Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından şubat ayında başlatılan 'Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek Projesi' ile kırsalda üreticilere destek sağlanarak etçi ırk damızlık üretimi yapan işletme ve hayvan sayısının artırılması hedefleniyor. Böylece kırmızı et arzında sürdürülebilirlik ve yeterliliğin sağlanması amaçlanıyor. 2028'e kadar sürmesi planlanan projenin ilk etabında 4 bin 351 hak sahibine 60 bin büyükbaş teslim edildi. Projeden yararlanan hak sahiplerine hayvan tesliminden sonraki ilk ay başlamak üzere 12 ay boyunca bakım besleme gideri bedeli en fazla 15 hayvan üzerinden Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından ödenecek.
'5 YILDA HEDEF 150 BAŞ HAYVAN'
İlk etap hak sahiplerinden ziraat mühendisi Can Murat Koyuncu, hibe edilen 30 angus cinsi büyükbaş ile hayvancılığa ilk adımı attı. Ankara'nın Polatlı ilçesindeki işletmesinde üretim yapan Koyuncu, kırsalda yaşayan gençlere örnek bir üretim modeli oluşturmak istediğini söyledi. Sosyal medya üzerinden haberdar olduğu projeye başvurarak destek almaya hak kazanan Koyuncu, çiftçilikle uğraşırken bu proje ile hayvancılığa da başladığını söyleyerek, "Projeyi sosyal medyada gördüm. ‘Bize çıkmaz’ diyerek başvurduk; ama şans eseri çıktı. Mutluyuz. Ziraat mühendisi ve veterinerlere 30’ar, diğer üreticilere 15’er hayvan veriliyordu. 30 hayvanla başlamak bizim için önemli bir adım oldu. Uzun vadede planım, 5 yıl sonunda sürüyü yaklaşık 150 başa kadar yükseltmek” diye konuştu.
'GENÇLERİ KÖYLERE BAĞLAYACAK PROJELER'
Üretimin ülke geleceği için önemine vurgu yapan Koyuncu, "Genç çiftçilerimiz kesinlikle bu projeye başvurmalı. Bakanlığın da bu destekleri kontrollü bir şekilde devam ettirmesi gerekiyor. Üretimin temeli tarım ve hayvancılıktır. Biz de elimizden geleni yapıyoruz. Aldığımız angus ırkı, ekstrem koşullara dayanıklı ve et verimi yüksek bir ırk. Meraya çıkarmadığımızda bile bakımı günde 1 saati geçmiyor. Köyde yaşamak huzur veriyor. Gençlerin şehirde zaman geçirmek yerine köyde üretime yönelmesi gerekiyor. Köylerde o kadar çok iş var ki, bu projeler gençleri köylere bağlayacak projeler. Yeter ki kontrol ve destek mekanizmaları yerinde işlesin" dedi.
Angus ırkı hayvanların sakinliğiyle dikkat çektiğini de belirten Koyuncu, "Daha önce memuriyet düşünüyordum ama köyde yaşam insanın enerjisini pozitif yönde etkiliyor. Köyde hayat var, huzur var. Şehre gittiğimde trafik ve gerginlik beni bunaltıyor, burada mutluyum. Bazı üreticiler bu hayvanların gergin olduğunu söylemişti ama öyle değil. Iğdır TİGEM’den aldık, insan görmüş hayvanlar. İçlerine rahatça girip başlarını okşayabiliyoruz. 3 yaşındaki çocuğum bile gelip sevebiliyor” dedi. (DHA)




