, Ankara Animasyon ve Oyun Konferansı’nın üçüncüsünü 26 Mayıs’ta Abdullah Demirtaş Konferans Salonu’nda düzenledi. Konferanstan animasyon ve oyun alanlarında faaliyet gösteren akademisyenler, sektör temsilcileri ve mezunlar bir araya geldi. Animasyon ve oyunun güncel dinamiklerini ele alan konferans akademik ve sektörel iş birliklerinin gelişmesine katkıda bulunmayı amaçladı. Animasyon ve oyun endüstrisindeki yenilikler, yaratıcı süreçler ve teknolojik gelişmeler konferansta ele alındı. Üniversitenin sektörde çalışan mezunları da konferansa katıldı. Kare Kare Uluslararası Animasyon Film Festivali’ne katılan öğrencilere teşekkür belgeleri takdim edildi.
BERAT KUZU: “ANKARA SANATIN ÖĞRETİMİNDE İYİ BİR COĞRAFYA”
Açılış konuşmalarını GSTMF Çizgi Film ve Animasyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. İ. Alev Değim Flannagan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kreatif Endüstriler Meclisi Başkan Vekili ve Bukafa Yaratıcı Reklam Ajansı Başkanı Berat Kuzu, GSTMF Dekan Prof. Dr. Hakan Turgut yaptı.
Kuzu, Ankara’nın sektörde öncü olmasında Başkent Üniversitesi’nin ve Netco gibi faaliyet yürüten büyük animasyon stüdyoları ve oyun şirketlerinin etkili olduğunu vurguladı. Ankara'da animasyon ve oyun yazılım sektörlerinde akademiye hızlı erişim ve eğitim öğretiminin önemli olduğunu; Ankara ekosisteminin ciddi oranda kapsayıcı ve düzenleyici olduğunu belirtti. Akla ilk gelen Erdal Beşikçioğlu, Tan Sağtürk gibi sanatçıların Ankara Devlet Konservatuvarı mezunu olduklarını hatırlattı. “Ankara sanatın öğretiminde iyi bir coğrafya.” dedi.
“HAYAL PARA ETMİYOR”
Türkiye'deki 21 stüdyodan 10’unun Ankara'da olduğunu söyledi. Yaratıcı prodüksiyon şirketi 1000 Volt ve yaratıcı prodüksiyon ve animasyon stüdyosu Siyah Martı’yı Ankara'ya transfer edeceklerini açıkladı. Kuzu, 16 sektörden oluşan yaratıcı endüstrilere dair şu ifadeleri kullandı:
“Hayali fikre, fikrin esere dönüşerek para kazandırdığı bir alan. Hayal para etmiyor. Aslında fikir de para eden bir varlığa dönüşmüyor. Kurduğunuz hayali fikre dönüştürüp, bunu da esere çevirebiliyorsanız o zaman 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na tabi olup buradan para kazanabiliyorsunuz.”
“TÜRKİYE YARATICI ENDÜSTRİLERDE BAŞKA BİR YERE KOŞUYOR”
Türkiye'nin yaratıcı endüstrinin tüm sektörlerinde 190 ülkeye dizi, film, animasyon ve oyun ihraç ettiğini ifade etti. Türkiye’deki yaratıcı girişimciliğin dünyadaki ekonomik ve kültürel rolünden şöyle söz etti:
“Yaratıcı endüstriden kazandıkları paranın 1,5 milyon insanın çalıştığı Başkent’in Bağlıca Kampüsü büyüklüğünde 17 tane, 15 tane Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve iki tane İstanbul Büyük Havalimanı inşa edilebilecek kadar parayı, fikir, sanat ve telif haklarından kazanıyoruz. Bu piyasa için kendinizi geliştiriyorsunuz. Bu anlamda toplumların nasıl ilerlediğini anlatacaksınız.
Yaratıcı endüstrilerde ülke olarak başka bir yerdeyiz. Artık kişisel çekişmeleri bıraktık. Bırakmayanlar kendi pislikleri içinde boğuluyorlar. Türkiye başka bir yere koşuyor. Türkiye'deki yaratıcı endüstriler artık dünyanın otorite kabul ettiği bir alanda koşuyor.”
Dekan Hakan Turgut, bu yıl konferansın üçüncüsünü düzenledikleri için memnuniyet duyduğunu söyledi. Konferansın devamlılığının öğrencilerin sektörle buluşması ve akademi ile sektör arasındaki iş birliğinin sürmesi için önemli olduğunu kaydetti.
Doç. Dr. Alev Flannagan ise konuşmasında konferansın yalnızca akademik bir buluşma değil yaratıcılık, yenilikçilik ve sektörle iş birliğinin paylaşım noktası olduğunu dile getirdi.
JAPON ÇİZGİ DİZİSİ BEYAZ PERDEYE TAŞINACAK
Açılış konuşmaların ardından altı oturum düzenlendi. “Animasyon” başlıklı ilk oturumun yürütücülüğünü Doç. Dr. Erman Demir üstlendi. Berat Kuzu, Netco Animasyon Prodüksiyon’dan Osman Üstüner, 1000 Volt'tan Hakan Demiröz, Siyah Martı’dan Nurullah Yenihan konuşmacı olarak yer aldı.
Yenihan, ürettikleri film ve çizgi filmleri ihraç ettiklerini kaydetti. Japon çizgi televizyon dizisi “Nils ve Uçan Kaz”ın ABD'li bir firmayla birlikte ortaklarından biri olduklarını açıkladı. “Dünya haklarında ortağız. Projenin tamamı Türkiye’den bize ait oldu. Sinema filmini yapıyoruz.” dedi. Dünyaya açılmalarının 10 sene sürdüğünü belirtti.
BEŞ AKADEMİSYEN SUNUM YAPTI
Konferansın ikinci oturumunu “Akademi Buluşması” oluşturdu. Araştırma Görevlisi Aslı Aslantaş Akçay’ın moderatörlüğünde Hacettepe Üniversitesi'nden Dr. Seza Soyluçiçek Vurgun, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nden Dr. Ersin Ertan ve Öğretim Görevlisi İdil Özdemir, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden Öğr. Gör. Ozan Küçükusta ve Başkent Üniversitesi’nden Dr. Sinan Sayın sunum yaptı.
“PORTFOLYONUN ÖZ OLMASI ÖNEMLİ”
Konferans, Arş. Gör. Arda Akçay’ın yürüttüğü üçüncü oturumla devam etti. Ankara’da 20 yıl önce kurulan video oyun geliştirici şirketi TaleWorlds’ün 2D ve 3D sanatçıları Fatma Nadide Öçba Özaktürk ve İrem Beste Ünlü, Nedim Can İncebay yer aldı. Sanat Bölümü Takım Lideri Tamer Karataş, öğrencilerin okulda yaptıkları çalışmalarla ilgilenmediğini söyledi. “Portfolyonun öz olması önemli.” dedi. Oyun geliştirirken yapay zekâ (AI) kullanmadıklarını ancak AI’nın işleri hızlandırdığını belirtti.
VFX SANATÇISI GAMZE ŞERNAZ: “SEKTÖR GENÇLERİ KAZANAMIYOR”
Öğr. Gör. Erinç Ulusoy'un yürüttüğü “Görsel Efekt” başlıklı oturumda Lighthouse Görsel Efektler (VFX) ve Animasyon Prodüksiyon Başkan Vekili Gamze Şernaz konuşmacıydı. TOBB Yaratıcı Endüstriler Meclisi 4. Dönem Üyesi de olan Şernaz, Türkiye’de gençlerin son beş yıldır sektörde yer alamadığını şöyle vurguladı:
“Akademilerden mezun olan arkadaşlarımız ve öğrencilerimizle sektörümüzün yeterince buluşamadığını fark ettik. Başvuru zorlukları ve ilgili stüdyolara iş yapan yerlere ulaşamama ya da nasıl ulaşacağını bilememe gibi sorunların ön planda olduğunu gördük. Türkiye'de birçok fakültemiz olmasına rağmen mezunlarımızın sektörümüzde iş gücü olarak çok az yer alabildiğini fark ettik. Bu nedenle 55 farklı üniversitede bulunan 71 fakülteyle iletişime geçtik. Bugüne kadar seminer, staj imkânları, workshop, ziyaret ve sayısını arttırabileceğimiz etkinlik türleriyle mezun olmaya aday 3500’e yakın öğrencimize dokunduk. Bizler için çok kıymetliydi. Çünkü değerli gençlerimizi ne yazık ki stüdyolarımızda işgücü olarak göremiyoruz. Göremediğimiz için farklı kaynaklardan istihdam yapmak durumunda kalıyoruz. Aslında iş gücünde bir açık yaşıyoruz. Öğrencilerimiz de bizlere ulaşamıyorlar. İnsan kaynakları süreçlerinden çok rahat geçemiyor. Kariyerlerine farklı şekillerde yön veriyorlar. Sektörümüz bu değerli gençlerimizi kazanamıyor.”
Hareket yakalama teknolojileri sağlayıcısı Sense4Motion’ın Satış Sorumlusu Gözde Yahya ve Pazarlama Sorumlusu Hasret Cem Biçer, Dr. Flannagan’ın yürüttüğü beşinci oturumda deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.
Konferans Öğr. Gör. Buse Ergül Kargı’nın yürüttüğü mezun oturumuyla tamamlandı. Başkent mezunları Aylin Seyhan ve Semanur Çoban, öğrencilik yıllarındaki çalışmalarını, sektördeki çalışma koşulları ve deneyimlerini anlattı.