Doğa Koleji Lise Rehberlik Bölüm Başkanı Ernur Erian, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) kısa bir süre kalması nedeniyle öğrencilerin stres yaşayabileceğini, ailelerin onlara vereceği duygusal desteğin kritik öneme sahip olduğunu belirtti.
Kolejden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Ernur Erian, öğrencilerin bir yılı aşkın süredir büyük bir emek ve çabayla bu sürece hazırlandığını, kalan dönemde bilgi üzerine yoğunlaşmak yerine zihni dinlendirmek, bedeni güçlendirmek ve motivasyonu korumak gerektiğini aktardı.
Sınav haftasına girerken, öğrencilerin hem akademik hem de psikolojik dayanıklılıklarını desteklemenin en öncelikli hedefleri olduğunu vurgulayan Erian, öğrencilerin rutinlerini çok fazla değiştirmemesi gerektiğini ifade etti.
Erian, öğrencilere, "Uyku düzeninizi bozmadan, sabah kalkış ve akşam yatış saatlerini sabitleyin. Beslenme düzeninizi koruyun, ağır ve sizi rahatsız edecek yiyeceklerden kaçının. Özellikle sınavla ilgili olumsuz içerikler, zihinsel stresi artırabileceği için sosyal medya ve haber akışından uzak kalın." tavsiyelerinde bulundu.
Bu dönemde zihni dinlendirecek yürüyüşlerin, hobilere vakit ayırmanın veya rahatlatıcı sohbetlerin öğrencilere daha iyi geleceğini aktaran Erian, kalan günlerde bilgileri gözden geçirmek yerine, güven duygusunu artıracak başarı anlarına odaklanılmasının önemine değindi.
Erian, "Unutmayın, bu sadece bir sınav. Hayatınızın tek belirleyicisi değil. Kendinize güvenin, şimdiye dek başardıklarınızı hatırlayın ve sınav günü elinizden gelenin en iyisini yapmaya odaklanın. Gerisi zaten gelecek." değerlendirmesinde bulundu.
"Duygusal destek vermek en az akademik destek kadar önemli"
Bu süreçte öğrencilerin yanı sıra velilerin de yoğun bir duygusal deneyim yaşadığını kaydeden Erian, sınav öncesinde çocuğun yanında olmanın ve ona duygusal destek vermenin, en az akademik destek kadar önemli olduğunu vurguladı.
Bu dönemde velilerin sergileyeceği tutumun çok önemli olduğunu aktaran Erian, "Bu tutum, öğrencinin sınavla başa çıkma becerisini ve genel psikolojik dayanıklılığını doğrudan etkiler. Sınav bir sonuç değil, bir başlangıç. Çocuğunuzun hayatını bu sınava indirgemeyin. Onun kim olduğunu, sadece bu sınavın belirlemeyeceğini hissettirin. 'Sana güveniyorum.' gibi iyi niyetli cümleler bazen beklenti baskısı yaratabilir. Onun yerine, 'Ne kadar emek verdiğini görüyorum. Bu emeğin mutlaka karşılık bulacaktır.' gibi cümlelerle destek olun." ifadelerini kullandı.
Velilerin beden dili, ses tonu ve sözlerinin birbiriyle uyumlu olması gerektiğine işaret eden Evian, şunları kaydetti: "Gençler, sözlerden çok, o sözlerin nasıl söylendiğine odaklanır. Eleştirileriniz bile yol gösterici nitelikte olsun. Sınav haftasında birlikte yürüyüşe çıkmak, sohbet etmek ya da sakinleştirici bir etkinlik yapmak, çocuğunuza iyi gelecek. 'Sen çok zekisin, kesin yüksek alırsın.' gibi cümleler, öğrencide baskı yaratabilir. Zeka değil, süreç ve emek öne çıkarılmalı. Günlük yaşamda büyük değişiklikler yapmayın. Her şey normal seyrinde devam etsin ki çocuğunuz kendini güvende hissetsin. Çocuğunuz hala bir ergen. Sınav maratonunda da duygusal ihtiyaçları, iniş çıkışları olabilir. Sabır ve anlayış çok kıymetli."