GONCAGÜL KONAŞ

Piyano çalabiliyor, yüzme öğrenebiliyor, hatta resim yapabiliyorlar… Ama kendi başlarına yaşamlarını sürdüremiyorlar. Çünkü sistem, 18 yaşından sonra otizmli bireyleri adım adım yalnızlığa sürüklüyor. Bu tabloya itiraz eden Yeni Hayat Engelsiz Yaşam Derneği Başkanı Aziz Ergün, “Biz hayattayken yanlarındayız, peki bizden sonra ne olacak?” diyerek yaşam evleri kurmak için mücadele veriyor.

“ANKARA’DA İLK”

Ergün, 2003 doğumlu otizmli bir oğlunun olduğunu belirterek derneği kurma sürecini anlatırken, “2022 yılında 7 aileyle birleşerek bir dernek kurmaya karar verdik. Bu derneğin amacı Ankara’da ilk olup, belki de Türkiye’de bir ilktir. 18 yaş üstü özel gereksinimli bireylerin ilerideki yaşlarda yaşama ve barınma ihtiyaçları ile eğitim, spor gibi aktivitelerini nasıl sürdüreceği konusunda çalışmalar yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“ŞU AN 53 ÜYEMİZ VAR”

Tarih Boyunca Kutlanan En İlginç Ritüelleri Görmeye Hazır mısınız?
Tarih Boyunca Kutlanan En İlginç Ritüelleri Görmeye Hazır mısınız?
İçeriği Görüntüle

Kuruluş sürecinden bu yana el emeği ürünler satarak gelir elde ettiklerini söyleyen Ergün, “Dernek olarak iktisadi işletme kurduk. Yönetim kurulu üyeleriyle birlikte el yapımı makarna, reçel gibi ürünler satarak ayakta durmaya çalıştık. Şu an itibarıyla dernek üye sayımız 53” diye aktardı.

“HEDEFİMİZ YAŞAM EVLERİ KURMAK”

Derneğin nihai hedefinin yaşam evleri olduğunu belirten Ergün, “Ailelerin fiziki performansları belli bir yaştan sonra düştüğü için, çocukların da günlük aktivitelerini gerçekleştirebileceği yaşam evleri kurmak istiyoruz. Bugünden yarına olacak bir şey değil ama bu kapsamda dernek olarak iyi gittiğimize inanıyoruz.” dedi.

Etimesgut Belediyesi ile yaptıkları görüşmelere de değinen Ergün, “Sayın Erdal Beşikçioğlu, derneğimizin faaliyetlerinde kullanılması için iki adet dükkan sözü verdi. Yüksek ihtimalle Ağustos ayından itibaren orada bir şube ile hareket edeceğiz.” bilgisini paylaştı.

“YÜZDE 2 KONTENJAN YETERSİZ”

Devletin engellilere tanıdığı yüzde 2’lik istihdam kotasını da değerlendiren Ergün, “Bu genel bir kontenjan. Fiziksel ve zihinsel rahatsızlıkları olanları kapsıyor. Ancak otizm bunlardan çok farklı. Otizmli bireyler yazamayan, konuşamayan bireyler olabiliyor. O yüzden bu yüzde 2’lik istihdam, otizmli bireyler açısından yetersiz.” dedi.

Otizm spektrumunun çok geniş olduğuna dikkat çeken Ergün, “Otizm 100 çeşittir diyebiliriz. Çok iyi piyano çalan, yüzme bilen bireyler olabilir ama bu onların tek başına hayatını sürdürebileceği anlamına gelmez. Bu bireylerin sosyal güvencelerinin sağlanması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE ENGELLİLER İÇİN YAŞANILABİLİR BİR ÜLKE DEĞİL”

Türkiye’deki sistemin engelli bireyler için yeterli olmadığını savunan Ergün, “Türkiye engelliler için yaşanılabilir bir ülke değil. Çünkü bu sadece devletin değil, toplumun da sorumluluğu. Eğitimden itibaren başlayan bir ayrımcılık söz konusu.” dedi.

Akran zorbalığına da dikkat çeken Ergün, “Normal çocuklar bile okulda birbirine şiddet uygularken, özel gereksinimli bireylerin bu sistemde var olması daha da zor. Bu çocukları özel alt sınıflara yönlendirerek değil, normal sınıflara yayarak eğitim vermek gerekiyor.” şeklinde konuştu.

“YURT DIŞINDAKİ UYGULAMALAR DAHA İNSANİ”

Dernek olarak Türkiye Otizm Meclisi üyesi olduklarını belirten Ergün, İsviçre ve İngiltere’deki uygulamaları örnek göstererek, “Yurt dışında otizmli bireyler tanı konduğu andan itibaren bire bir eğitim alıyor. Aileye maddi destek veriliyor. Gerektiğinde ailelerin nefes alması için tatil masrafları da karşılanıyor. Bu da çocuğun sosyal hayata daha iyi katılmasını sağlıyor.” ifadelerine yer verdi.

“ACIMAYIN, DESTEK OLUN”

Topluma da mesaj veren Aziz Ergün, “İnsanlarımız özel gereksinimli bireylerin ailelerine acıyarak bakıyor. Hatta bazen bu durumdan faydalanıyorlar diye düşünüyorlar. Oysa bu çocuklara destek olmak, onları kurtarma çabasıdır. Bu tür derneklerin imkanlar dahilinde gönüllü ya da maddi olarak desteklenmesini bekliyoruz.” dedi.

Muhabir: Haber Merkezi