GONCAGÜL KONAŞ
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Temmuz 2025 enflasyon verileri, kamuoyunda yeniden tartışma konusu oldu. TÜFE’nin aylık %2,06, yıllık %33,52 olarak açıklanmasına tepki gösteren Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan Yıldırım, TÜİK’in açıkladığı verilerin halkın yaşadığı ekonomik gerçekliği yansıtmadığını söyledi. Sonsöz’e konuşan Yıldırım, “Gerçek enflasyon halkın cebinde, mutfağında yaşanıyor.” derken; açlık ve yoksulluk sınırına ilişkin çarpıcı rakamlar paylaştı, TÜİK’in yeniden yapılandırılması gerektiğini vurguladı.
“TÜİK’İN RAKAMLARI HALKIN YAŞADIĞI HAYAT PAHALILIĞIYLA ÖRTÜŞMÜYOR”
TÜİK’in Temmuz ayında tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) aylık %2,06, yıllık ise %33,52 arttığını açıkladığını hatırlatan Yıldırım, bu verilerin gerçeği yansıtmadığını savundu. “TÜİK’in rakamları halkın yaşadığı hayat pahalılığıyla örtüşmüyor. Gerçek enflasyon pazarda, mutfakta, halkın cebinde yaşanıyor.” diyen Yıldırım, hükümetin ve TÜİK’in kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını ileri sürdü.
“ÇARŞIDA, PAZARDA YAŞANAN HAYAT PAHALILIĞI TÜİK’İN RAKAMLARININ GERÇEĞİ YANSITMADIĞINI ORTAYA KOYUYOR”
TÜİK’in veri hesaplama yöntemlerini de eleştiren Yıldırım, “Çarşıda, pazarda yaşanan hayat pahalılığı; gıda, ulaşım, kira ve temel ihtiyaçlardaki fahiş artışlar TÜİK’in rakamlarının gerçeği yansıtmadığını ortaya koyuyor.” ifadelerini kullandı.
“ENAG VERİLERİ HALKIN YAŞADIĞI DURUMU YANSITIYOR”
Bağımsız araştırma grubu ENAG’ın verilerine de atıfta bulunan Yıldırım, “ENAG’a göre Temmuz ayında enflasyon %3,75 arttı, yıllık bazda ise %65,15’e ulaştı. Bu oranlar, vatandaşın yaşadığı ekonomik zorluklarla çok daha uyumlu.” dedi.
“AÇLIK SINIRI 27 BİN, YOKSULLUK SINIRI 85 BİNİ GEÇTİ”
Birleşik Kamu-İş’e bağlı Kamu-Ar’ın araştırmalarını da paylaşan Yıldırım, “Temmuz 2025 itibarıyla dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 27 bin 670 liraya yükseldi. Yoksulluk sınırı ise barınma, sağlık, ulaşım, eğitim gibi zorunlu giderlerle birlikte 85 bin 344 liraya fırladı. Sadece bir ayda 1.485 lira artış yaşandı.” dedi. Yıldırım, bu rakamların çalışanların büyük bir çoğunluğunun açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm edildiğini gösterdiğini ifade etti.
“EMEKÇİNİN SIRTINDAN ALGI YÖNETİMİ YAPILIYOR”
Kamu çalışanlarının maaş artışlarının yetersizliğine dikkat çeken Yıldırım, “Toplu sözleşme artışları gerçek dışıdır. Ücret politikaları, hayat pahalılığını dikkate almadan belirleniyor. Hükümet ve TÜİK, halkın gözünün içine baka baka algı operasyonları yürütüyor.” şeklinde konuştu.
“TÜİK YENİDEN YAPILANDIRILMALI, ÜCRETLER GERÇEKÇİ BELİRLENMELİ”
Yıldırım, Birleşik Kamu-İş olarak çözüm önerilerini şu şekilde sıralayarak çağrıda bulundu:
· TÜİK’in enflasyon hesaplama yöntemleri şeffaf ve bilimsel hale getirilmelidir.
· Ücret artışları, gıda ve temel tüketim harcamalarına göre belirlenmelidir.
· Asgari ücret ve kamu çalışanlarının maaşları açlık ve yoksulluk sınırı baz alınarak düzenlenmelidir.
· İktidarın yanlış ekonomi politikalarının bedelini emekçiler ödememelidir.
“EMEĞİN ALIN TERİ GÖRMEZDEN GELİNEMEZ”
Sözlerini bir çağrıyla noktalayan Yıldırım, “Halk yoksullaşırken, emeğin alın teri görmezden gelinemez. TÜİK’e değil, halkın mutfağına bakın! Gerçek enflasyon sofralarda yaşanıyor.” diyerek kamuoyunu ve karar vericileri yaşanan krizin farkına varmaya davet etti.