Kocaeli’de düzenlenen partisinin 8. Olağan İl Kongresi için kente gelen Arıkan, genel başkan yardımcıları ve milletvekilleriyle birlikte İzmit’te bir otelde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Arıkan, İstanbul’da beklenen büyük deprem üzerine yaptığı değerlendirmede, “Hepimiz biliyoruz ki böyle bir depremde; bu kadar insan kaybının olacağı bir felakette Türkiye'nin bağımsızlığı ve İstanbul'un güvenliği ciddi şekilde sorgulanır. Anadolu bir İstanbul depreminde İstanbul’a yetemez. Buna rağmen sağlam binaları dönüştürmek yerine Kanal İstanbul kapsamında bölgeye yeni konutlar yapmak, İstanbul nüfusunu artırmak akıl dışı bir yaklaşımdır. Bu durum, iktidarın deprem konusundaki samimiyetsizliğini bir kez daha ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
“Ne Faizin Belini Kırabildik Ne de Enflasyonun”
Ekonomide yaşanan olumsuzluklara dikkat çeken Arıkan, “Faizin belini kırdık diyerek başladıkları süreçte faiz oranı yüzde 50 seviyesine yükseldi. Enflasyonda ise dünyada 5'inci sıradayız. Bizden kötü durumda olan ülkeler Sudan, Suriye, Arjantin ve Zimbabve; yani iç savaş yaşayan ülkeler. Bunca yapısal reform iddiasına rağmen, faizi de enflasyonu da kontrol altına alamadık, asgari ücreti ise hala açlık sınırının üzerine çıkaramadık” dedi.
“Gazze Düşerse Türkiye'nin Beka Sorunu Başlar”
Gazze’de yaşanan insanlık dramına da değinen Arıkan, “Bir insanlık yok edilmek isteniyor ve dünya buna seyirci kalıyor. Son günlerde ‘Gazze halkı hicret etsin’ gibi söylemler dolaşıyor. Gazze düşerse, bu Türkiye'nin beka meselesi olur. Gazze öyle kritik bir yerdir” değerlendirmesinde bulundu.
“Birkaç Kişinin Yönettiği Süreçler Sağlıklı Olmaz”
İmralı görüşmeleri konusunda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Arıkan, sürece ilişkin şu sözleri kaydetti:
“DEM Parti Milletvekili Pervin Buldan Hanım, geçtiğimiz hafta İtalya'da bir açıklama yaparak, ‘Cumhurbaşkanı ile biz görüşmeler yaptık; haziran ayında Öcalan serbest kalacak’ dedi. Bu görüşme kimle yapıldı? Ne benim ne genel başkan yardımcılarımın ne de milletvekillerimizin haberi var. Açıklamanın İtalya’dan yapılması kafalarda soru işareti oluşturdu. Oslo görüşmelerinde yaşananlardan ders alınmalı. Bu tür meseleler şeffaf ortamda, toplumun tüm kesimlerinin bilgisi dahilinde yürütülmeli. En önemlisi, şehit aileleri ve gaziler de bu masada yer almalı.”
“Cumhur İttifakı'nın Adayı Kim Olacak?”
Erken seçim tartışmalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Arıkan, Türkiye İstatistik Kurumu'nun yayımladığı mutluluk endeksine atıfta bulunarak şunları söyledi:
“Bugün Türkiye’de seçim olması gerekir ama iktidar, bütün muhalefet partilerinin erken seçim çağrılarına rağmen seçimlerin zamanında yapılacağını söylüyor. 2027 Kasım’ından söz ediyorlar. Eğer 2027 Kasım’ında seçim olacaksa Saadet Partisi olarak buna destek vermeyiz. Madem durduk, bir 6 ay daha duralım ve 2028’in Mayıs ayında seçim yapılsın. Ayrıca aylardır muhalefetin cumhurbaşkanı adayı kim olacak tartışması sürüyor.
Asıl tartışılması gereken Cumhur İttifakı’nın adayı kim olacak sorusudur. Seçim vaktinde yapılırsa, mevcut Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden aday olamayacak. Bu durumda iktidarın adayının kim olacağı konuşulmalı.”
“Gazze İçin Son Çare: Askeri Güç”
Partisinin geçmiş yıllardaki politikalarını hatırlatan Arıkan, Gazze konusunda yapılması gerekenleri şu sözlerle ifade etti:
“Bugün Gazze’deki katliamı durdurabilmek için geriye tek bir çözüm kalmıştır; o da bölgeye askeri bir güç göndermektir. Artık başka bir çare kalmadı.