Kötü olan bir şeyi nasıl eleştirip, yerine göre yerden yere vurabiliyorsak, iyi olanı da alkışlayıp hak ettiği övgüyü vermek gerek değil mi?

Hatırlayacaksınızdır, Paris’teki yaz olimpiyat oyunlarındaki performansımızı çok eleştirmiş ve 8 madalya ile tamamladığımız organizasyon için, “Hayırlı olsun (!))” diyerek, son derece doğal bir tepki vermiştim.

Bu yazının üzerinden bir ay dahi geçmedi ve bu kez, yine Fransa’da gerçekleşen Paris 2024 Paralimpik Oyunları’ndaki performansımızı ayakta alkışlıyorum.

Yaz Olimpiyat oyunlarındaki sonuçlar ne kadar eleştirilmesi gereken bir kara tabloysa, paralimpik oyunlardaki sonuçlar ise takdiri sonuna kadar hak ediyor…

Ülkemiz tarihinde ilk kez 1994 Barselona’da tek sporcuyla temsil edildiği paralimpik oyunlarda bu yıl 48’i kadın ve 46’sı erkek toplam 94 sporcu ile mücadele ettiğimiz Paris’te toplam 6 altın, 10 gümüş, 12 bronz olmak üzere toplam 28 madalya elde ettik ve ülke sıralamasında 23. sırada tamamladık. Bu rakam, Tokyo 2020'deki 15 madalya sayısını da geride bıraktı ve bir rekor olarak tarihe geçti.

Her ne kadar, 100 metrede birinci olan paramilli atletimiz Serkan Yılmaz'ın, mantığı tartışılır bir kararla altın madalyası geri alınmış olsa da, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi, bu olayın hukuka taşınacağını ve pistte kazanılan başarının adil olmayan bir kararla kaybedilmemesi adına Serkan Yıldırım’ın yanında olacağını açıkladı. Umarım bu fahiş hatadan geri dönülüp, Serkan Yılmaz’ın, “Anasının ak sütü gibi helal” olan madalyası geri verilir. 

Evet, paralimpik oyunlardaki geçmişimize dönüp baktığımızda Sydney 2000'de 1, Atina 2004'te 8, Pekin 2008'de 16, Londra 2012'de 67, Rio 2016'da 81 ve Tokyo 2020'de 87 paralimpik sporcuyla katıldığımızı görüyoruz.

Bir önceki oyunların yapıldığı Tokyo’da 2 altın, 4 gümüş ve 9 bronzdan oluşan 15 madalyayla 42. olan Ay Yıldızlı sporcularımız, 2024’te madalya sayısını da, sıralamadaki yerini de neredeyse ikiye katlamış oldu.

Paris’te de zirve, tıpkı Tokyo’da olduğu gibi 94 altın, 76 gümüş ve 50 bronz madalyayla Çin’in oldu.

Günümüzde hemen her branşın bir şekilde profesyonelleştiği ve para gücünün, olimpik branşları da hegemonyasına aldığı bir gerçek olsa da, her şeye rağmen olimpiyat oyunları sporun ve sporcunun zirve noktası. Ayrıca, dört yılda bir gerçekleşen bu şölen, her sporcunun mevcut performansını maksimum düzeyde ortaya koyması gereken en önemli platform.

Buradan yola çıkarak, Paris’te gerçekten alkışlanacak bir başarıya imza atan tüm sporcularımızı ve onları bu oyunlara hazırlayan hocalarını ve Ay Yıldızlı bayrağımızı göndere çektirdikleri için yürekten kutluyorum. Dilerim, paralimpik sporcularımızın göğsümüzü kabartan bu başarıları, diğer tüm sporcularımız için de örnek oluşturur diyor ve ekliyorum. İyi ki varsınız. Hepiniz sağ olun, var olun...

Kalın sağlıcakla.