Abbas SATIR

Ankara’ya 160 kilometre uzağında bulunan Nallıhan İlçesi’ni bir çoğumuz görmemiştir. Ankara, Bolu ve Eskişehir illerinin teşkil ettiği üçgenin ortasında olan Nallıhan, Anadolu’dan geçen ve uzak doğudan başlayıp Avrupa’ya uzanan ünlü ticaret yolu İpek yolunun üzerinde kurulmuş köklü bir yerleşim yeridir. Bir çok medeniyetin hüküm sürdüğü tarihi mirasa ve ipek yolundan geçen kervanların konakladığı tarihi hanlara sahip olan Nallıhan, Ankara’nın turizm potansiyeli yüksek ilçelerinden biridir.

Nallıhan’a nasıl gidilir ?

Nallıhan Ankara’ya 160 km mesafededir. Özel aracınızla gidecek olursanız Eryaman,Yenikent, Ayaş, Beypazarı güzergahından ulaşabilirsiniz.

EGO Genel Müdürlüğü, Nallıhan ilçelerinde ikamet eden vatandaşların EGO otobüsleri ile Ankara kent merkezine ulaşımlarının sağlanabilmesi amacıyla ring seferleri başlattı. Nallıhan ilçesine  “677 Nallıhan-Ankara” hat numaralı araçları kullanabilirsiniz. Ankara – Nallıhan EGO Otobüs ücreti 140 lira. Nallıhan Birlik Özel Halk Otobüsleri de 140 lira. Otobüsler Ulus’ta Atatürk Spor Sarayı’nın  önündeki duraklardan hareket ediyor. EGO, 65 yaş üstü vatandaşları, şehir içinde olduğu gibi ücretsiz taşıyor.

Nallıhan’ın tarihçesi

Nallıhan’ın tarih çağları boyunca Hititlerin, Friğlerin, Britanya Krallığının, Pers, İskender, Roma ve Bizans imparatorluklarının hakimiyetinde bulunmuş, Müslüman Arapların İstanbul seferleri sırasında iki defada arapların istilalarına maruz kalmış. 1071 Malazgirit Zaferi’nden sonra Türkler tarafından fethedilmiş, Haçlı seferleri sırasında yeniden Bizansların eline geçmiş. Daha sonra yeniden Türk hakimiyetine giren bu topraklar önce Danişmentlerin, daha sonra da Anadolu Selçukluların idaresinde bulunmuş, Anadolu Selçukların 1308 de yıkılmasında sonra Candaroğulları Beyliği sınırları içerisinde kalmış.

Köroğlu’nun atının nalı

Nallıhan isminin nereden geldiğinin tarihi bir geçmişi var. Osmanlı Padişahı l. Ahmet’in Sadrazamı Nasuh Paşa 1594 yılında Halep’ten İstanbul’a dönerken yöreye bir han, bir hamam ve bir camii yaptırır. O günden sonra bu yerleşim yeri gelişerek büyür. Bolu Kahramanı Köroğlu bir gün bu handa yolcu olarak konaklar. Dönüşünde atının nalını bu handa düşürür. Hancı bu nalı hanın kapsına asar. Zamanla hanın ismi Nallıhan olarak kalır. İlçenin ismi de Nallıhan olur.

Nallıhan’ın nüfusu yıllara göre giderek azalmaktadır. 2000 yıllarında 31.500 kişi yaşarken  bugün  26 bin 831’e kadar düşmüş.

O kadar gezilecek yerleri var ki

Nallıhan doğası ve kültürü ile saklı bir kent. O kadar çok gezilecek yerleri var ki, belki de bir gün yetmeyebilir. Nallıhan doğasının eşsiz güzelliğine sahip Kuş Cenneti’ne mutlaka gitmelisiniz. 180’den fazla kuş türüne ev sahipliği yapan Nallıhan Kuş Cenneti, Aladağ Çayının Sarıyar Barajıyla birleştiği havzada oluşmuş sulak bir alan.

Tapduk Emre- Yunus Emre Bacım Sultan 

İçte ve dışta, seven ve sevilen bütün insanlar Yunus Emre’yi okumuş ve tanımışlardır. Yunus Emre’nin Şeyhi Tapduk Emre  Nallıhan’da yaşamız Anadolu evliyasıdır.  Türbesi Nallıhan Emrem Sultan Mahallesinde. Kızı Bacım Sultanın türbesi Tekke mahallesinde. Akıl hastası olanlar Tekke mahallesine, çocuğu olmayanlar Emrem Sultana akın akın gelip, ziyaret ediyorlar.

Şelaleler Uyuz Suyu

Karacasu Mahallesinde  bulunan uyuz suyu şelalesi tam bir doğa harikası. 36 derece sıcaklıkta su 60 metre yüksekten dere yatağına akıyor. Cilt hastalıklarına iyi geldiği belirtiliyor.

Kuş Cenneti 

Aladağ Çayı’nın Sarıyar Barajıyla birleştiği havzada oluşmuş ve doğal güzelliklere sahip sulak bir alan. Çeşit, çeşit kuşların rengarenk görüntüleri ve farklı sesleriyle dolu olan Nallıhan kuş cenneti, her yıl birçok turistler ve doğa severlerce ziyaret ediliyor. Kuş Cenneti’nde 180’den fazla kuş türü görüldüğü belirtiliyor.

Kayıp Kent Juliopolis

Nallıhan’nın Çayırhan Mahallesi Gül Şehri mevkisin de Juliopolis Antik kentine ait olduğu anlaşılan Nekropol (mezar) 2009 yılı kazılarında tespit edilmiş. Antik Roma’dan kalma 43 yeni mezar, ev kalıntısı ve tarihi mücevherler bulunduğu söylenmektedir. Bu bölge büyük Nekropol alanlarından birisi.  Juiopolis’te bulunan eserler Ankara Anadolu Medeniyetleri müzesinde sergilenmekte olup, turist ve tarih severlerin ziyaretine sunulmuş.

Sarıyar Barajı 

Türkiye’nin ilk büyük HES (hidroelektrik santralı) barajıdır. Sarıyar Barajı (Hasan Polatkan Barajı) Nallıhan’ın Sarıyar Mahallesi’nde olup, Sakarya Irmağı üzerinde 1951-1956 yılları arasında yapılmış hidroelektrik enerji üretimi amaçlı bir baraj olup 2 Aralık 1956 yılında açıldı.

İstanbul Silahtarağa ve Zonguldak Çatalağzı santrallerinin ülkenin enerji gereksinimini karşılayamayacak duruma gelmesi üzerine dönemin DSİ Genel Müdürü Süleyman Demirel’in girişimleriyle yapılmıştır.

Sarıyar Barajı tasarısı ülkemizde ilk kez bir ırmağın belirli bir kısmının başından sonuna kadar farklı amaçlar göz önünde tutularak hazırlanmış düzenleme tasarısının kilit noktasıdır.Bu yapı sadece ülkenin elektrik gereksinimini karşılamakla kalmayıp aynı zamanda Sakarya’nın Karadeniz’e kadar 360 km’lik kısmında ırmağın denetimine de olanak vermiştir.

Fotoğraflar : Ali Taner DEMİR

Muhabir: Haber Merkezi