Ebru APALAK
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve birçok kamu çalışanı konfederasyonu, hükümetin 8. Dönem Toplu Sözleşme teklifine tepki göstererek, 18 Ağustos’ta tüm illerde iş bıraktı. Ankara’daki eylemde emekçiler saat 10:30’da Milli Kütüphane’nin önünde toplanarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yürüdü.
Bakanlık önünde yapılan ortak açıklamada, “Bu ülkenin kamu emekçileri olarak bugün alanlardayız. Sadece haklarımız için değil, tüm vatandaşların nitelikli, ücretsiz, ulaşılabilir kamu hizmeti alma hakkını savunmak için g(ö)revdeyiz" denildi.
“ORTADA BİR TOPLU SÖZLEŞME TEKLİFİ YOKTUR”
KESK ve diğer konfederasyonlar, hükümetin sunduğu teklifin kamu emekçilerinin sorunlarını çözmekten uzak olduğunu belirtti. Açıklamada, “Ortada bir toplu sözleşme teklifi yoktur. Teklif yerine dört milyonu aşkın kamu emekçisini daha fazla yoksulluk, 2,5 milyon emekliyi ise daha fazla sefaletle tehdit vardır.” ifadeleri kullanıldı.
Konfederasyonlar, hükümetin zam önerisini “dalga geçmek” olarak niteledi ve taleplerini şöyle sıraladı:
-
Toplu görüşmelerin her yıl yapılması,
-
Toplu görüşmelerin canlı yayınlanması,
-
Her yıl aralık ayında açıklanan yeniden değerleme oranında memur ve emeklisine zam verilmesi ve masada diğer hakların konuşulması,
-
Yılda iki kere ikramiye verilmesi,
-
Birinci dereceye yükselen tüm memurlara 3600 ek gösterge verilmesi,
-
Yıllar boyu verdikleri emekler yok sayılan, göz göre göre sefalete itilen milyonlarca emeklinin hakkını savunmak.
“HİÇ KİMSE UYUŞMAZLIKTA TOPU HAKEM KURULU’NA ATMAYA KALKMASIN”
Açıklamada, hükümetin vergi ve harçları artırırken maaşlar söz konusu olduğunda Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerini dayanak göstermesine tepki gösterildi:
“Yoksulluk sınırının 2026 Ocak itibarıyla en az 100 bin TL olacağı koşullarda bizlere sefalet oranları dayatıyorlar. ‘Talep ettiğiniz rakamları verirsek ekonominin, bütçenin dengesi bozulur.’ diye nutuk atıyorlar.”
Sendikalar ayrıca Hakem Kurulu’nun tarafsız olmadığına dikkat çekti:
“Toplam 11 üyesinden 6’sı doğrudan, 1’i dolaylı olarak Cumhurbaşkanı tarafından atanan Hakem Kurulu her seferinde hükümetin noterliğini yapmıştır. Artık yeter, bu sefer hiç kimse uyuşmazlıkta topu iktidarın noterliğini yapmanın ötesine geçmeyen Hakem Kurulu’na atmaya kalkmasın.”
“EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI İSTİYORUZ”
KESK, sürecin müzakereyle değil mücadeleyle ilerleyeceğini vurguladı:
“Bu karanlık tablodan tek çıkış yolu; yetkinin asıl sahipleri olarak bizlerin ortak sorunları için bir araya gelmesinden, ‘Hak verilmez mücadele ile alınır’ ilkesi ile ortak mücadeleyi yükseltmesinden geçiyor. Bu karanlık tablodan tek çıkış yolu, ‘Hepimiz aynı gemideyiz.” diyenlere karşı ‘Geminin gerçek sahipleri olarak hakkımızı, emeğimizin, alın terimizin karşılığını istiyoruz.’ diyerek tüm farklılıklarımıza rağmen birbirimize kenetlenmekten geçiyor.”
Eyleme katılan konfederasyonlar arasında Askeri İş Yerlerinde Görevli Kamu Çalışanları Sendikası, Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu, Çalışanlar Birliği Sendikalar Konfederasyonu, Devlet Memurları Konfederasyonu, Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu ve Yurt-Sendikaları Konfederasyonu yer aldı.