Birleşik Kamu-İş Konfederasyonunun, Ar-Ge birimi KAMUAR’ın, açlık-yoksulluk sınırı araştırmasının Eylül 2023 sonuçları açıklandı.

Araştırma sonuçlarına göre dört kişilik bir ailenin, dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için tüketmesi gereken gıda ile beslenmenin yanı sıra diğer ihtiyaçlarını da insan onuruna yaraşır bir şekilde yoksunluk hissi çekmeden karşılayabilmesi için yapması gereken harcamalar şöyle:

DÖRT KİŞİLİK BİR AİLENİN AÇLIK SINIRI EYLÜLDE, BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE 841 LİRA ARTARAK 13 BİN 720 LİRADAN 14 BİN 542 LİRAYA ÇIKTI.


DÖRT KİŞİLİK BİR AİLENİN TÜM İHTİYAÇLARIN İNSAN ONURUNA YARAŞIR BİR ŞEKİLDE VE YOKSUNLUK HİSSİ ÇEKİLMEDEN KARŞILANABİLMESİ İÇİN YAPILMASI GEREKEN HARCAMA TUTARI İSE 41 BİN 651 LİRAYA ULAŞTI.


Ankara’da en fazla alış-veriş yapılan marketlerden derlenen fiyatlara göre, dengeli beslenebilmek için et, balık, yumurtaya aylık olarak harcanması gereken tutar eylülde bir önceki aya göre 390 lira arttı, 2022 yılının aynı ayına göre ise 2 bin 225 lira artarak 4 bin 48 lira oldu.

Kuru bakliyat için yapılması gereken harcama önceki aya göre 19 lira, geçen yılın aynı ayına göre ise 94 liralık artışla 303 liraya yükseldi.

Süt, yoğurt ve peynir için yapılması gereken harcama bir önceki aya göre 114 lira artarak 3 bin 242 liraya çıkarken, son bir yıllık dönemde ise bin 223 liralık artış oldu. Meyve için harcanması gereken para eylülde 125 lira, geçen yılın aynı ayına göre ise 761 lira artarak bin 364 lira oldu. Sebze harcaması da önceki aya göre 22 lira azalarak, geçen yılın aynı ayına göre ise 972 lira artarak bin 848 liraya kadar çıktı.

Ekmek, un ve makarna gibi ürünler için yapılması gereken harcama eylülde 28 lira artarak bin 316 liraya, pirinç ve bulgur harcamaları da 17 lira artarak 631 lira oldu. Yağ için yapılması gereken harcama ise 38 lira artarak 432-1 liraya çıktı.

Şeker, bal, pekmez, reçel gibi gıda maddelerine yapılması gereken harcama da eylülde 130 lira artarak bin 16 lira oldu. Aynı ailenin zeytin için yapması gereken harcama ise 342 liraya yükseldi.

Bu araştırmanında ortaya koyduğu gibi gelirler kaplumbağa hızı ile artarken fiyatlar tazı gibi kaçıyor, vatandaş gölgesini kovalarmış gibi bir türlü fiyatlara yetişemiyor.

Şunu çok iyi biliyoruz: Enflasyon her daim iktidarlar tarafından taammüden yaratılır ve gelirini enflasyona göre ayarlama imkânından mahrum olan ücretlileri vurur.

Bu ülkede yaşayan ve Türk Lirası kullanan herkes şu gerçekleri içselleştirmelidir:

Enflasyon her zaman ve her yerde parasal bir olgudur.
Enflasyonu parasal yükümlülüklerinden kolayca kurtulmak isteyen iktidarlar taammüden yaratır.
Enflasyon ile mücadelede esas politika kamu harcamalarını kontrol altına almaktan geçer.
Vatandaşa kemer sıktırmak enflasyon ile mücadelede faydasız bir yaklaşımdır kemer sıkması gereken kamudur.
Hayat pahalılığı ücretlilerin geliri gerçek enflasyon oranında artırılmadığı zaman ortaya çıkan ekonomik bir fenomendir.


Bugün Türkiye’de enflasyon ile mücadele edilmemektedir sadece vatandaşın hayat pahalılığı ile ilgili algısı yönlendirilerek seçim kazanılmaya çalışılmaktadır.

Demedi demeyin, vatandaş çevrilen bu dolaba uyanmaz, enflasyonun bilinçli olarak iktidar tarafından yaratıldığını fark etmezse daha çok uzun bir süre enflasyonun altında ezilir, yok yoksul sürünür.